Samsun'un uydudan yayın yapan tek televizyonu Kanal S'de yayınlanan "Deprem Özel" programında, Kuzey Anadolu Fay Hattı yakınında olan şehrin zemin yapısı, binaların sağlamlığı, çarpık yapılaşma, kentsel dönüşüm ve imar değişiklikleri ile deprem riski ele alındı. Programda Samsun'un olası bir depreme hazır olmadığı gerçeği ortaya konuldu.


  
Samsun Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Merve İlhan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen "Deprem Özel" programına, eski Gazi Belediyesi Kurucu Belediye Başkanı İnşaat Mühendisi Vedat Yılmaz, Samsun Akademik Odalar Birlikteliği Dönem Sözcüsü Cevat Öncü, İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hüseyin Talak, Jeofizik Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Özcan Özen, Samsun Büyükşehir ve İlkadım Belediyesi Önceki Dönem Meclis Üyesi Erkan Akyüz katıldı.

-HASSASİYET GÖSTERİLMESİ GEREKİYOR

İmar planlarının meclis gündemine alınmadan önce birçok kurumun görüşlerinin alındığını fakat hassasiyetle incelenmediğini düşündüğünü belirten Gazi Belediyesi Kurucu Başkanı İnşaat Mühendisi Vedat Yılmaz, "Samsun'da ana olan 1/100.000'lik dediğimiz planla oynanmaması gerekir. Ama yıllar içinde defalarca oynanıyor. Onlarda da belediye meclisleri yetkilidir. Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri ayrıca seçilenler değil, 17 ilçeden gelen meclis üyeleriyle oluşuyor. Böyle olunca plan Atakum'la ilgili bir konuysa uzaktaki ilçelerin üyeleri bu işe yeteri kadar ilgi gösteremeyebiliyor. Önceden imar planı olmayan bir yere imara açılacaksa, 13-14 ayrı kurumdan görüş alınıyor. Konutun yerleşime açılıp açılmayacağıyla ilgili bir sakınca var mı yok mu o kurumlardan görüşler alınır. Tamamının uygun görmesi halinde, plan meclis gündemine alınır. Kurumlar hassasiyetle üzerinde duruyor mu endişelerim var. O bölgelerin muhakkak zemin etütleri yapılıp oraların gerçekten yerleşime açılıp açılmayacağının uygun olup olmadığının irdelenmesi gerekiyor" dedi.

-ORTAK KARAR VERME SÜRECİ

Yılmaz, Gazi Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde plan oluşturulurken tüm meslek odalarının görüşünün alındığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Ben belediyede olduğum dönemde, bizim bölgemizin çok büyük bir kısmı plansızdı. Meclis üyelerimizin çoğu teknik arkadaşlardı. O dönemde planlama yaparken, meslek örgütlerinin görüşünü alarak, sürece katarak beraberce karar verdik. Zorunluluk olmadığı halde Gazi Belediyesi'ne gelen her proje, mesleki denetimden geçmiş halde gelecek dedik. Onu da uyguladık. Maalesef son yıllarda merkezi otoritenin baskıları oldu. Belediyelere 'sen mesleki denetimli proje isteyemezsin' diyerek zorladılar. Orada odalar işlevsiz hale getirildi. Şu anda günümüzde herhangi belediye bana gelecek projeler, ilgili meslek odasının kontrolünden sonra gelsin diyemiyor. Seni cezalandırırım diyor. Böyle bir şey olabilir mi?" 

-YÜZDE 60-7O'İ SORUNLU

Samsun'da yapıların yüzde 60-70 oranında problemli olduğunu tahmin ettiklerini belirten Samsun Akademik Odalar Birlikteliği Dönem Sözcüsü Cevat Öncü, "Her bina kendi özelinde değerlendirilmeli. İmar affı, imar barışı gibi uygulamalar iktidarların inisiyatifine bırakılmamalı. Anayasaya madde konularak önü kesilmeli. 2018 yılında yapılan imar barışı, ucu açık ve tehlikeli olan olmadı. Hiçbir şeyine bakılmadan yıkım kararları kaldırıldı ve legal hale getirildi. Çok büyük bir vebal var burada. Türkiye genelinde olduğu gibi Samsun'da da yapıların yüzde 50-60'ı problemli. Tam rakamı bilmiyoruz" dedi. 

