Emre BAYLAN/ ANTALYA, () - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da gerçekleşen G-20 Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirgesinin de açıklandığı basın toplantısında, “Kendi halkını katleden Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Esed bu şansını çoktan kaybetmiştir. Unutulmamalıdır ki Suriyeli mülteciler DAİŞ'ten ve Esed rejimini devlet teröründen kaçıyor" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin 1 Aralık 2014 tarihinde Avustralya'dan devralınan dönem başkanlığının iki gün süren Liderler Zirvesi'yle tamamlanmış olduğunu kaydetti. Antalya Zirvesi Sonuç Bildirgesi'nin G-20'nin gelecek dönem çalışmalarını şekillendirecek önemli bir belge olduğuna olan inancını dile getiren Erdoğan, 2016 yılı için G-20 dönem başkanlığın da Çin Halk Cumhuriyeti'ne devrettikleri sözlerine ekledi.
TERÖRİZLE MÜCADELEDE GÜÇLÜ DURUŞ ORTAYA ÇIKTI
Zirve öncesi Cuma gecesi Paris'te yaşanan terör saldırıların liderler olarak herkesi derinden üzdüğünü belirten Erdoğan, “Bu vesileye Paris'teki terör saldırılarını şiddete kınadığımı ifade ediyor, Fransız dostlarımızın acılarını paylaşıyoruz" dedi. Dün ki ilk G-20 oturumunda da Beyrut'tan Bağdat'a, Ankara'dan Paris'e kadar terör saldırılarında hayatını kaybedenler için G-20 liderleri olarak saygı duruşunda bulunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“2015 Antalya zirvesinin belki de en önemli sonuçlarından biri dünya ekonomisinin ve nüfusun çok büyük bir bölümün temsil eden G-20 ülkelerinin terörizmle mücadele konusunda güçlü bir duruş ortaya koymuş olmalarıdır. 2008 yılında beri G-20 zirvelerine katılan bir liderim. Başından beri söylediğim bir şey var, 'Küresel barış ve istikrar sağlanmadan güçlü bir küresel ekonomiden bahsetmemiz mümkün değildir.' Dolayısıyla G20'nin küresel istikrarı doğrudan etkileyen meseleleri görmezden gelme lüksü olamaz. Bu anlayışla zirvede finansal konuların yanı sıra terörizm ve mülteci krizini de ele aldık."
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ
Türkiye'nin olarak terörizmin ne olduğunu çok iyi bilen ve ağır sonuçlarıyla 70'li yıllardan bu yana yüzleşen bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, terörle mücadele konusunda uluslararası işbirliği konusunda Türkiye'nin üzerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını bir kez daha zirvede ifade ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadele samimi bir uluslararası işbirliği ve dayanışmayı gerektirir. Terörizm mücadele konusunda G-20 liderleri şunu bir defa kabul etmişlerdir ki, buradan ortak bir bildiri kararlı duruşumuzu ortaya koyması bakımından da önem ifade etmektedir" diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AYRIMI OLMAZ
Terörün dini, milliyeti, ırkı, bölgesi olamayacağını, terörizmi herhangi bir dinle ilişkili hale getirmenin de yanlış olduğu gibi böyle bir tavrın o dinin mensuplarına yapılacak en büyük hakaret, saygısızlık olacağını belirten Erdoğan, “Zira bütün dinler için hayat hakkı kutsaldır" dedi.
Aynı zamanda terör örgütleri arasında ayrım yapılmaksınız kararlı şekilde mücadele edilmesi çağrısı yapan Erdoğan, “Bu örgütler arasında ayrım yapan herkes, her ülke bizim gözümüzde terörizmle mücadele konusunda hata içindedir" dedi.
DAİŞ, El- Kaide, Boko Haram, PYD, YPG ve DHKP gibi terör örgütlerine karşı aynı kararlı mücadele devam edileceğini söyleyen Erdoğan, “Uluslararası alanda da terör örgütleriyle etkin işbirliği sağlamak için kararlı somut adımlar atılması gerekiyor. G-20 liderleri olarak terör örgütleriyle ayrım gözetmeksizin mücadele konusunda görüş birliği içinde olduğumuz gördük" diye konuştu.
ÇÖZÜM SURİYE'DE HERKESİN KABUL EDECEĞİ BİR REJİM
G-20'de temsil edilen ve içinde Türkiye'nin de bulunduğu Müslüman liderler olarak İslam'la hiçbir ilgilisi olmayan DAİŞ terörüne ve vahşetine karşı ortak sorumlulukları olduklarını aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bölgemizde ve dünyanın farklı köşelerinde meydana gelen çatışma ve istikrarsızlar hepimizi yakında etkiliyor. Çevrimizde artık yönetilemez hale gelmiş ülkeler ortaya çıktı. Suriye bu konuda en fazla öne çıkan yerdir. Sınır komşusu ve halkıyla yakın bağları olan bir ülke olarak Suriye'de yaşanan dramın etkilerini çok yakından hissediyoruz. Türkiye bugün 2.2 milyonu Suriyeli, 300 bin Iraklı olmak üzere 2.5 milyon mülteciyi topraklarında barındırıyor. Bu mağdur insanların tamamına inanç ve köken farkı gözetmeksizin kapılarımızı açtık. Bu her şeyden önce bizim için insanlık vazifesidir. Ancak karşı karşıya bulunduğumuz örneği görülmemiş sorun bir ülkenin tek başına üstesinden gelebileceği boyutu çoktan aştı. Esasen sorunun derinleşmesi evlerinden, vatanlarından geriye dönüş ümitlerinin her geçen gün zayıflamasından kaynaklanıyor. Suriye'de ülkede yaşayabilen herkesin kabul edebileceği bir çözüm üzerinde uzlaşılmadan bölge kaynaklı sorunların üstesinden gelinemez. Uluslararası toplumun bu konuda artık etkin bir işbirliği, külfet paylaşımı ve samimi dayanışma içinde hareket etmesi gerekiyor."
