Açlıktan saldırganlaşan başıboş sokak köpeklerinin son kurbanı masum yavru Mahra Melin Pınar oldu.

Antalya’nın Serik ilçesinde başıboş köpeklerin saldırısından kaçarken kamyonun altında kalarak ağır yaralanan Mahra, 23 gün tedavi gördüğü yoğun bakımda yaşama tutunamadı. Tedavisi sırasında sağ bacağı diz üstünden kesilen Mahra’nın küçücük bedeni daha fazla karşı koyamadı ağır yaralara. Ardında gözyaşlarında boğulan acılı anne, baba, kardeş ve aile bırakarak göç etti. Gerekli önlemler alınmazsa Mahra, açlıktan kuduran sokak köpeklerinin ne ilk ne de son kurbanı olacak.

Yurdun her yerinden buna benzer vahşet haberleri geliyor. Köpek saldırısında vücutları parçalanan insan, özellikle çocuk fotoğrafları medyaya düşüyor. O denli arttı ki sürü halinde gezen başıboş köpeklerin saldırganlığı… Yetişkin bireyler bile işe gidiş ve dönüşlerinde sabahın erken saatleri ve gecenin karanlığında tek başına sokağa çıkmaktan çekiniyor.

 Geçtiğimiz aralık ayında Gaziantep’te 4 yaşındaki Asiye Ateş, sahibi tarafından ölüm makinesine dönüştürülen pitbull köpeğin saldırısı sonucu ağır yaralanmıştı. Uzun süren tedavi sonucu yaşama tutundu. Lakin köpeğin keskin dişlerinin vücudunda bıraktığı derin yaralar kötü bir iz olarak kaldı. Bir de Asiye’nin hayatı boyunca yaşayacağı, üstesinden gelemeyeceği travma ve psikolojik durumu düşünün.

Asiye Ateş olayının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelere sokak köpeklerinin toplanarak barınaklara yerleştirilmesi çağrısında bulunmuştu. Hatta tehlikeli ırk kabul edilen evlerde beslenen hayvanlar için kayıt yaptırılmasını istemişti. İlk başlarda bu çağrıya uyan belediyeler sokak köpeklerini toplayarak, kısırlaştırmış, barınaklara yerleştirmişti. Lakin hayvansever kuruluşların “barınaklar son derece sağlıksız, orada ölüyorlar” diyerek şiddetle karşı çıkmaları, eylem gerçekleştirmeleri üzerine çoğu belediye sokak köpeklerini toplamaktan vazgeçti. Hatta kısırlaştırma işlemlerini gereğince gerçekleştirmedikleri üremenin çoğalmasıyla görülüyor. Önümüzdeki 10 yılda sokak köpeklerinin sayısının 60 milyonu geçeceği öngörülüyor. Ciddi güvenlik sorunu.

Sayıları hızla artan, sokakları kuşatan, yeterli şekilde karnı doymayan hayvanlar, doğal olarak aç kalınca önüne kim gelirse saldırıyor, parçalıyor. Mevra gibi yavruyu hayattan koparıyor. Hayvanseverler, bu ayrıntıyı göz ardı etmeden, sağı solu suçlamadan belediyelerle işbirliği yaparak sokak köpeklerinin kısırlaştırılmasını, yeterince beslenmelerini, sağlıksız diye eleştirdikler barınakların iyileştirilmesini sağlamalı. Gerçekleri dile getirenleri hayvan düşmanı ilan etmeye de hakları yok. Empati yapıp, Mahra’nın ailesinin yerine kendilerini koysunlar yeter.

Zira köpekler kadar insanların, çocukların, Mahra’nın ardında bıraktığı arkadaşlarının da baharın kendini gösterdiği bugünlerde sokaklarda özgür gezmeye hakkı var. Sokak ve parklar hem minik yavruların hem de kısırlaştırılmış hayvanların buluşma yeri olabilir pekala...