Yüz, kol ve bacak nakilleri, şu sıralar Türkiye'nin gündemindeki en önemli konulardan. "Turknostalji.com'a da geçmişten konuyla ilgili bir hikaye yakışır" dedik. İşte size 1969 yılının Şubat ayında, Semiramis Pekkan'ın yaptığı organ bağışının öyküsü, derginin orjinal anlatımıyla...

Parselleyip parselleyip arsa satan komisyonculara döndü Semiramis Pekkan. Vücudunun organlarını öldükten sonra kullanılmak üzere bir bağışlama yarışına girdi ki sormayın. Önce kalbini bağışlamıştı. Sonra baktı herkes kalbini bağışlıyor, o da tuttu, Göz Bankası'nın verdiği baloda, «Gözlerim de sizin olsun» dedi. Ve iki gün sonra da, Başkent'te gecelerini ve günlerini geçirdiği Büyük Ankara Oteli'nin 901 numaralı odasında, bu vaadini kağıda döktü. Göz Bankası'nın sekreteri ile bir hanım doktorun önünde, kendisine uzatılan senede anlı şanlı imzasını attı..



Bu seromoni yapılırken SES de oradaydı. Bu büyük, insani olayı kameramızla tespit ediyorduk. Semiramis yatağa uzanmış yatıyordu. Ateşi vardı. Grip olmuştu. Önce ilgililer Semiramis'in öldükten sonra gözlerini vereceğine dair yazıyı minik bir deftere yazdılar. Sonra bunu, sinemada olduğu kadar sahnede de başarı sağlayan yıldıza uzattılar.
Birden aklımıza geldi. Şimdi acaba sıra hangi organdaydı. Sorduk. Semiramis önce hafiften gülümsedi, sonra bastı kahkahayı: «Neyim varsa alsınlar» dedi. Vücudumun her organını ilme adadım. Ben öldükten sonra tepe tepe kullansınlar. Durdu, düşündü... «Yalnız...»
— «Evet yalnız?»
— «Her şeyimi veririm, ama burnumu kimseciklere vermem»
«Niye?» diye sormadık. Sebebini biliyorduk. Sizler de tahmin etmişsinizdir herhalde. Semiramis'in burnu öyle bildiğiniz burunlardan değildir. Divan şairlerinin «hokka gibi» dedikleri cinstendir, ihtiyar dünyamızın üzerinde bir eşi benzeri yoktur. Bu hale gelinceye kadar da Semiramis'e, ameliyat masasında hayli ter ve hayli para döktürmüştür. Eee, şimdi elinizi vicanınıza koyup söyleyin, böyle bir burun verilir mi ellere?



Göz Bankası'nın ilgilileri ile birlikte Semiramis'i bu asil hareketinden dolayı tebrik edip, işlerinde başarılar diledikten sonra, Ankara büromuza doğru yola çıktık...
(Türk Nostalji)

SEMİRAMİS PEKKAN KİMDİR?
Ajda Pekkan'ın kardeşi
1948 yılında İstanbul'da doğdu. Bir süre Çamlıca Kız Lisesi'nin orta bölümünde okudu. 1964'te "Kara Mehmet" filmiyle sinema oyunculuğuna başladı. 1965'te Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahneye çıktı.
1968'de hafif batı müziği dalında şarkıcılık yapmaya başladı. Fikret Hakan ve Ercüment Karacan'la evlendi. Gulu Lalvani ile evli. Hayatını yurtdışında sürdürüyor.

Filmleri:
Artık Düşman Değiliz, Çılgın Gençlik, Nuh'un Gemisi, Satılmışlar, Krallar Ölmez, Yaprak Dökümü, Kara Davut, Kader Bağı, Ölünceye Kadar.


Ülke Haber