-DEPREM MASTER PLANI KABUL GÖRMEDİ

Geçmiş dönemde Samsun için bir deprem master planı hazırladıklarını ve kabul görmediğini dile getiren Öncü, şunları söyledi:
"Biz bu rakamı, Samsun'da öğrenmek için adım attık. Bir deprem master planı ön çalışması yaptık. Kamu kurumları ve vatandaşları da bu işin katmak kaydıyla bir yol haritası ortaya koyduk. Bunu hayata geçirmek 3 yıllık bir işti ve o dönem için 12-15 milyon lira gibi bir maliyeti vardı. Son depremin maliyeti 80-84 milyar dolar. Ayrıca 40 binin üzerinde can ve bu canların telaffuzu mümkün değil. Yürekleri sızlatıyor. Fakat Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in masasında muhtemelen sümenin altında kaldı. İşbirliği yapmak istedik. Zeminlerin durumundan başlamak üzere, kontrolsüz ve kaçak yapılardan yararlanmışlardan öncelikli olmak üzere üniversitelerle, meslek odalarıyla işbirliği yapmak istedik. Şu anda Samsun'da böyle bir çalışma yok. Biz bir el uzattık. Seçimden önce yaparız dediler ama hiçbir adım atılmadı. Bu depremin bilançosu çok acı oldu. Her yıl 10 binlerce mezun verip skora oynamak yerine, her şeyi tekrar ele almamız gerekiyor. Dün mezun olan mühendisleri, mimarları her türlü sınırsız yetkiyle donatıp, sonsuz sorumluluk altına sokmak anlayışından vazgeçmemiz lazım. Gençlere de yazık günah"

-ORTAK AKIL VURGUSU

Meslek örgütlerinin görüşlerinin önemsenmediğini kaydeden İnşaat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hüseyin Talak, "İmar planları yapılırken 13-14 kurumun görüşü alınıyor ama bu noktada meslek örgütlerinin görüşleri de önemli. Sonrasında meslek odalarından oluşan kurullar, komisyonlar oluşturmak gerekiyor. Sonrasında meslek odası sizin yaptığınız uygulamalara muhalif olmamış olur. Ortak akılla orataya konulmuş bir planlama yapılmış olur. Ne görüş alınıyor, ne de söylediklerimiz dikkate alınıyor. Avusturalya'da imar planlarında meslek odalarının görüşleri alınmadan önce halka soruluyor" diye konuştu. 

-YAPI STOĞU ENVANTERİ YOK

"Samsun'daki yapıların depreme ne kadar dayanıklı olduğuna dair sorusuna cevabı ancak bir deprem master planı verebilir" diyen Talak şöyle konuştu: 

"Geçmiş dönemde hazırlanan bu çalışma, çok önemli. Samsun'daki yapı stoğu envanteri ile ilgili hiçbir çalışma yok elimizde. 2011 yılında Bakanlar Kurulu Kararı'yla ulusal deprem strateji planı açıklandı. O planda 2012-2023 yılları arasında ülkemizde bulunan mevcut hastaneler ve okullardan başlamak üzere konutlar ve ticari yapılara geçilerek, bu yapıların depreme dayanımının yükseltilmesi ya da yenilenmesi şeklinde bir çalışma yapılacaktı. 2021 yılında tekrar kurulan bir deprem komisyonunun yaptığı araştırmada; 2012-2023 arasındaki süreçte, 2017 yılına kadar mevcut yapı stoğu envanterinin ortaya konulması gerekirken, 2021 yılında bunun hangi yöntemle yapılacağına dair karar verilemediği, o raporda ortaya konuldu."

-O HARİTALAR İKİ BELEDİYEDE VAR

İmar planı yapılacak bölgenin seçilmeden önce mikro bölgeleme çalışmalarının yapılmasının öneminden bahseden Jeofizik Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Özcan Özen, "İmar planı yapılacak bölgenin seçilmeden önce mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bölgenin jeolojik yapısı, heyelan ve deprem ve sismik dalgalar ile deprem kuvvetinin büyütülmesi açısından haritalanma, mikro bölgeleme çalışmasının ardından ortaya konulabilir. Bu da her belediyenin duvarında olması gereken haritalardır. İmar planına geçileceği zaman, o haritalara bakılması gerekiyor. Samsun ve ilçelerinde böyle bir çalışma yok. Bina bazında zemin etütleri yapılırken kontrol ve denetleme mekanizması Samsun'da yok ya da eksik. Atakum ve Tekkeköy Belediyesi 5-6 aydır bu çalışmaları gerçekleştiriyor. Ama personel kadrosunda sorun var" ifadelerine yer verdi. 

-YERLEŞİM YERLERİ İYİ DEĞİL

Özen, Samsun'daki riskli anlanlarından bahsederek, Kahramanmaraş depreminin kentte neden hissedildiğiyle ilgili şu bilgilere yer verdi: 
"Kahramanmaraş'taki depremi bizim hissetmemizin nedeni zemin yapısı. Zeminin sarsıntıyı büyütme özelliği var. Bizim de 4-4.9 hissetmemizin nedeni bu. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda 1943 yılında 7.2'lik bir Ladik-Tosya depremi var. Ladik, fay hattında olan bir ilçemiz ayrıca Havza ve Vezirköprü olası bir depremde etkilenecek ilk ilçelerden. Fay hattının merkeze uzaklığı 55 kilometre. Samsun'da o deprem dalgalarını büyütecek olan zeminler var, kısa sürede sönümleyecek zeminler de var. Terme ve Çarşamba tarafı suya doygun bir kil ve bu zeminler tehlikelidir. Canik tarafının üst kısımlarında sert ve kaya zeminler bulabiliyoruz. İlkadım'da da yüksek kesimlerinde kum ve kil zeminler var. Otogar bölgesi de aktif heyelan bölgeleri içerisinde. Heyelan bölgelerine deprem yükü de geldiği zaman, zemin akışkan hale geliyor. Depremle birlikte heyelanların tetiklenme durumu var. Atakum'un da yapılaşmasının çoğu üst kesimlerde. Üst kesimlerde kaya zeminler var. Oralarda da kat adediyle ilgili ölçümler yapılması gerekiyor. Sahil şeridi dolgu olduğu için riskli bölge. Tekkeköy de risk boyutu yüksek zeminlere sahip. Tekkeköy ve Atakum'da meslektaşlarımız var ve orada denetimler başladı. Yerleşim yeri olarak baktığımızda Samsun'da yerleşim yerleri çok da iyi değil."  

-KAMU YARARI ARANMIYOR

Sistemin ve düzenin sağlıklı işlemediğini senelerdir söylediklerini dile getiren Mimarlar Odası Samsun Şubesi Kent İzleme Komitesi Üyesi İshak Memişoğlu, "Bu sistemin ve düzenin sağlıklı işlemediğini senelerdir ortaya koymaya çalışıyoruz. Yüzlerce kez ihale ve imar yönetmelikleri değişiyor. Yönetmeliklerimiz birçok yönüyle incelediğimizde, eksik ve aksak yanlarını düzelttiğimizde bir yere varabiliriz. O gündemleri meclis üyelerinin okuyup anlaması mümkün değil. Yüzde 90'ı maddelerde yazan terimlere hakim değil. Bilmedikleri halde her ay onlarca maddeyi onaylıyorlar. Meclise gelen gündem maddelerine baktığımızda, birçoğunun eki olmadığını görüyoruz. Mekansal planlar yönetmeliği nazım plan yapılabilmesi için önceliğin kamu yararı olması gerektiğini söylüyor" dedi.

