Kalp ve gönül hadisesi olan iman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayır ve şerriyle birlikte kadere inanmaktır. İbadet ise yaratıcıya karşı yapılması gereken kulluk vazifeleridir. İnsana verilen nimetlere karşı teşekkürü ifade eder. İbadet insanın ruhunu olgunlaştırır. İradesini ve nefsini terbiye eder. Terbiye görmeyen irade ve nefis azgınlaşır. İbadetin ruhu samimiyettir. Allah rızası için yapılır. Ahlak insanların kendi aralarında ve diğer canlılarla olan ilişkilerinde iyi, güzel, merhametli, içten ve samimi davranmalarıdır. Dinimiz İslam, güzel ahlak demektir. Allah’a gönülden inanan, O’nun elçisinin getirdiklerini tasdik eden Müslüman birey imanını ibadetlerle güçlendirmeli, güzel ahlaki erdemler ve değerlerle o imanı süslemeli ve güzelleştirmelidir. İmanımızı güçlendiren ibadetlerden biri de içinde orucun, Kuran-ı Kerim okumanın,  zekat, sadaka, fitre ve fidyenin, yardımlaşma ve dayanışmanın olduğu, infakın bolca yapıldığı ,içinde  bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin bulunduğu takva ayı Ramazan’dır. Ramazan ayının manevi havasını daha iyi hissetmek bereket, feyiz, ihsan ve ganimet dolu zaman diliminden daha yoğun istifade etmek için yapılan ibadetlerden biri de itikâftır. İtikâf kişinin sıradan davranışlardan uzaklaşarak ibadet amacıyla belli bir süre mescitte kalması, nefis muhasebesi yapması ,tefekküre dalmasıdır. İtikâf yapmak kökleri Hz. İbrahim(as) zamanına kadar giden bir ibadet çeşididir. Rabbimiz “İbrahim’e ve İsmail’e de ki,“tavaf edenler, itikâfa girenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kabe’yi) tertemiz tutun.”(Bakara 125) buyurmuştur. Ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirmeye çalışan peygamberimiz ramazanın son on günü itikâfa girmiştir. Ashabına ve ailesine tavsiye etmiştir. İtikâfa mescitte ve niyet edilerek girilir. Kadınlar ise evlerinin bir odasında itikâfa girerler. İtikâfa giren kişi kendini dünyevi şeylerden uzaklaştırarak  Allah’a yönelir, O’nu anar, Kur’an-ı Kerim okur, namaz kılar, zikir, tesbih   ve tefekkürle meşgul olur. Yaratılış amacını düşünür. Varlıkların, olayların hikmetini anlamaya  gayret eder.  Bolca  tövbe,  istiğfar ve dua eder. Kalbini ve zihnini dünyevi şeylerden uzaklaştırır, gönlünü temizler. Ruhani varlık haline gelir. Rabbinin rahmet  mağfiret ve esenlik kapısına sığınır. Böylece ihlaslı ve takvalı bir kul olur. İtikâfın en faziletlisi ramazan ayının son on günü yapılanıdır. Bu sayede Kadir gecesi de itikâftayken değerlendirilmiş olur. Böylece kadir  gecesinin feyiz ve bereketinden de istifade edilmiş olunur. Rabbim imanımızı güçlendiren ve süsleyen samimi niyetlerle yapılan tüm ibadetlerimizi makbul eylesin. İlmihal kitaplarında yazan şartlarına uygun itikâflar yapmak nasip olsun. Bu sayede  unutulan sünnetlerden olan İtikâfı yaparak hem örnek olmuş hem de manevi havasından istifade etmiş oluruz.


                                                                                                         

KORKMAZ ÇAKIR
CEZAEVİ VAİZİ