Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Japonya ziyareti kapsamında başkent Tokyo'daki Ulusal  Basın Kulübü'nde basın mensupları ile bir araya gelerek sorularını yanıtladı.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine yönelik soruşturmanın devam  ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, Suudi Arabistan’ın ortak çalışma grubu önerdiğini ve  Türkiye’nin bunu kabul ettiğini söyleyerek, “Ama bu çalışma grubu sonuç odaklı  olmalı. Şu açıktır ki İstanbul’a gelerek Kaşıkçı’yı öldüren 15 kişi talimatı  kimden aldı? Bu talimatı kimin verdiğini anlamamız lazım.” dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Kaşıkçı’nın öldürülmesi için kimin talimat  verdiği konusundaki sorularına Suudi Arabistan’dan cevap alamadığını belirterek,  “Kaşıkçı’nın cesedine ne olduğunu bulmanın ve bunu bize söylemesinin Suudi  Arabistan’ın sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu 15 kişi hala Suudi  Arabistan’da” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kaşıkçı'nın öldürülmesi ile  ilgili olarak Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile telefonda iki kez  görüştüğünü anımsatan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kral Selman’ın birinin  öldürülmesi talimatını verecek birisi olmadığını bildiğini dile  getirdi.

Çavuşoğlu, Kaşıkçı cinayetine ilişkin bazı delillerin ellerinde  olduğunu belirterek, "Bazı delillerimiz var. Bunların bazılarını kamuyla  paylaştık. Bu delilleri ayrıca Suudi tarafıyla da paylaştık. Henüz kamu ile  paylaşmadığımız başka deliller de var. Bu delilleri görmek isteyen ülkelere de bu  fırsatı verdik. Bu soruşturmadan sonra delilleri nihayete erdirdiğimizden emin  olduğumuzda, onları kamuyla paylaşmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatı veren  kişinin Kral Selman olmadığından emin olduğunu dile getiren Çavuşoğlu,  “Türkiye’ye gelen bu 15 kişi, kendi kendine gelmedi, talimat aldılar. Talimat ve  izin almadan 15 kişi Suudi Arabistan’dan bir Suudi vatandaşını öldürmek için  gelemez.” ifadelerini kullandı.

Rehin Japon gazeteci

Çavuşoğlu, Japon gazeteci Jumpei Yasuda'nın vatanına dönmesinden  dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, "Rehine olarak tutulması 3 yıldan fazla  sürdü. O zamandan beri Türkiye elinden gelenin en iyisini yaptı." dedi.

Japon tarafının konuyu bildirmesi üzerine Türkiye’nin gerekenleri  yapmaya başladığını kaydeden Çavuşoğlu, "Bildiğim kadarıyla hiçbir fidye  ödenmedi. Japonya da asla böyle bir girişimde bulunmadı. Biz de Türkiye olarak  herhangi bir vatandaşı kurtarmak için fidye ödemedik.”diye konuştu.

Çavuşoğlu, fidye ödenmesi durumunda radikal grupların daha fazla  gazetecileri ve diğer insanları rehin almak için kendine zemin bulacağını ifade  etti.

Bakan Çavuşoğlu, Japon gazetecinin evine dönmesine yardım etmekten  mutluluk duyduklarını ifade etti.

"Yaptırımlarla herhangi bir sonuca ulaşılacağına inanmıyoruz"

ABD’nin İran’a uygulamaya başladığı yaptırımlara ilişkin bir soruya  Çavuşoğlu, “Yaptırımlarla herhangi bir sonuca ulaşılabileceğine inanmıyoruz.   Yaptırımların yerine anlamlı diyalog ve görüşmelerin daha kullanışlı olduğunu  düşünüyorum. Bu bizim ilkesel tutumumuz.” diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin İran’a komşu olduğunu ve bu ülkeden doğal gaz  ve petrol aldığını hatırlatarak, Japonya dahil Türkiye gibi ülkelerin yaptırımlar  nedeniyle enerji kaynaklarını çeşitlendirmesinin pek kolay olmadığını ifade etti. 

Bakan Çavuşoğlu ayrıca İran’ı köşeye sıkıştırmanın ve izole etmenin  akıllıca olmadığını bilakis tehlikeli olduğunu,  İran halkını cezalandırmanın da  adil olmadığını söyledi.

İran ile yaptırımlar yerine uzlaşma çerçevesinde makul çözümler  bulunabilmesini umduklarını dile getiren Çavuşoğlu, “Sadece komşu ülkeler değil  dünyanın bir çok bölgesinden de çok  sayıda ülke, ABD’nin bu tek taraflı  yaptırımlarından etkileniyor.” dedi.

"Bir çok alanda iş birliğimizi genişletmek istiyoruz"

Çavuşoğlu, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin son 2-3 yıllık süreçte  derinleştiğini belirterek, "Birçok alanda iş birliğimizi genişletmek için  elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Rusya'nın İdlib mutabakatına verdiği destekten memnun olduklarını  kaydeden Çavuşoğlu, "Bu mutabakat belki de Suriye’de umut veren görüşmelere kapı  açacak son fırsat olabilir. Biz, bu ülkede (Suriye) başka bir insani felaketi de önledik." diye konuştu.

"Fetullah Gülen hala ABD’de"

Çavuşoğlu, ABD’li din adamı Andrew Brunson’un da dini faaliyetleri  nedeniyle değil, terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye verdiği destek nedeniyle mahkum  olduğunu hatırlattı.

Mahkemenin Brunson'un suçlu olduğuna hükmettiğini hatırlatan  Çavuşoğlu, Brunson’un, kendisine verilen 3 yıldan fazla hapis cezasını doldurduğu  için bırakıldığını ifade etti.

Çavuşoğlu, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişimi gecesinde FETÖ’nün  251 insanı katlettiğini ve 2 binden fazla insanı yaraladığını belirterek, “Bu  terör örgütü lideri Fetullah Gülen hala ABD’de. Biz, ABD’nin onu Türkiye’ye iade  etmesini istedik. Mahkeme kararları dahil tüm kanıtları da kendilerine teslim  ettik. Bu konuda çabalarımız sürüyor.” diye konuştu.

"ABD’nin Suriye’de PKK ve YPG’yi desteklemesi kabul edilemez"

Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“ABD, Suriye’de terör örgütünü destekliyor. ABD, PKK ile YPG arasında  hiçbir fark olmadığını kabul ediyor.  PKK, ABD ve Birleşmiş Milletler’in  terör  örgütleri listesinde. Biz, ABD ile PKK terör örgütüne karşı terörle mücadeleye  yönelik çalışma grubu oluşturduk. ABD’nin Suriye’de PKK ve YPG’yi desteklemesi  kabul edilemez.”

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Afrin’i PKK terör örgütünden  temizlediğini ve bu bölgenin artık güvenli bir alan haline geldiğini ifade etti.

ABD'nin iç istihbarat ve güvenlik gücü Federal Soruşturma Bürosu'nun  (FBI), FETÖ’nün ABD’deki varlığına ve faaliyetlerine yönelik ciddi bir soruşturma  başlattığını kaydeden Çavuşoğlu, FBI’ın FETÖ ile alakalı belgeleri gördüğünü dile  getirdi.

Çavuşoğlu, Japonya'da da FETÖ konusunda derin ve ciddi bir soruşturma  başlatılması halinde, FETÖ'nün ne kadar karanlık bir örgüt olduğunun ortaya  çıkacağını söyledi.

Kaynak:Milliyet