Risk faktörleri arasında; ileri yaş, etnik, genetik ve beslenme şekli ile ilgili faktörlerin yer aldığı ve tipik belirtileri bulunmayan prostat kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor.

Prostatın, erkeklerde en çok rastlanılan kanser türleri arasında ikinci sırada yer aldığına dikkati çeken Bursa Doruk Sağlık Grubu Hekimlerinden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Türker, erken tanının önemi vurguladı.

İdrarda yanma, zorlanma, kalça ve kemik ağrıları gibi belirtilerin ileri safhalarda ortaya çıkan bulgular olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Türker, “Prostat kanserinin tipik belirtileri yoktur. Erken safhada genellikle bulgu vermemektedir. İdrarda yanma, idrar yaparken zorlanma, kalça ve kemik ağrıları genellikle ileri safhalarda ortaya çıkan bulgulardır.” dedi.

Erkeklerin 50 yaşından sonra sürekli tarama yaptırması gerektiğini belirten Türker, “Ancak, prostat kanseri muayenesinden o kadar çok çekiniliyor ki maalesef ileri dönemde bu kanser fark edilebiliyor. Erkeklerin bedenlerine dikkatsizliği, yüksek sigara içme oranları, kontrol yaptırmaması kanseri daha da ölümcül kılıyor” şeklinde konuştu.

Prostat kanseri tanısında tarama testi için parmakla prostat muayenesi ve kanda PSA ölçümü yapıldığını anlatan Üroloji Uzmanı Op. Dr. Türker, tarama amaçlı rutin üroloji muayenesinin çok önemli olduğunu söyledi. Kanser tanısının kesin olarak ‘prostat iğne biyopsisi’ ile konulabileceğini aktaran Türker, şunları söyledi: “Prostat kanseri tanısında, iğne biyopsisi altın standart tanı yöntemidir. Transrektal ultrason eşliğinde prostat iğne biyopsisinde, prostattan parça alınarak prostat kanseri tanısı kesin olarak konulabilir. PSA yüksekliği olan veya parmakla rektal muayenede prostatında sertlik veya nodül saptanan hastalarda bu teşhis yönteminin kullanılması hayati önem taşır.”