İlaç yokluğundan ve fiyatların artmasından ötürü hasta ile karşı karşıya gelen eczacılar, sorunlarına dikkat çekmek için 16 Ekim’de Ankara’da miting yapacak.
COVİD-19 salgınında hekimlerle birlikte özveriyle toplumsal görev yapan eczacılar, bıçağın kemiğe dayandığını, güç koşulların dayanılmaz boyuta ulaştığını belirterek, çok sayıda eczanenin kepenk indirdiğini bildirdi.
Eczacı dostumuz Nevzat Ergen’in verdiği bilgiye göre, tansiyon, kalp, şeker gibi son derece yaşamsal ilaçlar piyasada yok. Toplam ilacın yüzde 17’sine ulaşmakta sorun yaşanıyor. Hastalar eczacıların önerdiği eş değerlerini kabul etmeyince istenmeyen tartışmalar oluyor.
İlaçta kur güncellenmediğinden firmalar piyasaya sürüm yapmadığı gibi, Avrupa ülkelerinde yeni üretilenler de Türkiye’ye gönderilmiyor. Sağlık Bakanlığı en son şubat ayında yüzde 25 artışla avro kurunu 8.76 lira olarak yeniledi. Lakin füze gibi fırlayan avro 18 lirayı geçti.  Hal böyle olunca yerli ve ithalatçı firmalar eczanelerin talebini karşılamıyor. Olan yaşamsal önemde ilaca ulaşamayan hastaya oluyor.
İlaçta sorun yaşanmaması için mevcut kurun yüzde 60 oranında artırılması talebine bakanlıktan olumlu yanıt gelmedi. Güncellemenin firmalar ile bakanlık arasında çıkmaza giren konu olmasına rağmen hasta mağduriyeti açısından eczacıları da yakından ilgilendiriyor. Zira ilacını bulamayan hastalar, eczacıları sorumlu tutarak nahoş tartışmalar gerçekleşiyor. Hasta, günlerce kapı kapı dolaşarak ilacını arıyor. Ama boşuna.
Eczacılar kurun güncellenmesinin yanı sıra, kar marjlarının iyileştirilmesi adına 13 yıldır yenilenmeyen İlaç Fiyat Kararnamesi’nin gözden geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Revize edilecek kararname ile aşamalı ilaç zammı uygulaması hayata geçecek ve maddi sorunlarla boğuşan eczacılara can suyu sağlanacak.
SGK’nın İlaç Uygulama Tebliği’nde yaptığı değişiklikle hastanın eczaneye ödediği katkı payı tutarı oldukça arttı. İlaç fiyatlarındaki artış eczanelere değil, firmalara yarıyor, hastanın cebinden daha fazla para çıkıyor. Eczanelerin karı ilaca zam geldikçe ters orantı geriliyor. 
Asgari ücrete temmuzda ara zam, elektrik ve doğalgazın şişkin faturaları ile diğer girdiler eczanelerin harcamalarını olağanüstü artırdı. Buna karşın ilaçta bekledikleri kar marjı yerinde sayıyor.
Harcamalarını karşılayamayan 25 bine yakın eczaneden yarıya yakını kapanma aşamasında. Önceden çok sayıda eczane faaliyetini sonlandırmıştı. Taleplerine olumlu yanıt alamazlarsa yeni kapanmalar olabilir. Tabii hasta yoksun olacak bu durumdan. Belki de yaygın nöbetçi eczane uygulaması hayata geçecek. Eczane önünde uzun hasta kuyrukları oluşacak. Hastanın daha fazla mağdur olmaması, ilacına rahatlıkla ulaşabilmesi en temel insanlık hakkıdır.
Türkiye’deki tüm eczacı odaları, 46 bini aşkın eczacı, 80 binden fazla eczane emekçisi sorunlarına dikkat çekmek için “Şimdilik açığız” sloganı ile 16 Ekim’de Ankara Tandoğan’da miting yaparak taleplerini bir kez daha gür sesle haykıracak. Sağlık hizmetinin temel öğesi eczacılar boğuştukları sorunlarına çözüm bekliyor...