Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Mustafa Yenerçağ, Kanal S ekranlarında "Hipertansiyon nedir?,  "Hipertansiyon belirtileri nelerdir?", "Tansiyon Ölçümü Nasıl Yapılmalıdır?", "Tansiyon tedavisinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?" sorularını yanıtladı

Hipertansiyon nedir?

Damarın içerisinde akan kanın damar duvarına yapmış olduğu bir etki ve artan basıncı. Damarın içerisinde kan akarken normal basınçta olası onun süreğenliğini devam ettirirken bu basınç arttığı zaman damar duvarına ciddi düzeyde hasar veriyor ve kanlanan organda ciddi bir organ hasarına neden oluyor. Bu yüzden zaten hipertansiyon bizim dilimize girerken yabancı dilde hypertension olarak geçiyor yani yüksek gerilim. Artmış kan basıncının damar duvarında oluşturduğu gerilim bizde hiper tansiyon olarak tanı koyuluyor.

Esansiyel hipertansiyon; temel olması gereken bir tansiyon demek. Kan akışının olması içi normal bir tansiyonun olması gerekiyor.

1960'lara gelindiğinde ilaç endüstirisinin gelişmesiyle, hipertansiyonun aslında tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu ve yapılan çalışmalarla da bir gruba hipertansiyon ilacı veriliyor bir gruba verilmiyor ve görülmüş ki hipertansiyon ilacı alan grupta ölüm hastaneye yatış gibi ve organ hasarı dediğimiz organ tutulumları daha az olmuş ve debilmiş ki artık hipertansiyon tedavi edilmesi gereken belli başlı yaşam şartı değişiklikleriyle önlenebilir kronik bir hastalık olduğu tanısı koyulmuş.

 Hipertansiyon belirtileri nelerdir?  

Hipertansiyon son yapılan çalışmalarda, günlük toplumda yaklaşık %27 civarında yani 3 hastadan 1'i artık hipertansiyon bununda en önemli nedenlerinden biri de yaş ömür artıyor insanlar daha fazla yaşıyor, teknoloji ve tıp geliştikçe tanı konulabilirlik artıyor. Çağımızın en önemli durumlarından biri obezite ve bunların artışı da hipertansiyon prevalansını da arttırmakta.

Hasta normal tansiyonda hayatına devam ederken bir semptom vermeyebilir ama her hastanın kendine göre bir tansiyon değeri vardır. O yüzden hastaya tansiyonunu ölç değerini bil diyoruz. Tansiyon ölçüldüğünde yüksek çıktığında genelde bizim karşılaştığımız enseden başlayan ve başa doğru vuran bir ağrı. Kafada bir dolgunluk hissi, hastalar tansiyon yükselmesine bağlı olarak kafa içi basınç meydana geldiğinde bayılma veya nöroloji polikliniklerine hastalar çok başvururlar baş dönmesi, görmede bulanıklaşma, çift görme gibi semptomlarla başvurabilir bunun dışında yürürken sıkıntı yok ama hareketli durumlarda denge kaybı. Bu sebepler nedenler kafa içi basınç artışı nedenleridir. Kulak burun boğaz polikliniklerinden bize çok başvururlar iki kulakta oluşan uğultu, çınlama, sık burun kanaması bunlar hipertansiyon önemli belirtilerindendir. Kardiyoloji polikliniğine başvurduklarında ani başlayan çarpıntılar, göğüste baskı hissi bu tür durumlarla başvurabilirler istirahat halinde problem olmaz ama bir efor yapıldığında tansiyonunu ölçmesi gerekebilir. Bunlar bizim poliklinik şartlarında ayaktan başvurularda.

Bir de tansiyonun organ hasarı yapmış olduğu kalp krizi, felç dediğimiz inme, aort damar yırtılmaları, beyin kanaması yani tansiyonun son evresi oluşmuş bizim acile istemediğimiz komplikasif durumlarla da başvurular oluşuyor.

Tansiyon Ölçümü Nasıl Yapılmalıdır?

Tansiyon ölçmek bile bizim için çok önem arz ediyor. Hipertansiyon tanısında büyük tansiyon ve küçük tansiyon var bizim için sistolik ve diastolik diye fakat tansiyonu neyle ölçüyoruz tansiyona aletim benim doğrumu? Bu bizim içinde önemli çünkü hastalar evde tansiyonlarının onlarla ölçüyorlar. Hipertansif bir kriz olduğunda da bunu o cihazıyla ölçüyorlar ama doğru ölçüyorlar mı?

