CAN GÜRKAN ELEKTRONİK KELEPÇELİ TAHLİYE İSTEDİ
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ilk olarak üye hakim Esra Dokur, önceki ara karar sonrasında yapılan işlemleri okudu. Ardından söz alan mağdur avukatları, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, bilirkişi heyetinin mahkemede dinlenmesini, tanık olanak dinlenen dinamitçi Sezai Gezgin'in anlattığı 2007 yılında yaşanan olayın belgelerinin getirtilmesini ve bazı iş müfettişlerinin raporlarının dosyaya konulmasını talep etti.
CUMHURİYET SAVCISI, TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Mağdur avukatlarından sonra söz alan duruşma savcısı Oğuz Köktan'da, avukatların taleplerinden, bilirkişilerin dinlenmesinin, müfettiş raporlarının istenmesinin yerinde olduğunu ifade edip ayrıca tutuklu sanıkların, tutukluluklarının da devamına karar verilmesini istedi.
TUTUKLU SANIKLARA TEK TEK SÖZ ALDI
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı daha sonra tutuklu sanıklardan taleplerini aldı. Söz alan tutuksuzu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kendisinin iflas gibi kolay bir yolu seçmeyip halen 3 bin kişiye istihdam sağlamak içini mücadele ettiğini söyledi. Olaydan sonra sosyal medyada ve medyada linç edildiklerini anlatan Can Gürkan, “Bu işin nerelere gideceğini biliyordum. Ama hiçbiri yere gitmedim, gitmem de. Tutuklu bulunduğum süre içerisinde, 3 bin kişi daha işsiz kalmasını diye mücadele ediyorum. Olaydan sonra 2 bin 800 kişi işsiz kaldı. Onlar büyük mağduriyet yaşadı. Onların mağduriyetinin giderilmesi için de talimatları verdim. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Kolay olanı yapar iflas eder sadece hukuk mücadelesi verirdim. Ben zor yolu seçtim. ABD'de iyi biri eğitim aldım. Arkadaşlarım gibi üst düzey şirketlerde yöneticilik yapmak yerine buraya gelip yine zor olanı seçtim. İstanbul'daki inşaatlarımızda hiç iş kazası olmadı. Gece yarısı bile gider inşaatları denetlerdim. Kim ne derse desin bizim içini iş güvenliği, çok önemlidir" dedi.
OCAK ŞİRKETE DEVREDİLMEMELİYDİ
Önceki ifadelerinde olduğu gibi yine bilirkişi raporunu eleştiren ve sonuçtan iddianameye gidildiğini savunan Can Gürkan, ocağın da savcılık incelemesinden sonra kendilerine devredilmemesi gerektiğini, yöneticilerine bunu teslim almamalarını söylediğini, ama bunun şirketlerine verildiğini savundu. Olaydan önce 7 bin kişi istihdam yaratmanın mutluluğunu yaşadıklarını da kaydeden Can Gürkan, “Ben finans uzmanıyım. Hiçbir çaba göstermeden paradan para da kazanabilirdim. Ben işi babamdan devraldığım zaman bana vasiyeti vardı. 'Bu işyerlerini satmayacaksın ve olabildiğince de iş yaratacaksın' dedi. Ben şimdi bu olayı yaşadık ve halen neden yargılandığımı bilmediğim için kendimi savunamıyorum. Biz maddi ve manevi olarak bu olayın sonuçlarını yaşayacağız ama değil 301 kişinin, 1 kişinin bile ölümünü göre alamam. Bu nasıl bir suçlamadır" dedi. Bilirkişiler içinde de "Eğer bilim adamlarıysa, bilimsel olacaklar, adil olacaklar, vicdanlı olacaklar" diyen Can Gürkan, “Bilirkişiler gelip buraya, bu raporun hesabını verecekler" dedi.
EN AĞIR ŞARTLARDA TAHLİYEMİ İSTİYORUM
Yargıda vicdana aradıklarını da söyleyen Can Gürkan, “Çalıştırdığım insanlara karşı sorumluluğum var. Benim işimin başında olmam lazım. En azından bir telefona ihtiyacım var. Bilgisayar başında olmam lazım" dedi. Can Gürkan daha sonra da tahliyesini istediğini, eğer uygun görülmemesi durumunda denetimli serbestlikten yararlandırılmasını ama onun da uygun görülmemesi durumunda, ev hapsi ya da elektronik kelepçe gibi şartları içinde bulunduran ağır şartlarla tahliye edilmeyi talep etti.
OCAK KAYYIMA DEVREDİLMELİ
Tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru da, olaydan sonra verilen ifadeleri tek tek okuduklarını buna rağmen olayını neden yaşandığını bulamadıklarını söyleyip “Yangın çıktığı söylenen yerde kibrit çöpü kadar kömür yanmadı. Ocağa hemen el konulmalı. Siz keşif yapıncaya kadar kayyım el koysun. Mahkeme keşif yapana kadar da, böyle kalmalı. Çünkü o ocakta halen çalışmalar devam ediyor" dedi.
BİLİRKİŞİ DİNLENSİN
Taleplerini söyleyen tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın çelik ise, bilirkişi heyetinin raporunun yanlış olduğunu bu nedenle mahkemede dinlenmeleri gerektiğini söyledi. Delillerin tam toplanmamasından dolayı da ocağa el konulmasını isteyen Akın Çelik, “Burada verilen ifadeler sonrasında bilirkişi raporunun geçersiz olduğuna inanıyorum. Bu sondajlarla da ortaya çıkacaktır. Ocakta ne olacağı belli olmadığı içinde el konulmalı ve gerekli araştırmalar yapılmalıdır. Maddi gerçeklerini ortaya çıkmasını istiyoruz. Bunun için de, çelişkili ifade veren çalışanlar tekrar dinlenmeli" dedi.
Tutuklu sanıklardan Mehmet Ali Günay Çelik, çalışma arkadaşlarını öldürdükleri gibi suçtan zan altında bulunduklarını, aldıkları maaşlarını ölmeye değmeyeceğini söyleyip, “Kusuru bulunanlar yargılansın eğer bensem kusurlu ben de ceza alayım. Bizim de çocuklarımız ailemiz var. Yaşamlarımız bozuldu" dedi. Yasin Kurnaz da, gerekirse elektronik kelepçeyle tahliye edilmesini istedi. Diğer tutuklular, Ertan Ersoy, İsmail Adalı, Hilmi Kazık da, kaçma şüphelerinin olmadığını bu nedenle tahliyelerini istedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, talepleri aldıktan sonra duruşmaya ara verdi.

FOTOĞRAFLI