Türkiye'nin
çeşitli illerinde
sığınmacılarla
Türk vatandaşları arasında
çıkan
olayların ardından
Suriye'de
muhalif güçlerin
elinde bulunan bazı şehirlerdeki
protestoların altında,
Esad'ın
açıklamalarından sonra
Erdoğan'ın,
"Eskisi gibi görüşürüz"
mesajı
yatıyor...
Son günlerde
yaşanan 
olayların provokatörlerini
tespit etmek de 
hiç zor değil...
Yaklaşık 2 yıl önce
ağustos ayında,
Suriye'de rejim muhaliflerinin
kontrolü altındaki bölgelerde;
önceki gün olduğu gibi
Türk bayrakları yakılmıştı...
O gün de
dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü duyurmuş,
 “Muhalif Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi söyledik” demişti...
Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu ile
kontrol altına aldığı
El Bab başta olmak üzere
Suriye'de
muhaliflerin
elindeki bazı şehirlerde
Türk Bayrağı ile birlikte Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın
posterlerinin
yakılması ve Türk TIR'larının yağmalanıp,
şoförlerin
dövülmesi olayı,
bize o
2022 yılının 
ağustos ayını hatırlatıyor...
Yani, Türkiye ne zaman
Suriye ile iyi ilişkileri
yeniden tesis etmeye
çalışsa;
desteklerin kesileceğini ya da azalacağını
algılayan birtakım
muhalif gruplar
öfkelerini kusuyor...
Onları amiyane tabirle
dolduruşa getirenler ise
bölgede yeni bir devlet
kurmak için
göz göre göre çalışan
ABD ve uşakları
PKK-PYD'den başkası değil!..
Çünkü, bölgedeki Türk askerinin
varlığı, 
onları rahatsız ediyor...
Yaptıkları nankörlüğün daniskasıdır...
Aslında
bindikleri
dalı kestiler...
Gerçi, Suriye "Milli ordusu"nun aklı başındaki komutanları,
"Provokasyon" uyarısı yapmakta gecikmedi...
Ne olursa olsun,
biz bunu hak etmedik!.. 
Emeklisine hak ettiği
maaşı esirgeyen bu ülke,
sığınmacılar için
40 milyar dolar
harcamadı mı?..
Bu ülkedeki Suriyeliler,
hastanelerde bedava 
muayene olmadı mı?..
Ameliyata para mı verdiler?..
Emeklisi, işçisi, memuru, esnafı
katkı payı verirken, 
bunlar ilaç parası bile ödemedi...
Çocukları
en iyi okullarda
öğrenim görürken,
birçoğu mühendis, doktor, avukat olup,
hayata atılmadı mı?..
Bunların ruhsatsız
iş yeri açarak,
haksız rekabete neden olmalarına
rağmen
esnafın sesi mi çıktı?..
Yüz binlerce Suriyeli genç,
iş ve aşa kavuşmadı mı?..
Yapılan insanlığı anlamayanlara
yazıklar olsun!..
Hep söyledim, hep yazdım...
Eğitimli, iş kurup istihdam yaratan,
bir mesleği olan ve
bu ülkenin değerleriyle
yaşayanlar
kalsın; dilencilik yapan, gayrimeşru işlere bulaşan
ve serserilikle
halkın huzurunu bozanlar,
"Yallah" sınır dışı edilsin!..
Yeter artık!..
Her türlü maddi ve manevi imkanları
verdik ama canımızı asla...