Konya'da yaşayan Suriye Uyruklu Raaşa Osman, 7 yaşındaki üvey oğlu Azzam Al Abdullah'ı hortumla döverek öldürdü. İlk olarak çocuğun koronavirüsten öldüğü yalanını söyleyen üvey anne hakkında konuşan amca İsmail Al Abdullah, ''Raaşa kendi çocuklarını kayırıp, yeğenime çöpten malzeme toplatıp, sattırıyordu. Parayı da elinden alıyordu." dedi.

BABASI SINIR DIŞI EDİLDİ

Geçen cumartesi gecesi saat 01.30 sıralarında Karahöyük Mahallesi Pirhasan Sokak'taki evden 112 Acil Servis'i arayan bir kişi, yeğeni Azzam Al Abdullah'ı yatağında ölü bulduklarını, çocuğun koronavirüs nedeniyle öldüğünü söyledi. İhbar üzerine eve polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlileri yaptıkları kontrolde, küçük çocuğun vücudunda darbeye bağlı çok sayıda morluk olduğunu tespit etti. Polisin yaptığı incelemede de babası yaklaşık 15 gün önce sınır dışı edilen çocuğun, üvey annesi Raaşa Osman ve kardeşleriyle birlikte kaldığı ve üvey annesi tarafından sokaklarda kağıt toplattırıldığı ortaya çıktı.

POLİSİ YALANINA İNANDIRAMAYINCA İTİRAF ETTİ

Polis, üvey anne Raaşa Osman'ı gözaltına aldı. Raaşa Osman, ilk olarak polise Abdullah'ın kağıt toplamak için evden çıktığını, kavga edip geri geldiğini ve bu nedenle vücudunda morluklar olduğunu söyledi. Polisin anlatımlarındaki çelişkiler üzerine sorguya aldığı üvey anne, Abdullah'ı eve geç geldiği için hortumla dövüp, defalarca havaya kaldırıp yere attığını itiraf etti. Osman, çocuğu daha önce de dövdüğünü söyledi. Kardeşleri de üvey anneleri Raaşa Osman'ın, Azzam Al Abdullah'ı hortumla dövdükten sonra havaya kaldırıp yere attığını, baygınlık geçirince de yüzüne su döktüğünü, ağzından kan gelmesi üzerine yatağına yatırdığını anlattı. Adliyeye sevk edilen Raaşa Osman, mahkemece, 'çocuğa karşı eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

''KORONAVİRÜSTEN ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ''

Azzam Al Abdullah'ın amcası İsmail Al Abdullah, yeğeninin üvey annesi tarafından sürekli dövüldüğünü belirterek, şunları söyledi: "Babası Suriye'ye gittikten sonra Azzam Al Abdullah, üvey annesi ve kardeşleriyle kaldı. Raaşa çok sinirliydi. Kendi çocuklarını bile dövüyordu. Beni telefonla arayıp, Azzam'ın öldüğünü söyleyince hemen evlerine gittim. Raaşa, bana çocuğun koronavirüsten öldüğünü ve hemen gömmemizi söyledi. Raaşa sürekli ağlıyordu. Sinirli bir hali vardı. 'Babaları Suriye'ye gitti biz burada kaldık' dedi. İçeri girdiğimde çocuğu kefenlemiş gibi battaniyeye sarmışlar. Gömmek için hazırlık yapmışlardı. Kimsenin haberi olsun istememiş. Biz koronavirüsten de olsa yeğenime bakmak istedik. Belki çöpten filan bir şey yedi, boğazında bir şey kalıpta mı öldü, diye düşündük. Raaşa kimsenin haberi olmadan yeğenimi gömecekti.''

''YEĞENİMİ YAĞMURDA BEKLETİRDİ''

Yeğeninin vücudunda hortum izlerini fark ettikten sonra komşularının yardımıyla polis ve sağlık görevlisini aradıklarını ifade eden Abdullah, "Üzerini açtığımda vücudunda hortum izleri vardı. Ayağıyla çocuğun göğsüne basmış. Kendi çocuklarını yanından ayırmazdı. Onları sobanın yanında oturturdu. Yeğenimi ise yağmur altında dışarıda bekletirdi. Yağmur, kar demeden çöpten malzeme toplatırdı. Yeğenim gidip çalışıyor, kazandığı parayı da Raaşa'ya veriyordu. Çocuğu hiç evde oturtmaz, sürekli çalıştırırdı." dedi.