Adana’da, velilerine "aile, okul, çocuk" ile "anne, baba, çocuk" ilişkilerinin konu alındığı "Etkili İletişim Semineri" verildi.
Çukurova Oğuzhan Ortaokulu tarafından düzenlenen seminere, Kişisel Gelişim Uzmanı Durmuş Ali Yılmaz ve Yaşam Koçu Sıdıka Rabia Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.
Velilerin yoğun katılım gösterdiği seminerde, çocuk-aile-okul üçgeninde yaşanan sorunlar uygulamalı olarak anlatıldı. Ebeveynlerin çocuğun ilgi ve kapasitesini gözardı ederek yüksek başarı beklemelerinin yanlış olduğunu dile getiren Durmuş Ali Yılmaz, bu beklentinin karşılanmaması durumunda çocuğun sürekli eleştirilmesi, tembel gibi onur kırıcı sıfatlarla nitelenmesi ve başka çocuklarla kıyaslanmasının, çocuğun kendine güvenli bir kişilik geliştirmesini engelleyeceğini ifade etti. Yılmaz, "Böyle bir tutum çocuğun kaygı düzeyini artırarak okul başarısının daha da düşmesine yol açmaktadır" dedi. Yılmaz, anne ve babaların yaklaşımının, özellikle de çocuğun sınava hazırlandığı dönemlerde önem kazandığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu dönemlerde anne-baba kendi özlemleri ile çocuğun kapasitesi arasında gerçekçi bir denge kurmalıdır. Ülkemizin koşulları göz önüne alınır ve bu sınavlara giren öğrenci sayısının çığ gibi büyüdüğü de düşünülürse, çocuğun yüz binlerce öğrenci arasından sıyrılıp tam da anne-babanın istediği okul veya fakülteye girmesinin ne kadar güç olduğu anlaşılacaktır. Sınavların çocuğa bir ölüm-kalım olayı gibi yaşatılmaması gerekir. Aileler ders çalışmak ve sınav kazanmak uğruna çocukları ile olan ilişkilerinin bozulmasına izin vermemelidirler. İlişkilerinin yaşam boyu sıcaklığını koruması her şeyden daha önemlidir ve bunu sürdürmek özen gerektirir. Çocuğa her zaman, her durumda sevildiği ve onun yanında olunacağı mesajının verilmesi, kendisiyle ve hayatla barışık bir birey olması için kritik önem taşımaktadır. Şunu da unutmamak gerekir ki, çocuğun okuması, üniversite bitirmesi yaşamın ona sunduğu seçeneklerden yalnızca bir tanesidir. Okul başarısı düşük de olsa, hayatı seven, kendini ve insanları seven bir kişi yeteneklerini ortaya koyacak ve kendine mutlu, doyumlu bir yaşam kurmayı başaracaktır."
AİLE İÇİ HUZURSUZLUK ÇOCUĞU BAŞARISIZ YAPIYOR
Yaşam Koçu Sıdıka Rabia Yılmaz ise, "Aile içi huzursuzluk ve şiddet, ailede ağır hastalık, ebeveynlerden birinde alkol, madde bağımlılığı ya da diğer bir psikiyatrik bozukluğun varlığı, ağır maddi güçlükler ve buna bağlı uygun çalışma ortamının olmayışı çocuğun okul başarısını en çok düşüren nedenlerdir" dedi. Rabia Yılmaz, şunları kaydetti:
"Aile içi ilişkilerin kaliteli olması, çocukla kurulan iletişim dilinin doğru olması, çocuğun gelişim dönemlerinde öğrenme ile ilgili çevresel uyaranların zengin ve doğru olarak verilmesi, çocuğun olayların sonuçlarıyla baş başa bırakılarak sorumluluk duygusunun gelişmesine olanak verilmesi, anne-babanın tutarlı, kendine güvenli sağlıklı modeller olması başarıyı olumlu etkileyen faktörlerdir. Böyle bir ailede çocuğun başarısız olduğu durumlar doğru bir şekilde irdelenir ve çocukla birlikte çözüm yolları aranır."