Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in,
Atakum'da
vatandaşların tepki gösterdiği
otel projesiyle ilgili inadını,
"Orada
bir aile oteline ihtiyaç  var.
Vatandaş yapmazsa
gerekirse biz yaparız"

sözlerinden
anlamak mümkündür...
Ancak, önce şunu soralım:
"Büyükşehir Belediyesi'nin
böyle büyük
bir otel projesi için
yeterli parası var mı?"
...
Samsun'un deniz kıyısında
bir değil, birçok otele
ihtiyacı olduğunu
herkes bilir...
Aslında
gerçek mesele bu değil...
Çünkü,
Türkiye'nin en borçlu
belediyeleri arasında
ilk sıralarda
yer alan
bir kurumun,
şehrin
acil yatırımları varken,
otel inşaatına
para harcaması
doğru olur mu?..
Her yağışta su baskınları yüzünden
vatandaşın
yaşadığı
mağduriyeti
önleyecek altyapıya
yatırım yapılması
gerekmez mi?..
Belediyenin
içinde bulunduğu
ekonomik çıkmaz
ortadayken,
"Gerekirse biz yaparız"
ifadesinin altında yatan
başka bir gerçek var
bence!..
Şeytanın bile aklına gelmeyecek
çözüm yolları bulmakta
"mahir" olan
Demir;
iki kez yürütmeyi durdurma
kararı verilen ve
tepkilere yol açan
projenin,
daha fazla
gecikmesini
önleyecek
bir formül arayışı içindedir...
O formülü bulur da...
Demir, adına ister "otel" isterse
"misafirhane" diyerek,
söz konusu alana
inşaat yapar...
Şehir içinde
ilçeler arası
minibüs garajına
"Transfer merkezi"
adını vererek,
algıları değiştirmek isteyen Demir,
bu projeye de
"kamu malı"
kılıfı bulamaz mı sanki?..
Geçmişte  Piazza AVM'deki imar sorunu,
Büyükşehir Belediyesi'ne
küçük bir hisse
verilerek,
çözülmemiş miydi?..
Mustafa Demir'in
bu işleri 
bilmediğini mi
sanıyorlar?..
Başkan Demir,
o bölgede seçildiği günden
beri bir şeyler yapmak istiyor...
Amacı,
Kurupelit Marina'yı doldurmaktı,
planları da hazırdı...
Kepçe ve kamyonların
rahat çalışabilmesi için
kumsala taş bile
döşetti...
Ne var ki, yöre sakinlerinin
tepkisi üzerine
geri adım atar gibi yaptı ama
bu işin peşini hiç bırakmadı...
Bu  kadar ısrarın
sebebi ne olabilirdi?..
Süreç içinde
bu sorunun cevabını
öğrenmek mümkün olacaktır...
Biraz daha sabır!..