BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın istifasını yerinde bir karar olduğunu belirterek, “MİT’in başındaki birinin siyasetten uzak durması lazımdır. Siyasi bir kimlik bu vesile ile MİT’in başından gitmiş oldu” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Avrupa Türk Birliği’nin genişletilmiş istişare toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirdi. BBP’nin Avrupa’nın her ülkesinde seçim ofisleri açacağı ifade ettiği konuşmasında 7 Haziran’da gerçekleştirilecek seçimlerde Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlardan Türkiye’nin geleceğinin oylanacağı seçimlere destek vermeleri istedi. Her yıl düzenlenen Uluslararası Muhsin Yazıcıoğlu Sempozyumunun bu yıl Prizen Üniversitesi’nin talebi üzerine Kosova’da yapılacağı duyuruldu.
Destici, Hakan Fidan’ın istifa ederek AK Parti’den aday olmasını olumlu olarak değerlendirerek, MİT gibi önemli bir kurumun başında siyesi eğilimli birinin Müsteşar olmaması gerektiğini söyledi. Destici, “Türkiye’de çok rastlanılan bir durum değildir. Maalesef bu iktidar bazı kurumları siyasallaştırdı. Bunlardan bir tanesi ise Milli İstihbarat Teşkilatıdır. Biz bunu daha önce de dile getirdik, ifade ettik farklı şekillerde. Dolayısıyla geriye dönüp baktığımızda demek ki MİT’in başında tarafsız bir kişi değil de tam da iktidar partisinin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir mensubunun olduğu ve orada da AKP’nin başındaki kişilerin taleplerinin en üst düzeyde yerine getirildiğinin de aslında bir sonucu olarak ortaya çıkmış vaziyette. Biz BBP olarak devletin kurumlarının siyasetten uzak tutulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yanlış yapılmıştır. İnşallah bundan sonra en azından MİT’in başına siyaset düşünmeyen, siyaset düşünmemesi lazım. Bunu kamu bürokrasisindeki bir kişi yapabilir ama MİT gibi bir kurumun başındaki bir insan bunu yapıyorsa bence bu kabul edilebilir bir şey değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri başındaki bir kimsenin yapamayacağı gibi ya da Yargıtay’ın başındaki veya HSYK’nın ya da Anayasa Mahkemesinin başındaki bir kimsenin yapamayacağı gibi MİT’in başındaki birinin siyasetten uzak durması lazımdır. Siyasi bir kimlik bu vesile ile MİT’in başından gitmiş oldu. Bundan sonra oraya çok belirgin siyasi kimliği olmayan gerçekten devletine, milletine hizmet edecek ve burada hiçbir siyasi yandaşlık içerisinde ya da herhangi bir siyasi kuruluşun arka bahçesi konumuna MİT’i getirmeyecek bir anlayışta birisi gelir ve çalışmalarını yürütür diye ümit ediyorum” dedi.
“PKK İLE YÜRÜTTÜKLERİ MÜZAKERE İÇERİSİNDE DÖRT TANE SÖZ VERİLDİ”
Haziran’da yapılacak genel seçimlerin ülkenin geleceği için çok büyük önem arz ettiğini belirten BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’de en çok tartışılan konuların başında başkanlık siteminin geldiğini belirterek, “Türkiye’de bir rejim ve sistem değişikliği arzusu var. Bu arzu daha çok kimden geliyor, şu andan daha çok iktidar partisinden geliyor. Biz sistemin alternatifiyiz diyoruz. Ama bunu söylerken biz sistemi devletimiz için, devletimizin bekası için, milletimizin birliği için, ülkemizin birliği için istiyoruz. Kendi iktidarımızı kuralım ve bunu da ömür boyu sürdürelim ve bölücülere istedikleri özerkliği verelim diye istemiyoruz. Bizim sistem değişikliği arzumuzla iktidar partisinin isteği çok farklıdır. İktidar niye başkanlık sitemini istiyor? Bunun iki tane gerekçesi var. Bir, kendi iktidarlarını ömür boyu devam ettirmek için kalıcı olmasını istiyorlar. Öbür taraftan PKK ile yürüttükleri müzakere sürece var, bu müzakere taslağının içerisinde bunlara özerklik sözü vermişler ya da federasyon ve konfederasyon sözü. Vermedilerse çıksınlar biz vermedik desinler ben iddia ediyorum verdiniz diyorum. Bunlara siz bu müzakere taslağı içerisinde dört tane söz verdiniz. Birincisi Abdullah Öcalan’a özgürlük veya ev hapsi. İkincisi anadilde eğitim. Üçüncüsü özerklik. Dördüncüsü Suriye’nin kuzeyinde o üç kantonun Kuzey Irak’ta olduğu gibi özerk bir bölgeye oluşturulması. Bunun için talep ediyor. Bu anayasa ile bunu yapması mümkün mü, değil. Onun için ne diyor, 400 milletvekili istiyorum deniliyor. Anayasayı değiştirecek çoğunluğu istiyorlar. Ben de diyorum ki bu büyük Türk milleti bölünmeye, federasyona, özerkliği onay vermez dolayısıyla da size 400’ü, anayasal çoğunluğu vermez” dedi.
“FUTBOLDAKİ HAVUZ SİSTEMİ DAHA ADİL”
Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde 31 siyasi partinin seçime gireceğini fakat hazineden para alacak olan siyasi partinin üç parti olmasının adaleti yansıtmadığını söyleyen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, dünyanın her yerinde partinin aldığı oy oranı nispetinde hazine yardımı yapıldığını belirterek, “Siyasi partilere adil bir şekilde yardımı var, bütçenin 5 binde iki kadar bir rakam dünyanın hiçbir yerinde yok. Özellikle Türkiye gibi dış borcu çok yüksek olan, 78 milyonun 50 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir ülkede bu paranın sadece 3 patiye verilmesi, üç partiye verilmese bile biz bu parayı çok yüksek buluyoruz. Bir kere bunun en azından yarı yarıya azaltılması gerekir. İkincisi de Anayasanın 68. maddesi çok açık. Diyor ki siyasi partilere hakça ve yeteri miktarda yardım yapılır. Ama bunlar yasal bir kanun düzenlemesi ile sadece 7 yedi ve üzerinde alan partilere hazine yardımı yapılır. Biliyorsunuz son düzenleme ile yüzde 3’e düşürüldü. Yani önümüzdeki seçimden sonra. Yüzde 7’yi bir seçim önce kim almış. AKP, CHP ve MHP almış. Dolayısıyla bu üç partinin kapısına 530 trilyon para girmiş. Bu paranın üçte biri hazine yardımı, üçte ikisi seçim yardımı. Seçim yardımında adil davranmayanlardan ülkeyi adil yönetmelerini nasıl bekleriz. Futboldaki havuz sistemi daha adildir. Ligde oynayan her takıma bir para var. Bundan sonra da başarıya göre alacağı para artıyor” açıklamalarını yaptı.