Çağdaş Türk Şiiri Kitapları Sergisi, TDK ve Milli Kütüphane Başkanlığı iş birliğiyle Milli Kütüphane’de ziyarete açıldı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumu öncülüğünde başlatılan Türk Dili Yılı çalışmaları kapsamında pek çok faaliyet düzenlendi. Bu faaliyetlerden bir kısmı ise TDK ve Milli Kütüphane Başkanlığı iş birliğiyle gerçekleştirilen kitap sergileri oldu. Bu sergilerin sonuncusu “Çağdaş Türk Şiiri Kitapları Sergisi” Milli Kütüphane sergi salonunda şiir severleri bekliyor. Açılış konuşmalarını yapan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, önemli bir faaliyet içerisinde olduklarını belirterek destek olanlara teşekkür etti. Hekimoğlu, “2017 yılını biz Türk Dili Yılı olarak ilan etmiştik. Bu projemizi de Sayın Cumhurbaşkanımız himayelerine aldılar. 2017 bitti. Yıllar bitse de Türkçenin bizim hayatımızdaki kıymeti, değeri bitmez. Bu projenin neden başlatıldığı noktasında da söylemem gerekenler şu; evimizden daha çıkmadan karşımıza dilimize, gözümüze, dünya kadar size ait olmayan, bize ait olmayan ya da birilerinin bize dayattığı ‘Tower’lar, ‘Mall’ler, ‘Rezidans’lar gibi kelimeler var. Bu kelimelerin karşılığında bizim kelimelerimiz mi bitti? Zenginleştikçe kendimizden uzaklaşıyoruz. Bizden de Kendimizden kaçmak gibi bir bilinçaltımız var. Bunlara dikkat çekmek, bilinçaltımıza yerleştirilmek istenen bize ait olmayan kavramları silmek veya kabul etmemek ve mümkün olduğunca hayatımızda bize ait olan kelimeleri kullanmak amacıyla böyle bir projeye başladık. Bu proje bağlamında çeşitli faaliyetler düzenledik. Projenin son faaliyeti bu sergidir. Diliyoruz ki Türkçeye duyulan hassasiyet, sevgi ilelebet devam eder” açıklamalarında bulundu.

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin ise, “ Şiiri çok lüzumsuz bir şey olarak algılayanlar var tabi, yok değil. Ancak gerçek şu ki Aristo’dan bu yana retorik, öğretiliyor ve etkisinden faydalanılıyor. Ayrıca düzgün konuşmak için artık eğitim de görüyorlar. Burada son döneme ait şiir sergisini göreceksiniz. Bunun farkı teknik sıralamanın farklı olması. Bir beyitte anlam bitmeyebilir, şiirin ses verdiği ahenk gibi göze verilen ahengi de esas alabilir. Yeni şiir böyle bir şey” şeklinde konuştu.

Milli Kütüphane olarak bu tür etkinliklere önem verdiklerini söyleyen Millî Kütüphane Koleksiyon Hizmetleri Daire Başkanı Durmuş Sakak, “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na da bu etkinliği ortaklaşa yapmamızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Benim şiirle tanışmam Şair Eşref ile başladı. Şair Eşref’in hicivleri ve taşlamalarıyla başladı. Daha sonra Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ölüm korkusuyla, ölümü anlatan şiirleriyle devam etti. Ben edebiyatımızda şiirin ihmal edilmiş olduğunu ve gereken önemin verilmediğini düşünüyorum” diye konuştu.