CHP'li Milletvekili Muharrem Erkek, basına baskı uygulandığını belirterek yaptığı yazılı açıklamada, şöyle dedi:
"Gazetenin yaptığı haber sonucunda Hürriyet Gazetesi'ni basan, tehditler savuran; daha önce PKK, El Nusra gibi terör örgütlerini ve yöneticilerini öven bir milletvekilinin, siyaseten AKP kongresinde ödüllendirilmesinin, Başbakan'ın ve kongrede ağırlığının olduğu belirtilen Cumhurbaşkanı'nın Hürriyet Gazetesi baskınına destek verdiği biçiminde yorumlanmıştır. Çok geçmeden açıkça, AKP Hükümetlerinin savunuculuğunu yapan bir gazete-televizyon yorumcusunun başka bir gazetedeki yazarı ölümle tehdit etmesi ve başka bir yazarı da hedef göstermesi, diğer yaşanan benzer olaylarla değerlendirilmekte ve hükümette ağırlığı olan siyasi görüşünüzün, 1 Kasım seçimleri öncesi tasarladığı basın-yayın ilkeleri ve haber alma özgürlüğü politikaları olarak yorumlanmaktadır. Son olarak IŞİD'e mühimmat taşıdığı dünya kamuoyunca ileri sürülen MİT TIR'ları görüntülerinin yayınlanması ve halkın haber alma özgürlüğüne katkı sunmasının ardından, üzerindeki siyasi baskının arttığı kamuoyunda tartışılan Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesine erişimin engellenmesi, tartışmaları doruk noktasına çıkarmıştır. Telekom ve ardından Uydunet, TTNET, PTTCELL'in Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesine girişleri engellediği, konuyla ilgili teknik servislerce de belirtilmiştir. Aynı süreçte ve en son olarak, askeri darbe ve baskı dönemlerini andırır biçimde, kapağındaki eleştirel fotoğraf nedeniyle Nokta Dergisi'nin basılması, dağıtımın durdurulması ve dağıtılan kısmının geri toplatılması, büyük tedirginlik yaratmıştır."
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yazılı olarak cevaplandırması istemiyle TBMM'ye soru önergesi sunan CHP'li Erkek, seçim hükümetinde, bağımsız üyeler de dahil AK Parti'nin ağırlıkta olduğunu hatırlattı. Erkek, şöyle dedi:
"1 Kasım öncesi basın-yayın ve halkın haber alma özgürlüğü politikası muhalif ve/veya farklı gruplar için gerekçede belirtildiği gibi engelleme, yeri geldiğinde baskın ve tehdit üzerine mi kurulacaktır? * Hürriyet Gazetesi'ne baskın yapan milletvekilinin 'bu gibi şeyler devam edecek' sözleri ve baskından hemen sonra AKP Kongre'sinde bu hareketlerin siyaseten olumlanması anlamına gelen girişimler bir arada düşünüldüğünde; Cumhuriyet Gazetesi'ne erişimin engellenmesi ve Nokta Dergisi'nin basılması, toplatılması politik bir tercih midir? Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesine erişimin engellenmesi konusunda herhangi bir araştırma yapılmış mıdır? Bu engellemenin nedenleri nelerdir? Şahsınızın 'gazete binasının basılmasına karşı olduğunuzu' belirtmenizden hemen sonra bu baskını onaylar nitelikle eylemde bulunduğunuz düşünülürse; Cumhuriyet Gazetesi'ne erişimin engellenmesine neden olan kişilerle ilgili yaptırım uygulanması için nasıl bir girişimde bulunulacaktır? İngiltere'de benzer fotoğraf örneğiyle yayın yapılırken, ülkemizde aynı durumda yayın yapan dergiye baskınlar yapılması, özellikle Avrupa ile kıyaslandığında, basın özgürlüğü açısından geriye gittiğimizi mi göstermektedir?"
FOTOĞRAFLI
