Diplomaside hiçbir şey
göründüğü
gibi değil!..
Bunu görebilmek
ya da anlamak için
tecrübe gerekiyor...
Ama bu durum
çok farklı...
Çünkü her şey açıkça ortada...
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Kurulu'nda
'Gazze'de ateşkes' tasarısının kabul edilmesi,
güzel bir gelişme...
Ne var ki,
o gece TV'den
izlediğim
İsrail
delegesi kadının
konuşmalarından
Netanyahu'nun
yine bildiğini 
okuyacağı izlenimini edindim...
Bunun için ortaya attıkları
gerekçe komikti...
"İsrail askerlerinin
canlarını ortaya koyarak, 4 rehineyi kurtarmasını"
kahramanlık olarak
tanımlayan
kadın diplomat,
onbinlerce masum kadın ve çocuğun
katledilmesinin
gerekçesini açıklarken,
rehinelerin
evlerde tutulmasının
"Yataklık"
suçu olduğunu öne sürdü...
Bu durum,
içine düştükleri
acizliğin ifadesiydi aslında...
Gazze'de insanların
ambargolar nedeniyle
yiyecek ekmeğe muhtaç kaldığını;
okullar, camiler ve kiliselerle birlikte neredeyse tüm hastanelerin
bombalar sonucu yıkıldığını,
binlerce Filistinlinin bu zalimliklerle
evsiz barksız, anasız babasız ve evlatsız
bırakıldığını
unutmuş gibiydi...
O İsralli kadın,
dünya kamuoyunu
aldatmaya 
yönelik söylemine karşın,
Netanyahu'nun bu acımasızlığına
kendi ülkesinden bile
lanet yağdığını da...
Dünya, tarih boyunca
birçok soykırıma tanık olmuştur ama
böylesi
ilktir sanırım...
HAMAS'ın
başlattığı saldırının
zamanlaması tartışılır elbette...
Ancak, tarih boyunca
zulüm altında inleyen
bu insanlar,
bir biçimde
Netanyahu zihniyetine
cevap vermeliydi...
Bir ayrıcalıkla...
Savaş varsa,
bu askerlerle
olacaktır, çoluk çocukla değil...
Hamas'ın, her türlü dezenformasyona karşı
buna özen gösterdiği de aşikar...
Hal böyleyken
İsrail; BMGK tasarısına
yanaşmak istemiyor...
Çünkü, tasarıda
"İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesi, esir değişimi, yeniden inşa ve sivillerin dönüşü" var...
Bu kararın yürürlüğe
girmesiyle,
canlarını ortaya koyup
onurları için
direnen
Filistinliler;
dünyanın en gelişmiş modern silahlarını
mağlup etmiş olacaktır...
Bu zafer, dünyanın
en ücra köşesinde
zalimlere karşı mücadele eden
milletlerin de
direncini
artıracaktır...
Tıpkı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün
emperyalizme karşı
verdiği 'Kurtuluş Mücadelesi'nde
olduğu gibi...
Zalimler, sonunda
kaybetmeye mahkumdur!..