Ligin ilk maçında, 4 yıl aradan sonra lige geri dönen Süper Lig’in gediklilerinden Gençlerbirliği’ni yeniden karşımızda gördük. Onlara bir kez daha “hoş geldin” dedik, başarılar diledik.

Sıcak hava, tribünleri tam anlamıyla doldurmaya izin vermedi belki. Ama biliyorum ki bu sadece geçici. Bu taraftar, önümüzdeki haftalarda o stadı tıklım tıklım yapar. Koreografiler, marşlar, tribün şovları yeniden gökyüzünü renklendirir.

İşte bu destek, sadece tribünde değil, kulübün geleceğinde de fark yaratabilir. Federasyondan alınan düşük gelirle bu ligde kalıcı olmak kolay değil. Bu yüzden forma satışlarını artırmak, sponsorluk anlaşmaları yapmak, hatta SMS bağış kampanyaları başlatmak şart. Düşünsene, bir SMS 50 lira olsa ve binlerce taraftar aynı anda destek verse… O zaman bu kulüp çok daha güçlü ayakta durur.

Bu şehirdeki büyük firmalar da elini taşın altına koymalı. Okullar açıldığında, yüksek adetli forma veya ürün alıp öğrencilerimize dağıtabilirler. Hem çocukların gönlüne Samsunspor sevgisini işlerler hem de kulübün mali yükünü hafifletirler.

Gelelim maça… Geçen sezonu üçüncü bitiren bu takımın, yeni sezonun ilk maçında 3 puan alması sevindirici ve ümitlendirici oldu. Dün akşam da bu hali hem sahada hem tribünde gördük. Oyun, yer yer hazırlık maçı temposuna kaydı. Ama hem bizim 2. golümüz, hem de Gençlerbirliği’nin golü izlemeye değer güzellikteydi.

Dimata çıktıktan sonra Muja’nın oyuna girmesiyle bir düşüş hissettik. Yine de Samsunspor, oturmuş ve kaliteli oyuncu havuzuyla rakibinden bir adım öndeydi. Gençlerbirliği ise temkinli oynadı; maçın sonuna doğru attığı golle umutlansa da Samsunspor istediğini aldı ve sezona üç puanla başladı.

Bu galibiyet, sadece bir başlangıç. Önümüzde uzun bir yol var. Ama doğru yönetim, güçlü taraftar desteği ve şehrin el birliğiyle Samsunspor’un bu sezon çok şey başaracağına inancım tam. Çünkü burası Samsun… Burada futbol, sadece futbol değildir.