Merhaba kıymetli okuyucularım;
Yağmurun toprağa dokunuşu gibi, spor da milletin kalbine dokunur. Ekonomik sıkıntıların, toplumsal gerilimlerin ve bireysel kaygıların arasında bir nefes gibidir; bazen bir voleybol smaçında, bazen bir basketbol üçlüğünde, bazen de bir futbol golünde buluruz kendimizi.
2025 yılı, Türk sporunun altın çağlarından birine tanıklık ediyor. Filenin Sultanları, Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda finale yükselerek tarih yazdı. Basketbol Milli Takımımız, EuroBasket’te çeyrek finale adını yazdırdı. Futbol Milli Takımımız ise Dünya Kupası yolunda umut dolu adımlar atıyor. Bu başarılar, sadece spor değil; aynı zamanda milletin moral deposu, umut kaynağıdır.
Spor, toplumun nabzını tutar çünkü:
Birleştirir: Tribünlerde yan yana oturan insanlar, farklı görüşlerden olsa da aynı bayrağın altında birleşir.
İlham verir: Gençler, sporcuların azmiyle kendi hayallerine tutunur.
Yarına umut taşır: Her galibiyet, “biz de başarabiliriz” duygusunu pekiştirir.
Bu başarılar, belki sofraya ekmek koymaz ama sofraya umut koyar. Ve bazen umut, ekmekten daha kıymetlidir. Çünkü umut varsa, mücadele de vardır. Sporun sahadaki mücadelesi, toplumun içindeki mücadeleyi besler.
Bugün, Filenin Sultanları’nın finale yürüyüşüyle başlayan bu mutluluk dalgası, yarın basketbolun zaferiyle büyüsün, futbolun Dünya Kupası vizesiyle taçlansın. Çünkü biz, kahramanlıkları seven bir milletiz. Ve spor, bu kahramanlıkların en güzel sahnesidir.
Hayatın içinde kaybolmadan, kendimizi ve çevremizi fark edebilmek; yaşadığımız her anı bilinçle kucaklayabilmek gerekir.
Hayat; 'geldim, gidiyorum' demekten çok daha fazlasıdır. Asıl farkındalık, 'geldim, sizlere daha güzel ve kolay bir yaşamın yeniliklerini getirdim' diyerek vedalaşabilmektir.
Güzel düşünen, güzel yaşayan ve yaşamı güzelleştiren tüm dostlarıma saygılarımı sunarım.
Sonuç olarak:
Her fıkra, her hikâye bir bakış açısıdır.
Kimi zaman güldürür, kimi zaman düşündürür, kimi zaman da gerçeği esprinin gölgesinde gösterir.
“Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.”
— Kazım İlhan
“İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.”
— Mevlana
“Toplumun ve ailenin en büyük ilacı, doğru iletişimdir.”
— Kazım İlhan
Yeni haftaya tebessümle ve farkındalıkla başlayabilmek dileğiyle,
sağlıklı, mutlu, neşeli günler dilerim.
Hoşça kalın…
Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı