AK Parti'de hiç böyle bir dönem yaşanmamıştı... Yanlışa ya da yanlışa sürüklenen birtakım politikalara partinin iç dinamiklerinden mutlaka müdahale gelirdi... Hatta, bu meseleler AK Parti Genel Merkezi'ne çokça taşındığı için, genel merkez yöneticilerinin "illallah" dedikleri söylenirdi... Yani, bir tepki vardı... Derdim geçmişi eşeleme değil ama yaşananları az çok bilen biri olarak AK Parti'deki bu değişimi anlamaya çalışıyorum... Mesela, deyim yerindeyse "burnundan kıl aldırmadığı" iddia edilen dönemin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a, tabandan gelen tepkiler nedeniyle "ayar" verilmeye çalışılırdı... Bazı meselelerin Recep Tayyip Erdoğan'a kadar ulaştırıldığı bilinirdi... Bakıyorum, Samsun'da Büyükşehir Belediyesi'nde kamuoyunu rahatsız eden onca iş varken; teşkilat içinde "sağırlar diyaloğu" hakim vaziyette... Geçmişten beri vekiller arasında sıkıntılar olmuştu... Dargınlıklar vardı... Ancak, şehri gerginleştirecek meselelerde ortak bir tavır sergilenir; hatta bunlar, imza altına alınırdı... Böylece, tüm milletvekilleri doğruya da yanlışa da ortak olurdu... Bugün Samsun'da, Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı icraatların çoğunun altına kaç milletvekili imza atabilir?.. Bırakın imzayı, Mustafa Demir'le görüntü vermemeye özen gösterdiklerini cümle alem biliyor... AK Parti milletvekillerinin özel ilişkileri bizi elbette ilgilendirmez!.. Mustafa Demir'i sevip sevmedikleri de... Ne var ki, yanlışlıklara karşı tepki koymadıkları zaman, onlar da bu yanlışın ortağı sayılır!.. AK Parti Samsun milletvekilleri siyaset deneyimi olan insanlardır!.. Öyle yalana dolana inanacak tipler değillerdir!.. Eğer liderlerini ve davalarını seviyorlarsa, "Ne oluyor kardeşim?" diyerek yanlışlara "dur" diyecek hamleleri yapmak zorundadırlar!.. Yoksa, seçim zamanı neler olacağını, hepsi benden daha iyi bilmektedir!.. Bunları yazmamın nedeni, AK Parti değil; Samsun'un gerçek anlamda hak ettiği gibi gelişmesi ve yönetilmesi adınadır!..