Kanal S ekranlarında Volkan Kınaş moderatörlüğünde Samsun'dan Dünyaya Sağlık programının konuğu olan Ortopedist Op. Dr. Murat Bölükbaş, "Ortopedi doktoruna ne zaman gidilmeli?", "Ortopedi alanında çocuklara uygulanan tedaviler nelerdir?", "Skolyoz nedir?", "Protez cerrahisi nedir?, Hangi durumlarda ihtiyaç duyulur?", "Diz ağrılarında tedavi süreci", "İlizavor cerrahisi nedir?", "Antroskopi nedir?", "Kemik tümörleri hakkında bilinmesi gerekenler" konularına ilişkin değerlendiremelerde bulundu.

İşte programdan öne çıkanlar; 

ORTOPEDİ DOKTORUNA NE ZAMAN GİDİLMELİ? 

Biz üç kardeş branşız; ortopedi, fizik tedavi, romatoloji. Hastalarımızın burada en büyük kafa karışıklığı hangi bölüme ne zaman gideceğiz? Oluyor. Genelde yaygın eklem kas ağrıları olan hastalarda gelmekle birlikte travma işimizin başlı başına bölümü. Biz özellikle romatolojik rahatsızlıklar dışında, kas eklem yaralanmaları, kırık ve çıkıklar onlar acil olduğu için ister istemez bakıyoruz ama yaygın eklem ağrılarında biz fizik tedavi, romatolojiyle birlikte hasta gruplarını değerlendiriyoruz genelde bizim işimiz aslında mekaniktir. Biz mekanik problemleri çözen bölümüz aslında yani hastada menüsküs problemi var ve dizi kilitliyor bu cerrahi gerektiren bir durum ve bizim bu mekanik sorununu çözmemiz ancak mekanik olarak ameliyatla olur. Biz travma ve mekanik problemlerde öncelikliyiz. 

ORTOPEDİ ALANINDA ÇOCUKLARDA UYGULANAN TEDAVİLER

Çocuklarda doğumsal anomaliler, genetik problemler haricinde en çok karşılaştığımız ailelerinin bize geliş gerekçeleri, düz tabanlık, içe basma, aksamalar. 100 çocuktan 1-2 tanesinde gerçek düz taban görüyoruz.  Gerisi genelde eklem yumuşaklığı, gevşekliğine bağlı düz taban yıllar içerisinde normale dönüyor. Gerçek düz tabanlılık cerrahi müdahale gerektirir, bizim için esas önemli oluyor. Doğumsal anomaliler olabiliyor. Özellikle ekstremitelerde fazla parmak ellerde, ayaklarda ya da eşitsizlikler olabiliyor. Bazen öyle oluyor ki 3 yaşında çocuk bacakta 1 cm kısalık var. İster istemez bir cm kısalık omurganın yapısının bozulmasına ve skolyaza kadar omurga eğilmelerine kadar giden süreci başlatıyor. Bu sebeple çocuklarda boy uzatması ya da ekstremite uzatması yaptığımız ameliyatlar bile oluyor.  Diğer tarafından bazen çocuklarda kas eklem enfeksiyonları görebiliyoruz. Onlarda ivedi tanı koyup tedaviye bir an önce başlamak gerekiyor. Haricinde doğumsal kalça çıkıklıkları bugün için uygulanan sağlık sistemimiz gereği 40. Gün yani 1,5 ay civarında tarama testi gibi kalça ultrasonu yapılıyor ve bizim eskiden gördüğümüz ve çok sık yaptığımız o kalça ameliyatlarını artık sık yapmıyoruz. Bu sevindirici bir şey tabi ki. Tanı konulduğu anda tedavi yöntemleri her aşamasında kişiye özel tanısı değiştiği için özellikle doğumsal kalça çıkığı ya da gelişimsel kalça çıkığını erken dönemde atlamamış oluyoruz ve bizim için çok önemli ve değerli. İlerleyen yıllarda kalçalarda kısalık, ekstremite eşitsizliği, kuvvet kaybı birçok problemler görebiliyoruz. 

SKOLYOZ NEDİR? 

Skolyoz, omurga eğriliği cerrahisi oldukça komplike bir cerrahi yani ekip işi olması gereken bir durum.  Çok riskli ameliyatlar olduğu için bireysel yaklaşmaktan kaçıyoruz aslında. 

PROTEZ CERRAHİSİ NEDİR? HANGİ DURUMLARDA İHTİYAÇ DUYULUR?

