Karşımızdaki takım 5 maçlık mağlubiyet serisine son vermiş, 26 gol atmış, 36 gol yemiş... Yani bu ne demek oluyor bu takıma gol atmayan takımın oyuncularını sopayla dövüyorlar... Biz bu takıma karşı ne oynadık, ne mücadele ettik? Fuat hocam ne düşünüyor ne plan yapıyor anlamakta güçlük çekiyorum... Öyle ya da böyle Yasin sakat değilse, Yasin'i yedek kulübesine oturtup diğerlerine amacın gözdağı vermekse sevgili hocam, bu takımda geçen hafta 4 yüzde yüz gol kaçıran ve bir türlü vasatın üstü oynamayan oyuncun Hasan'dı... Bu maçta yediğimiz goller, evlere şenlik... Rakip oyuncular öyle rahat pozisyona girdiler ki ilk yarı yakaladıkları pozisyonları gol yapsa Gençlerbirliği'nde Lima ve diğerleri 4-1 içeri soyunma odasına giderdik... Saviçeviç dökülüyor yerine oynattığımız Cihan Bey ise çift sarıdan kırmızı kart görüyor... Duran toptan kornerden yediğimiz gol, yine yazıktır... Eşleşmeler külliyen yanlış bu nasıl defans? Onlarca kez yazdım köşemden ey oyuncular, ey Fuat hoca! Gollerin %70’i duran ve dönen toptan olur dedim, sağır sultan anladı siz anlamak istemiyorsunuz sanırım... Allahını seven söylesin, ben bu takımda bir tek Fofana'nın candan gönülden ve militan mücadelesi verdiğini görüyorum, adam tek başına senaryoyu yazıyor, çiziyor, oynuyor... Başrolde Fofana, diğerleri figüran... Başkan Yüksel Beyin bir lafı var, 'futbolda duygusallığa yer yok' diye... Başkan, yapılan transferler kötü değil berbat... Siz para veriyorsunuz diye seyirci ve bizler duygusal davranıp görmediğimiz kaliteyi ve oyuncuyu şak şak tutarak ‘’padişahım sen çok yaşa’’ mantalitesiyle hareket etmeyeceğiz.edemeyiz de... Bu oyuncular ve bu yönetim şekliyle her şey güllük gülüstanlık demek, sadece abestle iştigal olur. Son dakikada Melih Okutan’ın attığı gol ve gelen 1 puan; hiç olmazsa play off için belkide ayağımıza gelen son şans...