Futboldan soğutan bir ilk yarı izledik. Ne keyif vardı, ne umut. Üstüne üstlük bir de yediğimiz golle devre arasına mağlup gittik. Ama ikinci yarıda işler değişti. Bu kez sahada goller vardı, futbol keyfi vardı, pozisyonlar vardı. Samsunspor, pes etmeyen, yeniden ayağa kalkan bir görüntü çizdi.
Baskımızın sonucu olarak üst üste bulduğumuz gollerle skoru 2-1’e getirdik. Elbette sadece baskı değil, biraz da şans yanımızdaydı; rakibin kendi kalesine attığı gol bize avantaj sağladı. Fakat maçın asıl kırılma anı uzatma dakikalarında geldi. O gol, sadece tabelaya galibiyet yazdırmadı; aynı zamanda sahadaki tüm emeğin, mücadelenin karşılığı oldu. Galibiyeti getiren, en kilit goldü.
Açıkçası Samsunspor’un gol yollarında kolay sonuca gidememesi herkesi “yazık oldu, galibiyet elimizden kaydı, 2 puan gitti” gibi düşüncelere itti. Ama uzatmalarda atılan gol, bu kara bulutları dağıttı ve geceyi Samsunspor için mutlu bir şekilde bitirdi.
Ligin ilk 6 haftasında, Trabzon deplasmanını bir kenara koyarsak genelde daha kolay rakiplerle karşılaştık. Yani aslında ligin kolay kısmını geride bıraktık. Bundan sonraki süreçte daha zorlu deplasmanlar, daha güçlü rakipler bizleri bekliyor. İşte tam da bu noktada takımın yavaş yavaş oturması, gol yollarında daha etkili olması ve yeni transferlerin uyum sağlaması Samsunspor için hayati önem taşıyacak.
Kolay olmayacak, hemen de olmayacak. Ama Samsunspor her geçen hafta bir öncekinden daha iyi oldukça, gerçek gücünü ortaya koyacaktır. Ve işte o zaman, bu takımın potansiyelini hep birlikte göreceğiz.