"Mecliste gündeme gelen maddelerin kamu yararı taşıyıp taşımadığı da bilinmiyor" diyen Memişoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı: "Mimarlar Odası Samsun Şubesi'nin açtığı davalar neticesinde bu planların iptal olma gerekçelerinden birincisi de kamu yararı içermediği ve yeterli plan açıklama raporu olmadığı için. Plan açıklama raporlarına gelince de uydurma olduğunu görüyoruz. Tartışmadan, irdelenmeden maddeler meclislerden  geçiyor. İmar barışından sonra mevcut kaçak yapı kaç tane diye sormak istiyorum. Kaçak yapılaşma belediyeler tarafından gelir kapısı olarak görülmeye başlandı. Bugün kaçak olup, yıkım kararı olan bir düğün salonunda nikah kıyan bir belediye başkanımız var. Bugün Samsun Büyükşehir Belediyesi Gençlik Caddesi'nde kaçak binaya taşındı. İlkadım Belediyesi'ne yazı yazıyoruz 'onlar da bizi ilgilendiren bir durum değil' diyor. Yerel yöneticilerin bize umut vermediğini görüyoruz. Yasalar, yönetmelikler uygulanmıyor." 

-MECLİS ÜYELERİ HALKIN TEMSİLCİLERİ

Büyükşehir ve İlkadım Belediyesi Önceki Dönem Meclis Üyesi Erkan Akyüz de meclislerin işleyişini çarpıcı örneklerle anlatarak, şunları söyledi:

"Bu işlerde belediye başkanı bir bölgede ne imar yapacaksa nasıl bir konut yapması istiyorsa, bunu meclis gündemine getiriyor. Meclis üyeleri bunu ancak meclis gündemine geldiğinde öğreniyor. Her belediyenin meclisinde bir inşaat mühendisi, mimar, haritacı, mali müşavir, hukukçu olmalı ki bu tür konularda komisyonlar kurulsun. Belediye meclislerinde başkan ne derse meclis üyeleri onu yapıyor. Başımıza böyle bir afet geldi. Bu afetten sonra evlerimizde şiddetle sarsıldık. Bu sarsıntı titre ve kendine gel gibi bir şey oldu. Belediye meclisi üyeleri oraya vatandaşın temsilcisi olarak seçildi. Onların haklarını korumak için seçildik. Grup kararı çıkardılar ve bu tüm siyasi partilerde bu böyle. 'Benim siyasi partim, benim siyasi görüşüm, benim başkanım yapıyorsa doğru yapıyordur' ama ölürken kimse benim siyasi partim diye ölmüyor. Bu enkazın altında aslında hep birlikte kaldık. Seçilen meclis üyeleri vatandaş adına seçilip o listelerde yer alırken, salonda ait olduğu siyasi partinin görüşlerini savunur hale geliyor. Biz meclislerde hata yapıyoruz."   

-EV SATIN ALIRKEN ZEMİN ETÜDÜ İSTEYEN VAR MI?

Konut satın alan vatandaşların da dikkatli olması gerektiğini belirten Akyüz, "Vatandaş ev satın alırken, dış cephesine içine bakıyor ama bir müteahhitten ya da emlakçıdan zemin etüdünü ya da projesini istemiyor. Aynı yerde yan yana olan binalardan birinin yıkıldığını, birinin ayakta kaldığını görüyoruz. Yıkılan binaların tüm sorumluluğu müteahhitlerde midir? İnşaatın nereye yapılacağına belediye karar veriyor. İmara açılmış yerlerden seçiyor. Müteahhidin imza attığı tek şey kağıt o yerin toprak sahibiyle kat sözleşmesi ve ruhsat. O inşaatın betonu oraya gelirken, saat, tarih, hangi araçla geldiği, hangi santralden çıktığı biliniyor. Ayrıca beton da çipleniyor. Şimdi burada müteahhit tutuklandı ama yapı denetimi yapan firmanın, bu imzayı atan mühendislerin suçu yok mu? Bir bina yapılırken, o proje 7-8 kişinin imzasından geçiyor" dedi.

Haber Kaynak: Merve İLHAN

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.