Anketçileri bilemem, ancak kendisine yönelik sert salvoların, söylemlerin ve oldukça ağır eleştirilerin Ekrem İmamoğlu’na yaradığı, toplumdaki sevgisini oldukça yükselttiği aşikar. Malum, 24 Ocak’ta İstanbul’u esir alan yoğun kar yağışında İngiltere Büyükelçisi ile bir balıkçıda yemek yiyen Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE) görüntüleri sosyal medya ve televizyonlarda yayınlanmış, siyasi iktidar ve yakın medya tarafından bu görüntüler üzerinden ağır şekilde eleştirilmişti. İstanbulluların kar yağışından olumsuz etkilenerek, yolda kaldığı, evlerine ulaşamadığı gecede İmamoğlu’nun önceden sözleşmiş olunsa da büyükelçi ile yemekte buluşması hoş değildi. İmamoğlu sonradan özür diledi. Lakin, bunu çok iyi kullanan siyasi irade hala bu olay üzerinden yüklenmelerini sürdürüyor. Yıllar sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı yitiren AKP’nin yenilginin öfkesini Ekrem İmamoğlu’ndan çıkarmak için her hareketini yakından izlediği sır değil. Attığı her adım, ne yaptığı, nereye gittiği, kiminle görüştüğü sıkı takip altında. Salt İstanbul yenilgisinin öfkesinden değil Cumhur İttifakı’nın İmamoğlu’nu hedefe oturtan yaklaşımı. Aslında yoğun eleştirilerin altında İmamoğlu’nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığı da yatıyor. Millet İttifakı’nın 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde adayı henüz netleşmedi. Son günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı öne çıksa bile ittifakı oluşturan diğer 5 partinin bu konudaki düşüncesi netleşmedi. Geçen hafta Ahlatlıbel’de buluşan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokratik ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi ile Demokrat Parti liderleri ortak adaylığı önümüzdeki günlere yayarak, güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin yürütülen çalışmaları ele aldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanları görevlerine devam etmeli” açıklamasıyla adları kamuoyunda cumhurbaşkanı adayı olarak geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na kırmızı kart göstermişti. Özellikle İmamoğlu cephesinde soğuk duş etkisi yaratmıştı o sözler. Çünkü, İmamoğlu’nun içinde yatan adaylık tutkusu dışa vurmasa da dinmiş gibi değil. Kuşkusuz, Millet İttifakı eninde sonunda, kamuoyunun görüşünü ve beklentilerini dikkate alarak bir aday saptayacak. Her ne denli Kılıçdaroğlu belediye başkanlarına şimdilik adaylık kapısını kapatsa bile İmamoğlu’nun toplumdaki karşılığı giderek yükseliyor. Bilhassa iktidarın sert ve ağır eleştirileriyle halkın kendisine yönelik ilgisi artıyor. Yani iktidar vurdukça toplumun teveccühü de o oranda yükseliyor. Diğer yanda her daim yüzde 10-12 oy oranına sahip HDP seçmeninin İmamoğlu’na oy verebileceği bağımsız siyasetçiler tarafından dile getiriliyor. Rizeli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına yine Karadenizli İmamoğlu’nun çıkması bölge oylarının paylaşılacağı görüşünü öne çıkarıyor. Bu kriterleri ve toplumdaki karşılığını dikkate alacak Millet İttifakı bileşenleri onay verirse Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı gerçekleşir. Lakin, Kemal Kılıçdaroğlu “tamam” demeden bu senaryonun hayata geçmesi zor. Elbette köprünün altından çok sular akacak, yeni gelişmelere göre bir aday saptanacak.