Trabzon’daki toplu açılış töreninde bir çocuğun CHP Genel Başkanı’na yönelik sözleri toplumu rahatsız ettiği kadar şaşırttı da... Siyasi arenada parti lideri ve yöneticilerin karşılıklı son derece ağır eleştiri ve söylemlerine çok tanık oldu ve oluyoruz da... Ancak, 8-9 yaşlarındaki çocuğun kürsüye çıkıp mikrofondan bir parti liderine “hain” demesini, üzüntü ile karşıladık. Her ne olursa olsun, o yaşlardaki çocuğun mikrofondan bir parti liderine irite edici söylemde bulunması, hiç hoş olmadı ve doğru değildi. Ezberletilmiş metni söyleyerek siyasi alana çekilmesi, aslında o çocuğa yapılmış büyük haksızlık. Daha neyin ne olduğunun ayırdında olmayan küçüğün yaşamında derin izler bırakacak o sözler. Aynı zamanda çocuk psikolojisi açısından da büyük hata. Hiç kuşku yok ki, büyüdükçe, bilinçlendikçe o irite edici söylemin ağır yükünü yaşamı boyunca omzunda taşıyacak. “Hain” diye nitelediği Kemal Kılıçdaroğlu, o çocuğun dedesi yaşında. Onun yaşında torunu var CHP Genel Başkanı’nın. Sonuçta, çok yanlış oldu, Türkiye’yi dehşete düşüren ve düşündüren, oyun oynaması gereken yaştaki çocuğun ağzından çıkan ağır sözcük. Kinden uzak, herkesi kucaklayıcı ve toplumla barışık gençler yetiştirmek temel ilke olmalı. Seçim yaklaştıkça siyaset sahnesinde hakarete varan sözleri her akşam TV haberlerinde izliyor, medyada üzülerek okuyoruz. Aslında siyasetçilerin karşılıklı sert salvolar yöneltmeleri ülkeyi de geriyor. Hiç gerek yok son derece ağır suçlayıcı sert konuşmalara. Malum, salı ve çarşamba günleri TBMM’de partilerin grup toplantıları yapılıyor. İki günde salonlardaki konuşmalardan yayılan sözcükler, adeta karşı cephelerin savaş alanını andırıyor. Elbette, muhalefet partileri siyasi iradenin aksayan yönlerini, toplum yararına olmayan yasa ve uygulamalarını eleştirecek, önerilerini dile getirecek. Hükümet kanadı da bu eleştirileri yanıtlayacak. Olması gereken siyaset biçemi bu aslında. Ama özlenen, eskide kalan bu ortam, konuşma biçemleri, birbirine kırıcı olmayan söylemler, siyaset arenasının dışına çıktı. Çok oldu yumuşak üslubu, siyasi etiği, ahlakı terk edeli. Şimdi bakıyoruz, hakarete varan sert ve kırıcı sözler havada uçuşuyor. Öylesine karşılıklı konuşuyor ve salvolar atıyorlar ki vatandaş eziliyor bu lafların altında. Toplum geriliyor, karpuz gibi ikiye bölünüyor. Bu önemli ayrıntı nedense gözlerden ırak tutuluyor. Son olarak daha neyin ne olduğunun tam bilincinde olmayan 8-9 yaşlarındaki çocuğun CHP Genel Başkanı’nı kürsüden “hain” diye nitelemesi, “pes” dedirtti. Yersiz tutumlar bunlar. Vatandaş günü geldiğinde oyunu kullanır ve sandıktan çıkan sonuca iktidarı ve muhalefetiyle herkes saygı duyar. Demokrasilerde olması gereken de bu değil mi?