TABİKİ BAŞIMIZA HER ŞEY GELİR 
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi tarafından düzenlenen 'Türkiye ve dünya ekonomisindeki son gelişmeler' konulu toplantıya katıldı. Bakan Zeybekci, yakın geçmişten örnekler verdiği konuşmasında şunları söyledi: "100 liralık verginin 87 lirasının faize gittiğini gençler bilmezler. Bugün 100 liralık verginin 13 lirası faize gitse bile bunu sıfıra indirmenin gayreti içindeyiz. Bu terör örgütü hep başımızdaydı. 1980 öncesinde hepimizin içinde yaşadığı sağ sol davaları vardı. Asala belası vardı. 1980 ihtilali ile kesildi. 1984 yılında biri çıkmış insanları topluyor uçakla dünyaya götürüyor, yeni gelişmeleri gösteriyor. Rahmetli Turgut Özal'a yapmadıklarını demediklerini bırakmadılar. Üçüncü köprü yapılıyor, üçüncü havalimanı yapılıyor. Tabi ki başımıza her şey gelir. Türkiye 40 yıldır hayalini kurduğu iki nükleer santralinin anlaşmalarını bitirdi, temellerini atıyoruz. Gezi olaylarını çıkardılar. Türkiye'nin önü hep kesilmek istendi. Amaçları, Taksim'deki ağaçları kestirmemek, ulaşımı engellemekti." 
AMAÇLARI İSTİKRARI AL AŞAĞI ETMEK 
Kanlı terör örgütünün 7 Haziran'da 'Barış güvercini' diye pazarlandığını öne süren Zeybekci, şöyle konuştu: "8 Haziran günü bu ülkede normalde iktidar olmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan ana muhalefetin genel başkan yardımcısı, meclis grup başkan vekili, milletvekili, il başkanı 'Biz HDP'ye oy verdik' diye gerine gerine ortada dolaşmadı mı? Tek bir amaçları vardı, o da Ak Parti idi. Tek başına hükümeti indirmek. Türkiye'nin tek partili istikrar hükümetini al aşağı etmek. Türkiye'yi yeniden muhtaç olduğu hallere döndürmek." 
BÖLÜCÜLÜK KISMINI KALDIRDIK 
Ak Parti İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım ise güven ve istikrarın önemine vurgu yaparak, ekonomik anlamda bir Türkiye'den üç Türkiye yapıldığını önü sürdü. Yıldırım, "En önemli konu, insanların yaşam hakkıdır. Yaşamı, can ve mal güvenliği teminat altına alınmayan hiçbir ülke ve yer diğer konuları konuşamaz. Biri çıksa Suriye ve Irak'taki ekonomileri anlatmaya kalksa başta orada yaşayan ölüm kalım mücadelesi veren insanlar olmak üzere kimse itibar etmez. Güven ve istikrar iki sihirli kelimedir. Son 13 yılda başarıdan başarıya koşmasındaki temel özellik budur. Güven ve istikrardır ki bir Türkiye'yi üç Türkiye yapmıştır. Son günlerde güven ve istikrarı bozmaya yönelik yeni bir tezgahın, oyunun içine çekilmeye çalışıyoruz. Ankara'daki patlamada masum vatandaşlarımız öldü, askerimiz polisimiz şehit oldu. Türkiye 1984 yılından beri bir terör mücadelesi içinde 32 yıl geçti. Terör o günlerde bölücü terör örgütü olarak yüzünü gösterdi bu mücadeleyi kazanamayacağını gördü şimdi başka bir yüzle geliyor. Bölücü kısmını kaldırdık. Şimdi Türkiye üzerinde mühendislik hesapları yapan, ayar vermeye çalışan küresel güçlerin taşeronu olarak iş başında. Amaç bölgedeki istikrarsızlığın Türkiye'ye sıçraması ve küresel rekabette Türkiye'nin aradan çıkarılması. Başaramayacaklar. Bu topraklarda biz kök salmışız. Bu topraklarda bağımsızlık uğruna çok büyük bedel ödemişiz. Kurtuluş Savaşı'nın başladığı şehir İzmir'dir. İzmir işgal edilinceye kadar diğer kentler işgal edildi ses çıkmadı. Ne zaman ki İzmir'de kurşun atıldı tüm Türkiye ayağa kalktı ve yine Kurtuluş Savaşı'mızın zaferle sonuçlandığı şehir de İzmir'dir" dedi. 
KRİZE İNAT YATIRIMA DEVAM DEDİK 
Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memleketin her karış toprağında bizim hizmetlerim var. 300 milyar lira yatırım yaptı. Devlet bana 100 milyar lira ayırmıştı. 100 milyar lira kaynakla 300 milyar liralık yatırım. Küresel kriz başlamış taşımacılık çökmüş ve herkes gelecek kaygısı taşıyordu. Türkiye 4 bin şantiyesini kapatmadı onun üzerine daha da şantiye açtı. Şimdiki krize inat yatırıma devam dedik. Ekonomi algı yönetmektir. Dilin zekatı hayır konuşmaktır. İyi şeyler söyleyeceğiz. Boş hayallere insanları yönlendirmeyeceğiz. İyi şeylerin neler olduğunu insanların görmesi lazım. Türkiye 2023 hedeflerine ulaşmak için liman, yol, demiryolu, havayolu altyapısını büyük oranda tamamlamıştır. Türkiye'yi iletişim ve bilişimde Afrika seviyesinden aldık ileri gelen ülkelerin seviyesine soktuk. İzmir'den dış uçuşları artıracağız ve İzmir'i transfer merkezi haline getireceğiz. Havalimanını söz verdik 15 ayda yaptık. İstanbul- İzmir Otoyolu'nu yapıyoruz. Bunların sinerjisi Türkiye'yi orta gelir düzeyinden kurtaracak. 5 kent arasında bölünmüş yol vardı. Şimdi 75 kent arasında bölünmüş yol var. Ekonominin vazgeçemeyeceği şey istikrar ve güvendir. Türkiye bunun ne kadar önemli olduğunu 13 yıl yaşadı. İstikrarın kaybolmasının bedelini de 4 ayda gördü. 7 Haziran Türkiye'nin yol kazasıdır. 7 Haziran bize bir mesajdır. Biz bu mesajı aldık. 13 yılın getirdiği bazı heyecan eksilmesini de artık giderdik. Yeni ufuklara cumhuriyetin 100. yılına birbirinden unutulmaz eserlerini yapmaya hevesliyiz. Dünyanın en büyük havalimanını yapıyoruz. Kıskansınlar. Kıskananlar çatlasın. İsterlerse Gezi olayları çıkarsınlar. Türkiye ufuklara yelken açtı tüm hızıyla gidiyor. Gerçek ekonomiye yatırım yapacağız sanal değil. Cambazlıkla ekonomi olmaz. Çağın ruhunu okuyan ileri teknoloji ve daha fazla katkı sağlayan ekonomi bizim geleceğimizi kurtaran ekonomidir. Akıl terimizi daha fazla değerlendireceğiz ve ekonomi yerli kaynakla kendi öz değerlerimizle kendi geleceğimizi inşa edeceğiz. Başkasına bağımlı olmanın bedelini ödüyoruz."
FOTOĞRAFLI