“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurat 10)
İslam; barış, sevgi ve kardeşlik dinidir. İnsana saygı, merhamet, yaratılanı severiz yaratandan ötürü ilkesi temel değerlerimizdendir. Bizler için en güzel örnek olan Hz peygamberin hayatına baktığımızda İslam kardeşliğinin, insana saygının en güzel örneklerini görmekteyiz. “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” (Ali İmran 159) İlahi mesajı müminin hayata bakışının merhamet, şefkat endeksli olması gerektiğini ifade eder. Hz. peygamber Medine’ye gelince ilk iş olarak müminleri birbiriyle kardeş ilan etmiştir. Onun sevgi ve merhametli yaklaşımı katı yürekleri yumuşatmış fitne şehri olan Yesrib, Medine-i Münevvere olmuştur. Ensar ve Muhacirin kardeşliği ile müminler bir vücudun azaları gibi bir araya gelmiştir. Mümin kardeşi bir sıkıntıya uğradığında diğer müminler onun sıkıntısını gidermek için ellerinden gelen çabayı göstermişlerdir. “Kim bir müminin sıkıntısını giderirse Allah’ta hesap günü onun sıkıntısını giderecektir.” hadisi şerifi müminlere yol göstermiştir. “Kendisi için istediğini kardeşi için istemedikçe kamil mümin olamazsın” buyruğuyla müminler kardeşlerini kendilerine tercih eder olmuşlardır. Hz. Peygamber örnek şahsiyetiyle ve hadisleriyle mümin gönülleri inşa etmiş ve asrın en medeni toplumunu oluşturmuşlardır. 
Yine müminler diğer din mensuplarıyla da barış içinde yaşamayı hedeflemişlerdir.  Hz. Peygamber hicretten sonra Medine’de diğer din mensupları ile Medine Sözleşmesi’ni imzalamıştır. Mescidi Nebi’ye gelen Necran Hıristiyanlarının ibadet etmesine izin vermiş, bir Yahudi’nin cenazesini gördüğünde ayağa kalkmıştır. İnsanın saygıya layık eşrefi mahlukat olduğunu her haliyle ifade etmiştir.
Bugün insanlık bu şefkat merhamet kardeşlik iklimine daha da muhtaçtır. Bugün modern bir cahiliye çağı yaşanırken dünyanın dört bir yanında insanlar katledilirken, eşler dul, anneler yavrusuz, çocuklar yetim kalırken insanlığı kurtaracak olan yine Muhammedi bir kardeşlik bakışıdır.
           Hz. Peygamber efendimiz veda hutbesinde “ Ey insanlar hepiniz Adem’in çocuklarısınız Adem ise topraktandır. Siyahın beyaza beyazın siyaha bir üstünlüğü yoktur, üstünlük ancak takva iledir” buyurarak 1400 yıl önce bütün insanların Hz Adem’in soyundan gelen kardeşler olduğunu ifade etmiştir.
          Bütün bu gerçeklerden hareketle bizler Hz Adem’in çocukları olmakla insanlıkta kardeşiz, Hz. İbrahim’in milletinden olmakla kardeşiz, yine İslam bizleri kardeş kılmıştır. İnsanlığı huzura kavuşturacak bu kardeşçe bakışlardır.   
                                                                                                    Semra OZAN
                                                                                                           Vaiz