Protez ortopedide bizim elimiz kolumuz oldukça da yoğun yapılıyor. Protez cerrahisinde ki amaç hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Burada ki asıl hedefimiz bu. Zaten yürüyen normal hareket fonksiyonlarını yerine getiren hastalara bunlar önerilmez. Her şeyden önce problem olması gerekiyor. Bize en sık diz eklemini sonra kalça, omuz, dirsek ve ayak bileği şeklinde sıralama yaparsak en çok yaptığımız şu an Türkiye’de diz protezi sonra kalça protezi. Özellikle kalça protezinde hasta memnuniyeti tüm ortopedik cerrahilerde hasta memnuniyetinde en üst noktadadır. Diz protezlerinde olay biraz değişiyor dizin mekanik yapısı gereği kalça yuvarlak bir yapı, diz daha düz bir zemin.  Onda hasta memnuniyeti biraz zaman alıyor. Protezi bir hastaya önerebilmemiz için bu eklemdeki bozulmanın dereceleri vardır. Bizim için 1. 2. 3. 4. derece dediğimiz bir sıralamamız vardır. 1.2. derece bozulmalarda böyle konservatif dediğimiz fizik tedavi yöntemleri, eklem içi enjeksiyonlar ya da hastaya çeşitli egzersiz programları gibi yöntemlerle çözmeye çalışıyoruz. 3. Derece de bir şey yapmak lazım artık burada protezler devreye giriyor. Hasta seçimi, protez seçimi, tedavinin başarısını çok etkileyen faktörlerden bir tanesi. Cerrahinin te3crübnesi tabi ki bu tartışılmaz. Günümüzde artık teknolojiyle birlikte protez tasarımları ve kullanılan malzemelerin kalitesi şekli değiştikçe hasta memnuniyeti de artmakta ve hatta ertesi gün hasta yürütülüp taburcu edilen klinikler var. Dinamik bir yapı olduğu için sürekli gelişiyor gelişmeye de açık halde. Diz protezi kalçaya göre biraz ağrılı oluyor, onun gerekçesi dizin mekanik yapısıyla alakalı hatta yapılan çalışmalar sol dizin sağ dizden daha ağrılı olduğunu ama bunun nedenini bir türlü bulamamışlar. Kalçanın yapısı gereği hastalar ağrı çok az duyuyor ve hemen mobilize olabiliyor. Hareket edebiliyor. Biz de kliğimizde uyguladığımız 1-2 gün sonra taburcu edip normal şartlara geçmek en mantıklısı.

DİZ AĞRILARINDA TEDAVİ SÜRECİ

Hastanın genellikle bir dizinde şikayet başladıysa, uğraşırken aradan 3-5 ay sonra diğer dizide ağrımaya başlıyor çünkü tüm yükü diğer dizi çekiyor ve ondaki yıpranmalar hızlanır. Eğer evre 3 değil ise biz problemli dizi ameliyat ettiğimizde diğer dize binen yükü dengeleyeceği için hemen ameliyatı çok önermiyoruz.  İkisi birden 4. Evredeyse ve hastanın genel durumu, anestezinin görüşü de çok önemli izin veriyorsa biz iki dizide aynı anda yapıyoruz ve mantıklı olanda iki dizi aynı anda birlikte yapmak ama bu ileri evre problemlerde geçerli.  İskandinav ülkelerinin bir yayınları oldu meta-analiz şeklinde, İskandinav kayıt sistemleri çok düzenli olduğu için orada %98’i 20 yıl gidiyor protezlerin 10-15 yıl gidiyor deniliyor ama İskandinav kayıt sisteminde %90’ın üzerinde bir başarı var ama şunları da görüyoruz bazı hastalarda 7. Ayda protezlerini değiştirdiğimiz, 2. Yılında protezlerini değiştirdiğimiz, yapıldıktan sonra her zaman dilimin de protezlerini değiştirdiğimiz hasta grupları var. O yüzden her hastayı hemen ameliyattan ziyade son noktaya kadar beklemek ama fonksiyonel olarak beklemek, kayıp olmadığı son nokta oda çok önemli. 

İLİZAROV CERRAHİSİ NEDİR?

