Kavgalardan
çok yorulduk,
yeter artık!..
Sağ-sol
çatışmaları
sonucunda,
binlerce gencin yanı sıra;
bilim insanlarını, gazeteci-yazarları, asker ve polisleri
kaybettik...
Alevi-Sünni
kavgalarıyla 
komşu komşuya düşman edildi...
"Provokatörler" yüzünden
Kahramanmaraş ve Çorum'da;
evler ateşe verildi, çoluk çocuk
katledildi...
Sivas Madımak Oteli'nde aydınları diri 
diri yaktılar...
Kürt-Türk 
düşmanlığı
yaratarak,
bin yıllık kardeşliğin
temeline
dinamit yerleştirip;
okullar, hastaneler, fabrikalar
ve şantiyeler kundaklandı...
Öğretmenler, doktorlar, hemşireler, mühendisler,
askerler ve polisler şehit edildi...
Annesinin karnındaki
bebekler öldürüldü...
Binlerce masum insanın
canını yaktılar...
Silahları birbirlerinden
çıkan farklı adlardaki
terör örgütleri,
Ankara ve İstanbul başta olmak üzere çok sayıda
ilde kanlı eylemler gerçekleştirip,
bizleri perişan etti...
Üzerinden onlarca yıl geçse de
acıları unutmadık, elbette!..
Bugün hangi evin kapısını vursak,
o ailede mutlaka
ya bir şehit ya bir gazi ya da bir terör
kurbanı çıkar...
O yüzden de
acılar
hep taze kalmıştır...
Birilerinin umurunda
olmayabilir...
Çünkü, amaçları başkadır...
Emperyalizmin
paralı işbirlikçileri,
ağababalarının talimatına
göre hareket ediyor...
Bizler her şeyin
farkındayız ve
ekmeğin
bile bölündüğünde
kolay lokma olduğunu
biliyoruz!..
Bugün TBMM "İsrail" gündemi
ile toplanacak...
Bu oturum;
birlik ve beraberliğin
pekişmesi için
tarihi bir fırsat olacak...
Herkes yine siyasetini
yapsın, sorun yok!..
Mesele "Türkiye" ise
siyaset bir kenara bırakılacak...
Nitekim, 
CHP Lideri Özgür Özel'i,
30 Eylül'de
bu köşede,
"Özel'in ağzına sağlık"
başlıklı yazımda,
"Türk Evi" önünde
yaptığı,
anlamlı tavır nedeniyle
kutlamıştım...
Mevzu "Türkiye" olunca,
iç siyaset arka planda kalmalıydı...
Aslında Özel,
özlenen bir davranışı sergilemişti...
Ülkenin buna çok ihtiyacı var...
Ekonomik sıkıntılarla
başlayan ailevi sorunların 
yanı sıra,
toplumun her alanında
ortaya çıkarılmaya
çalışılan huzursuzlukların
önüne
geçmenin
yolu;
çözümün, birlik ve beraberlik
içinde
aranmasından
geçer!..
"Gazi Meclis"in
bugünkü oturumundan,
dosta "Güven"
düşmana "Korku" veren
bir tablo çıkması;
yılgınlığa düşen 
milyonlarca insan için de
bir "Umut" olacaktır!..
Bugünkü tarihi fırsatı,
"Milli Mücadele" ruhuyla
pekiştirirsek; düşmanlar kaybeder,
biz kazanırız!..
Yoksa, kavgalar milleti
ve ülkeyi daha çok
yoracaktır!..