Günümüzde çalışan hak ettiği ücreti almayı, işveren de düşük ücretle kalifiye eleman çalıştırmayı amaçlıyor. Marka ürünleri ile piyasada rağbet gören kurumsal firmalar, konuya farklı açıdan bakıyor. Onlar kar elde etmeyi istemenin yanında piyasadaki itibarını korumayı da hedefliyor. Kaliteden ödün vermemek ve müşteri memnuniyeti gibi hususlar, firmaların ya var olmasına ya da yok olmasına neden oluyor.    

Zaman zaman gündeme geldiği gibi yine sanayicilerin kalifiye eleman bulamadıklarına ilişkin haberler okumaya başladık. Geçtiğimiz günlerde işsizlik sorununu çözmek için anonsla kalifiye eleman arandığına tanık olduk. Kalifiye eleman bulamamaktan yakınan sanayiciler, Kavak’ta akademisyenlerle bir araya gelerek, bu soruna çözüm bulmaya çalışmış. 

Sanayiciler, Kavak OSB’de üretim yapan sanayi kuruluşlarının kalifiye ara eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla Kavak Meslek Yüksekokulu’na yeni bölümler açılması için üniversite yönetiminden yardım talep etmiş. Toplantıya katılan Rektör yardımcıları da “Üniversite olarak bizim kapımız iş dünyamıza 24 saat açık, kampüs içine kendimizi hapseden bir anlayış içinde değiliz, aksine bilgi ve birikimimizi iş dünyamız ile paylaşmaya her an hazırız.” yönünde görüş belirtmişler. 

Ne hikmetse, Rektör yardımcıları ile yüksekokulu temsil eden katılımcılardan hiçbiri aradığınız kalifiye ara elemanlara kaç para vermeyi düşünüyorsunuz? diye soru sormamış. Bana göre böyle bir soruyu sormak ya akıllarına gelmedi ya da işlerine. Piyasada hem ucuz olsun hem de kaliteli olsun diye ürün ararsanız bulamazsınız. Çünkü, böyle bir dünya yok. Kaliteli ürünün normal ya da sıradan bir ürüne göre elbette fiyat farkı olacaktır. Aradaki fark, kalite farkıdır. Kullandığımız ürünlerdeki kalitenin işçiliklerdeki karşılığı da kalifiye işçiliktir. Kalifiye işçilik, gerekli eğitimi almış olmanın yanında yaparak ve yaşayarak o işi öğrenmiş ve ustalaşmış olmak demektir.

Gerek şehrimizde gerekse ülkemizde her branştan yeterli sayıda kalifiye eleman fazlasıyla var. Bunların bir kısmı mühendis, bir kısmı da tekniker-teknisyen statüsünde. Meslek yüksekokullarının sanayi ile ilgili programlarından mezun ön lisans diplomalı gençlerimize tekniker adını veriyoruz. Bu gençlerin büyük çoğunluğu işsiz. İşsiz oluşlarının sebebi de bir kısmı çalışacak işyeri bulamadığından, bir kısmı da karın tokluğuna çalışmak istemediğinden. 

Bir makine mühendisine girişte ilk yıl için 6 bin 500, bir teknikere de 5 bin TL ücret öneren bir işveren nasıl kalifiye eleman bulacak ki? Bu anlayışta olan bir kişide öncelikle olması gereken; vicdan ve insaftır. Mülakata gelen işinin ehli ön lisans diplomalı bir gence net ele geçen ücret olarak ayda 12 bin TL ödemeyi taahhüt ettiğinizde “kalifiye eleman ihtiyacı” ilanını ister Kanal S’de isterse Samsun Gazetesi’nde yayınlatın, göreceksiniz ki kalifiye eleman bulmak ne kadar da kolaymış…