İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Hakan Yıldız, kitap okumayı sevdirmenin çocuğun geleceğini şekillendirmede önemli bir adım olduğunu söyledi.

Kitaplar, çocuğun hayal dünyasının gelişmesine, düşünme gücünün artmasına, anadilini daha kolay öğrenmesine, kelime hazinesinin gelişmesine yarar sağlıyor. Kütüphane Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler yapılırken, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizde 28 bin 970 kütüphane bulunuyor ve kişi başına 8,4 kitap düşüyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Hakan Yıldız, kitap okumayı sevdirmenin çocuğun geleceğini şekillendirmede önemli bir adım olduğunu söyledi. Çocukların küçük yaşlarda kitap ve dergilerle onların içindeki resim, şekil, renklerin etkisiyle tanıştıklarını ifade eden Yıldız, bu süreçte kitaplara karşı çocuklarda merak oluşmaya başladığını ve okumaya yönelik bir ilgi oluşturduğunu aktardı. Yıldız, “Okuma yazma becerisine sahip olmayan çocuk, kitapların içindeki yazılanları resimlerle ne anlatılmaya çalışıldığını öğrenmek isteyecektir ve okumaya, öğrenmeye karşı bir istek oluşacaktır. İşte tam bu nokta da ebeveynlerin bilinçli yönlendirmeleri büyük bir öneme sahiptir. Anne baba çocuğun bu merakını ve öğrenme isteğini doyurmak için devreye girmelidir. Ona model olmalı ve çocuğa kitap okuyarak destek olmalıdır” dedi.

‘Okuma alışkanlığı çocuklukta kazanılır’

Yıldız, kitap okuma alışkanlığının azalmasının en önemli nedenlerinden birinin şimdinin ebeveynlerinin kendi çocukluk dönemlerinde okuma alışkanlığı kazandırılamamış olmasından kaynaklandığını kaydetti. Kitapların çocuğun hayal dünyasının gelişmesine ve düşünme gücünün artmasına etki ettiğini vurgulayan Yıldız, “Düşünmeyi öğrenen çocuk, yeni fikirler üretmede daha başarılıdır. Kendini ifade etme becerisi kazanır. Eleştirel bakmayı öğrenir, çok yönlü düşünme gücü gelişir ve daha doğru kararlar verebilir. Kitaplar çocuğun anadilini daha kolay öğrenmesini ve kelime hazinesinin gelişmesini sağlar. İnsanların günlük yaşamda kullandıkları kelime sayısının çok düşük seviyelerde olduğu araştırmalarda ortaya çıkmaktadır. Kendi anadilini kolay ve doğru bir şekilde öğrenen çocuk için ikinci bir dili öğrenmek zor olmaz” diye konuştu.