Ortopedinin kurtarıcı can simidi. 1982 yılında Dünya’da meşhur oldu. İlizarov rus bir ortopedist kendisi. Bu yöntemi Dünyaya tanıttıktan sonra biz 1990 yılların ortalarında Türkiye’de iki tane hocamız öncülüğünde kendi uğraşlarıyla Türkiye’ye geldi. Artık birçok klinikte bu yöntemle güzel sonuçlar alınabiliyor problemli hastalarda. İlizarov’un temel mantığı kemiğe dokunmadan dışarıdan sistemlerle sanki kemiği elimizle tutuyormuş gibi uzatma, kısaltma, döndürme yani çeşitli şeylere imkan veriyor ilizarov sistemi. Son dönemlerde ilizarov’a daha modern bilgisayar yöntemleri falan eklenerek sistemler konuldu ama hiçbiri klasik ilizarov sistemi kadar sonuç vermiyor. Biraz da pahalı yöntemler, bilgisayar destekli sistemde yapıyorsunuz, bugün 10 bin dolardan bahsediyorsunuz. Bu kadar masrafa girmeden de hakikaten yapılabiliyor ve daha iyi sonuçlar alınıyor. Ateşli silah yaralanmalarında, trafik kazalarında, açık yaralarda, bir şey yapamayacağımız içeri implant koyamayacağımız ya da implant konulup enfeksiyon gelişen durumlarda, eklemlerde sertleşmeler, hareket kaybı olan durumlarda bizim uyguladığımız bir sistem. Bu sistem de her şeyden önce hastanın sabrı gerekiyor. Sistem hastanın üzerinde 6 ay kalıyor. Bu süre zarfında hasta bununla yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Sistem aslında hastanın üzerinde günlük yaşantısına izin verecek şekilde alışıyor artık yapacak bir şeyi olmuyor ama bizde onun üzerinden her türlü kendi işimizi yapabiliyoruz, kemiğe yönelik. 

En çok yaptığımız ayak bileği, iki ihtimal var ya donduracaksınız, sabitleyeceksiniz omda da dolaşımsal olarak sorun yaşama ihtimali çok olduğu için ilizarovla tedrici yapıyorsunuz. Günde 1 milim ya da 2 derece şeklinde düzeltmeler başlıyor. Dirsek eklemi mesela dirseğinde donmalar var. Biz bunu güne 1-2 derece yavaş yavaş açıyoruz. Açarken aslında damarlar, sinirler, içerideki kas dokuları hepsi ya da sertleşmiş bantlar bunların hepsi açıldığı için aslında hastaya ek bir hafifte ağrı mutlaka oluyor ama ek bir olumsuz yük getirmiyor. Hastanın üzerinde biraz uzun kalıyor. 6 aydan önce çok çıkarmak istemiyoruz. 

ARTROSKOPİ NEDİR?

Omuz eklemi, dirsek, kalça ve el, ayak bileğine de şimdi yapıyoruz. Sıralamaya koyarsak aslında yaptığımız standart diz, çok güzel ve inanılmaz işler yapılıyor. Çapraz bağ ameliyatı gibi menüsküs onarımları gibi birçok dize yönelik işlemleri artroskopik yapabiliyoruz. Son dönemlerde omuz yine ha keza diz gibi birçok problemde omuz artroskopisi kapalı olarak 4-5 farklı noktadan girip kronik omuz problemlerinde bile sonuç aldığımız hastalar oluyor. Omuz diz gibi değil. Omuzdaki kireçlemeleri temizlediğimizde proteze ihtiyaç olmuyor. Diz yük çeken bir eklem ya da kalça, ayak bileği. Omuz yer çekimine karşı çalıştığı için onu temizlediğinizde kendini idare edebiliyor. Omuzun sonuçları da iyi. 3. Sıklıkta ayak bileğini yapıyoruz. Ayak bilek artroskopisi hem arka hem ön ayak bileği iki grup şeklinde sınıflandırıyoruz.  Ayakta ki bazı problemlere müdahale edebiliyoruz. Kalça biraz özellikli, öğrenme eğrisi de yüksek ve özel sistemler gerekiyor. Bir diz veya omuz gibi yapamıyorsunuz. Bacağı belirli bir derecede çekmesi gerekiyor. 

KEMİK TÜMÖRLERİ NASIL TESPİT EDİLİR?

Kemik ve yumuşak doku ortopedinin tümörleri ayrılmaz bir parçası ama o da ayrı bir beceri tecrübe gerektiriyor. Bizde ortopedi de gördüğümüz özellikle iyi huylu kemik tümörlerinde her türlü şeyi yapabiliyoruz ve kliniğimizde de kötü ve iyi huylu kemik tümörleri de kliniğimizde yapılıyor. Gönül ister ki karşılaşmayalım ama maalesef bizimde başımızda.

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.