ESED'İN SURİYE'NİN GELECEĞİNDE YERİ YOKTUR
Bu noktada Cumartesi günü sona eren Viyana Görüşmeleri'nde gelinen aşamayı sorunun çözümü için atılmış 'ümitvar adım' olarak değerlendirdiğini belirten Erdoğan, “Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, terörden arındırılması ve çoğulcu demokratik meşru bir siyasi yapıya kavuşması bu sürecin ana hedefidir" dedi.
“Kendi halkını katleden Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Esed bu şansını çoktan kaybetmiştir. Unutulmamalıdır ki Suriyeli mülteciler DAİŞ'ten ve Esed rejimi devlet teröründen kaçıyor" diyerek açıklamalarını sürdüren Erdoğan, G-20 liderleri olarak bugün nüfusu bir çok Avrupa ülkesinden fazla mülteciler için daha fazla gayret edecekleri açıkladıklarını söyledi.
TERÖR VE MÜLTECİLER ARASINDA BAĞ SORUMLULUKTAN KAÇMAKTIR
Bugün terör ve mülteciler arasında ilişki kurulmasını insani sorumluluklardan kaçma gayreti olarak gördüğünü belirten Erdoğan, terörizmle mücadele ve mülteci soruna çözül bulma gayretlerini birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi. Mülteci olayıyla terör olayını birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirten Erdoğan samimi bir dayanıma çağrısı yaptı ve G-20 ülkeleri olarak dünya örnek olmak gibi bir sorumluluğa sahip olduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Suriye'de insani güvenlik bağlamında atılması gereken adımlar daha fazla geciktirilmeden hayata geçirilmelidir. Bunu başarabilirsek daha iyi bir gelecek konusunda tüm insanlığın güçlü bir umut beslemesine kartı sağlamış oluruz. Bu bizim için en az güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme kadar önemli bir hedeftir. Bunu birlikte yapabiliriz."
KAPSAYICI BİR BÜYÜME
2015 yılında gerçekten de yoğun bir küresel gündemin olduğunu ve karşı karşıya olunan sorunların çoğunun küresel ölçekte işbirliği gerektirdiğini belirten Erdoğan, “Bu bakımdan G-20 platformu sadece üye ülkeler değil tüm dünya için önemli bir imkandır. Biz dönem başkanlığımızda G-20'nin bu yönünü öne çıkarmanın, güçlendirmesinin içinde olduk" diye konuştu.
Türkiye'nin dönem başkanlığında G-20 gündeminin kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak hedefin güçlü, sürdürülebilir ve dengeli olduğu kadar bu yılla birlikte kapsayıcı bir küresel büyümeyi temin etmek olduğunu söyledi. Bunun hayat standartlarının yükseltilmesi ve refahın yaygınlaştırılması bakımından önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, G-20'nin gelecek dönem başkanı Çin Devlet Başkanı'nın da bunu kendi yapacakları zirvede de koruyacağını dile getirdiğini aktardı.
G-20 ZENGİNLER KULÜBÜ DEĞİLDİR
G-20 için artık uygulama zamanının geldiğini belirterek değerlendirmelerine devam eden Erdoğan, verilen taahhütlerinin uygulanması içi kapsamlı bir izleme mekanizması oluşturulduğunu ve 2018 yılına kadar yüzde 2.1'lik büyüme için uygulanacak stratejileri bu şekilde takip edebileceklerin söyledi. Verilen taahhütlerini yarısını tamamlandığı ve kat edilen mesafenin G-20'nin toplam hasılasına binde 8'lik katkı yapacağı hesap edildiğini belirten Erdoğan, yatırımların canlandırılması için zirvede görüş birliğini de oluştuğunu belirterek, 2018 sonuna kadar küresel düzeyde yatırım 4.4 trilyon dolar artmasını beklediklerini söyledi. G-20'nin zenginler kulübü olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bizler sadece belirli bir refah seviyesini yakalamış toplumları değil, aynı zamanda kalkınma çabaları devam eden ülkeleri de temsil ediyoruz. Dünyanın önde gelen gelişmiş ve yükselen ekonomileri olarak düşük gelirli ve gelişmekte olana ülkelerine halinden de anlıyoruz. Dolayısıyla bu notada söyleyecek sözümüz olması gerekir. Bu anlayışla G-20 kalkınma gündeminin sürdürülebilir kalkınma için 2030 gündemini destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılması için mutabık kaldık. Kültür ve medeniyet adalet üzerine bina eden bir ülke olarak kapsayıcılık ilkesini bu doğrultuda ısrarla savunmaya devam edeceğimizi ifade etmek isterim."
BASIN TOPLANTISINDAN NOTLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını zirvenin gerçekleştiği Regnum Carya Otel'in karşısında Kaya Palazzo Otel'de Uluslararası Basın Merkezi'nde bulunan 1 numaralı basın toplantı salonunda yaptı.
Erdoğan'ın saat 15.30'da başlayacağı ilan edilen basın toplantısı için salonun kapıları saat 14.00'te açıldı ve basın mensuplarını saat 15.00'e kadar girişine izin verildi. Bu saatten sonra içeriye gazeteci alınmadı.
Erdoğan'ın G-20 Lider Zirvesi'ndeki basın toplantısında konuşması İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Rusça ve İspanyolca olmak üzere 6 dile çevrildi. Basın toplantısını 300'e yakın yerli ve yabancı basın mensubu takip etti.

FOTOĞRAFLI