Arzu KAYA/İSTANBUL,() İşten eve dönmek üzere yola çıkan 36 yaşındaki garson Barış Ördek, Şile yolu üzerinde otobüsten indiği esnada bir aracın çarpması sonucu metrelerce sürüklendi. Otobüs sürücüsünün durağa tam yanaşmayarak yolda indirdiği Ördek, bir otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Otobüs ve otomobil sürücüsü hakkında dava açılırken, araç sürücüsünün adli kontrole uymaması aileyi isyan ettirdi.

OTOBÜSTEN İNDİĞİ ESNADA...
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre geçtiğimiz Temmuz ayında şüphelilerden Servet Demirci'nin(39) kullandığı özel halk otobüsü 15.40 sıralarında Üsküdar'dan Şile'ye giderken Plazalar İETT durağına girdi. İndirme-bindirme yaparken aracıyla giden bir diğer şüpheli Tayfun Durmuş(27) da indirme-bindirme cebine giriş yaptı. Durmuş, özel halk otobüsüne çarpmamak için aracın sağ tarafına geçmek isterken Barış Ördek'e çarptı. Çarpma sonucu 25-30 metre sürüklenerek ağır yaralanan Barış Ördek, kaldırıldığı hastanede olaydan 6 gün sonra yaşamını yitirdi.

OTOBÜS DURAĞA TAM YANAŞMADI, ARAÇ YASAK YERDEN GEÇTİ
Olaya ilişkin alınan bilirkişi raporuna göre, araç sürücüsü Tayfun Durmuş'un asli, özel halk otobüsü şoförü Servet Demirci'nin tali ve ölen Barış Ördek'in kusursuz olduğu belirtildi. Bilirkişi raporunda özel halk otobüsü şoförü Servet Demirci'nin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek indirme bindirme kurallarına uymadığı ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü belirtildi. Raporda ayrıca Demirci'nin durağa tam yanaşmayarak sağından bir araç geçecek kadar mesafe bıraktığı kaydedildi. Yine raporda araç sürücüsü Tayfun Durmuş'un ise geçme yasağı olan yerden geçtiği, seyir emniyetini ihlal ettiği, hızını trafik güvenliğine göre ayarlamadığı ve otobüsün sağından geçtiği anlatıldı.

6'ŞAR YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
2 şüpheli hakkında "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Mahkeme duruşma için gün verirken dava dosyasını Adli Tıp Kurumu'na göndererek sanıkların kusur durumunun bilirkişi heyetince incelenmesini istedi. Mahkeme ayrıca yan yolun sadece otobüslere mi yoksa sivil araç geçişine de mi serbest olup olmadığını sorusunun yanıtını arıyor.

ADLİ KONTROLE UYMUYOR
Öte yandan iki sürücü de haklarında adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest kalırken araç sürücüsü Tayfun Durmuş'un adli kontrole uymadığı gerekçesiyle emniyetten savcılığa ihbarda bulunuldu. Durmuş'un 'adli kontrol ihlali' geçtiğimiz günlerde mahkemeye ulaştı.

GÜVENLİK KAMERASI
Olaya ilişkin dava dosyasında bulunan özel halk otobüsünün güvenlik kamerası ise olayı an be an gösteriyor. Kameralara saniye saniye yansıyan olayda Barış Ördek otobüsün arka kapısından iniş yapıyor, indiği esnada süratle gelen bir araç Ördek'e çarpıp yolun ilerisine doğru fırlatıyor. Olay yerinde kalabalık oluşurken ambulans gelerek Barış Ördek'i hastaneye götürüyor.

ANNENİN GÖZYAŞLARI
Adliyeye gelen acılı aile ise kameralarına konuştu. 76 yaşındaki anne Güneş Ördek sanıkların tutuklanmasını isteyerek, "Sonuna kadar mücadele ediyorum. Oğlumun kanı yerde kalmasın diye. Adalete de güvenmiyorum. Adalet, kanun yok. Olsaydı bize de bir hak tanırlardı. Her gün hastayım, her gün komadayım, her gün doktordayım. Oğlum toprak altında adam evinde oturuyor, elini kolunu sallayıp geziyor" dedi ve gözyaşlarına hakim olamadı. 77 yaşındaki Acılı Baba Hüseyin Ördek ise, "Kanun, adalet maalesef yok Türkiye'de. Biz zengin çocuğu olsaydık çoktan beri içerde olurdu. Bizim gibi gariban çocuğu oldu mu suiistimal ediyorlar" diye konuştu.

"TUTUKLAMA TALEBİNDE BULUNDUK"
Barış Ördek'in ağabeyi Aziz Çayan kardeşinin 28 Temmuz günü işten gelirken otobüsten indiğini belirterek, "Bu halk otobüsü durağa tam yanaşmıyor, açıkta indiriyor. Vuran adam da otobüsler için ayrılmış yola girerek bilinçli taksirle öldürüyor orada. 5 aydır adam elini kolunu sallayarak dolaşıyor, tutuklanmasını istiyoruz" dedi. Kardeşi Yusuf Ördek ise, "Olay 4 ay önce Şile yolu Otobanı'nda oldu. Ağabeyim otobüsten inerken bir araç arkadan gelip süratli bir şekilde vuruyor. Aile olarak çok acıklı, kötü durumdayız. Şahıslara denetimli serbestlik verilmişken imza atmaya gitmediğini tespit ettik ve tutuklama talebinde bulunduk" şeklinde konuştu.

 (FOTOĞRAF)