Bir tansiyon doğru nasıl ölçülmeli? Tansiyon ölçmeden önce hasta yarım saat öncesinde sigara içmemeli, nikotin var çarpıntı yapıp tansiyonu yüksek çıkartabilir. Yemekten kalktıktan sonra tansiyon ölçmek yanlış hastanın yarım saat bir dinlenmesi lazım. Çok yoğun bir kafein tükettikten hemen sonra ölçülmemeli, normal sandalyeye oturmalı, sırtını yaslamalı, ayağı da yere değmeli. Bunun dışında kol bizim bizim toplumda kolu sıyırıyorlar kolun tamamen çıplak olması lazım ölçüm sırasında. İki koldan da tansiyon ölçülebilir ama genelde kalbe yakın diye sol kol tercih ediliyor. Hastamızın tansiyonunu ölçerken sol kolunu kalp hizasına getireceğiz birde önemli olan uygun manşon kullanılması.

Hasta ilk muayeneye geldiğinde uygun manşonla iki koldan ikişer kere ölçüm yapıyoruz arada 5dakika farkla hangisi daha yüksekse onun ortalamasını alarak senin büyük ve küçük tansiyonun bu diyoruz. İlaç tedavisi ve takiplerde o koldan ölçmesini öneriyoruz.

Tansiyon ölçümünde aslında altın standart ölçümdür. Biz bunu yoğun bakımlarda ve anjiyo yaparken hastalarda damarın içerisine yerleştirdiğimiz kateterle ölçüyoruz. Gerçek anlık tansiyonu o verir ama herkese bu girişimsel işlevi yapacak halimiz yok. Şimdi iki çeşit tansiyon aleti var. Manometrik dediğimiz cıvalı ölçenler. Bir diğeri de osılemetrik dediğimiz kanın pulsasyonuyla hissederek sensörlerle alıp cihaza aktaran. Piyasada bir sürü tansiyon aleti var. Bilekten, parmak ucundan, akıllı saatlerde sensör yoluyla ölçenler ve koldan ölçenler var. Standardize edilmiş cıvalı ölçümle bire bir koordine edilmiş çalışmaları olan cihazları biz öneriyoruz. Hekim, eczane ve medikallerden bu konuda bilgi almaları gerekiyor.

Tansiyon tedavisinde dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Öncelikle hastalarda hipertansiyon bilincini oluşturmak. Hipertansiyonu varsa tetkik ve takiplerini yaptırmak. Poliklinik şartlarında doktor kontrollerini aksatmayacak. İlk altı aydan sonra yıllık düzenli kontrollere çağırıyoruz. Tansiyonla ilgili organ hasarı oluşmuş mu? 2 yılda bir göz dibi muayenesi öneriyoruz. Bunun dışında böbrek fonksiyonlarında bir bozukluk oluşmuş mu? Kardiyolojik olarak bir kapak hastalığı, kalpte kalınlaşma, ritim bozukluğu gibi bir kardiyolojik muayenesini yapıyoruz. Bu tür bölümlere gidip kontrollerini yaptıracaklar. Yeni tanı konmuş bir hipertansiyon hastası ya da hipertansiyonu devam eden bir hasta nelere dikkat edecek; yaşam tarzı değişiklikleri ilaç tedavisi açısından da çok önemli. Hasta eğer 5 kilogram kilo kaybı yaşarsa kan basıncında yaklaşık 5mm cıvaya yakın bir düşüş sağlar. Ne kadar tansiyon yüksekse o kadar organ hasarı, o kadar komorbid dediğimiz başka hastalıklar meydana getirmez. Bu yüzden hasta kilo verecek. Bizim içi önemli olan vücut kitle indeksi diyoruz. 19-15.5 arasına getirecek ama 25’in altına düşecek. Kilo vermenin dışında en önemli sorunumuz tuz. Tuz dediğimiz içinde ki sodyum, suyu tutar vücutta tuttuğu zaman da tansiyonu damarın içinde ki kan daha bir yoğunlaşır ve bir basınç uygular. Hem tuz hem ilaç kullanayım bu çok doğru bir yaklaşım değil. Tüm gün boyunca yediklerindeki tüm miktarı 5 gramı geçmeyecek çay kaşığının ortası kadar. Hasta öyküsü de önemli. Hasta dinlenildiğinde tansiyonu zaten düşüyor. Hastalara psikiyatrik destekte verdirtiyoruz ve aldığı tansiyon ilacının sayısı ve dozu azalıyor. Bunların hepsiyle de beraber sigaranı bırakılması diğer komorbid hastalıklarımızın tedavileri önemli.

BORA KARA

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.