Bursa Gedelek Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik ticari yaptırımları nedeniyle Antalya’daki üreticilerin elinde çok miktarda sebzenin kaldığını ve bunların değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Üreticilerin ellerinde kalan ürünleri mahallelerindeki fabrikalarda turşu yaptıklarını belirten Şener, şöyle konuştu:

ANTALYA'DAN 500-600 TON ÜRÜN GELDİ

"Rusya’nın açıklamaları ve aldığı karardan sonra şimdiye kadar Antalya’dan 500- 600 ton ürün geldi. Üreticilerin sıkıntı çekmesine gerek yok. Biz Gedelek turşu üreticileri olarak hükümetimizin aldığı kararlar doğrultusunda tüm üreticilerimize faydalı olmak için gereken yardımları yapmaya ve taşın altına elimizi koymaya hazırız. Bu elde kalan ürünlerden, turşu yaparak dünyanın tüm ülkelerine satmakta kararlıyız. Zaten bir piyasamız var. Onun için üreticilerimizin kendilerini fazla strese sokmalarına gerek yok. Sıkıntıları olduğu zaman bizi arayabilirler."



Daha önce Antalya’dan çok küçük miktarlarda ürün aldıklarını ifade eden Şener, "Bu ürünler seralarda yetiştirilen ve bölgemizde o sezon için bulunmayan sebzelerdi. Buna karşın son bir hafta içinde Antalya’dan günlük 50 ile 80 ton arasında ürün alıyoruz. Turşuya uyacak çeşitleri elimizden geldiğince işlemekte kararlıyız. Üreticilerimize yardımcı olmak için çabalıyoruz" ifadesini kullandı.

YILDA 20 BİN TON TURŞU ÜRETİYORUZ

Gedelek Mahalle Muhtarı Mehmet Dönmez ise Rusya başta olmak üzere birçok ülkeye turşu ihraç ettiklerini söyledi.

Gedelek turşusunun bir marka olduğuna değinen Dönmez, şunları kaydetti:

"Yıllık yaklaşık 20 bin ton turşu üretiyoruz. Bunun yaklaşık yüzde 25’ini ihraç ediyoruz. İşlenebilen 17 çeşit turşu var. Yurt içinde en çok tercih edilen turşu çeşitleri lahana ve salatalık turşularıdır. Yurt dışına özellikle tatlı turşu ihracatı yapıyoruz. Sarımsak turşusu, meze olarak kullanılan pancar turşusu en çok tercih edilenler."
Rusya’nın aldığı karardan turşu üreticisinin de etkilendiğini dile getiren Dönmez, "Son günlerde Rusya ile yaşadığımız olaylarla bu ülkeye yapılan turşu ihracatının kapıları kapandı. Bu durum, buradaki üreticiler için hiçbir sıkıntıya sebep olmaz. Yeni pazarlar bulmamız zor olmaz" diye konuştu.

'SATILMAYANI GETİRSİNLER TURŞUSUNU KURALIM'

Sebze üreticilerine seslenen Dönmez, şunları kaydetti:

"Sebze meyve işleri ile uğraşan çiftçi kardeşlerimin endişeleri var, ’Rusya kapıları kapatırsa ne yaparız’ diye. Buradan sebze üreten kardeşlerime sesleniyorum, ne kadar malları varsa getirsinler biz burada turşusunu kuralım ve dünyanın her yerine pazarlayalım. Bizim devletimiz güçlü bir devlet, Rusya’ya pabuç bırakmayız. ’Ruslar malımızı almıyor, biz ne yapacağız’ dememeliyiz, koskoca Türkiye bunun altından kalkamayacak durumda değildir. Bunu Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da söyledi ve biz söylediklerine katılıyoruz. Halkımız da aynı görüşte. Bu bir siyaset olayı da değildir. Dünya da duysun, yeri geldiğinde Çanakkale’de düşmana karşı nasıl birleştiysek bugün de birleşiriz. Satılamayan ne kadar mal varsa getirsinler burada turşusunu kuralım."

Turşu üreticisi Kamil Açıkgöz de sebzeleri Türkiye genelinden alıp turşusunu kurduklarını anlattı.

İhracat ve iç piyasaya için üretim yaptıklarını anlatan Açıkgöz, "Gedelek’teki üreticiler olarak her zaman sebze üreticilerinin yanındayız. Üzülmelerine, sıkıntı çekmelerine gerek yok. Devletimizin almış olduğu kararların arkasındayız. Biz gereken ne varsa yaparız. Üreticilerin ellerindeki sebzeleri alır, burada turşu yaparak değerlendirir iç piyasaya ve dış ülkelere pazarlarız" dedi.

DİMES: MEYVE SUYUNA DÖNÜŞTÜRELİM

DİMES Meyve Suları Genel Müdürü Ozan Diren de önceki gün yaptığı açıklamada, Rusya ile yaşanan uçak krizi nedeniyle ihracat yapılamayan ürünlerin meyve suyuna dönüştürülerek, çiftçilere destek olunabileceğini söyledi.

Türkiye’de meyve suyunun önde gelen kuruluşlarından biri olan ve 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan Dimes’in Genel Müdürü Ozan Diren, son günlerde yaşanan Türkiye- Rusya arasındaki krizin çiftçileri olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Türkiye’de en önemli iş ortaklarının çiftçiler olduğunu kaydeden Diren, sebebi ne olursa olsun çiftçilerin etkilendikleri her şeyde kendilerinin çözüm üretmek zorunda olduklarını kaydetti. Özellikle acil kriz olarak turunçgillerin yoğunlukla gündemde olduğu ihracat yapılamayan yaş meyve ve sebze olduğunu belirten Diren, şöyle konuştu:

"Tabi bu yaş meyve ve sebze bir şekilde meyve suyuna çevrildiğinde hem acilen satılması gerekmiyor. Çünkü yaş meyve ve sebzenin bir dayanacak süresi var, fakat meyve suyu daha uzun dayanır hem de çevre ülkelere değil dünyanın dört bir tarafına satılabiliyor. Biz meyve suyu endüstrisi olarak 150, Dimes olarak ise 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Dolayısıyla meyveye alternatif pazarlar meyve suyu aracılığıyla sağlanabilir. Bunun için sektörün iki tane desteğe ihtiyacı olur. Bunlardan birincisi finansman desteği. Çünkü şu anda böyle bir alım yapmayı sektörde hiç bir boyunca planlamamıştım. İkincisi de özellikle rekabet edemediğimiz pazarlarda da devletin zaten uygulamakta olduğu ihracat teşviklerinin birazcık arttırması bence problemi en ucuz, sağlıklı ve en sürdürebilir şekilde çözecektir. Hem meyve suyu endüstrisi olarak hem de Dimes olarak çiftçimizin yanında olmaya devam edeceğiz."

Çiftçilerin büyük bir kısmından ürün aldıklarını açıklayan Diren şöyle devam etti:

"Burada özellikle bunların hangileri yaş meyve ve sebze olarak ihracat edilebilir. Çünkü tek pazarımız Rusya değil. Mutlaka yaş meyve ve sebze olarak ta ihracat edilecek pazarlar vardır. Buradaki problemi anlayabilirsek, oraya tabi ki öncelik verebiliriz. Elimizden geldiğince önlem alabiliriz."
Krizin henüz meyve suyu sektörünü etkilemediğini söyleyen Diren, önemli olan şeyin çiftçinin elinde bu ürünleri bırakmamak olduğunu kaydetti.