Diyarbakırlı 35 yaşındaki 7 çocuk annesi Ayten Yalçın, küçük yaşta evlendi. Çocukken, ailesinin imkansızlıkları nedeni ile okula gidemeyen Yalçın, köylerinde açılan dikiş nakış kursuna gitmek istedi. Resmi olarak başvurusu alınmadan misafir olarak gittiği kursta yaşıtlarından önce dikiş nakış öğrenen Yalçın, kimliği olmadığı için mezun olamadı. O dönem birlikte kursa gittiği arkadaşlarının çoğu dikiş nakış hocası olan Yalçın, evlenip yuva kurmasına rağmen içindeki okuma sevdasını hiçbir zaman bırakmadı. Çocuklarının okula başlaması ile okuma yazma bilmediği için kendini kötü hisseden Yalçın, bin bir zorlukla çocuklarını okutmayı başardı.
Araba kullanma isteği hiç sönmedi
Araba kullanmayı çok sevdiğini söyleyen Yalçın, okuma yazma bilmediği için ehliyet kursuna başvuramadı. Birgün alışverişe giderken yanındaki arkadaşından Şehitlik Aile Destek Merkezi’nde okuma yazma kursunun açıldığını öğrenen Yalçın, hiç vakit kaybetmeden kursa kaydını yaptırdı. Kısa süre içinde hem okumayı hem de yazmayı öğrenen Yalçın, önümüzdeki ilk sınava girip ehliyetini aldıktan sonra arabası ile çocuklarını gezdirmek istiyor.
Ehliyetini aldıktan sonra çocuklarını okula götürüp getirecek
Okuma yazma serüvenini İhlas Haber Ajansı muhabirine anlatan Yalçın, 35 yaşında 7 çocuk annesi olduğunu söyledi. Çarşıya gittiği bir gün arkadaşının yönlendirmesi ile okuma yazma kursunun açıldığını öğrendiğini ve kursa başvurduğunu aktaran Yalçın, şu an okuma yazmayı öğrendiğini kaydetti. Araba kullanmayı çok sevdiğini belirten Yalçın, "En çok da ehliyet almak için okuma yazma kursuna başvurdum. Okumamı geliştirdim, şu an yazabiliyorum da. Ehliyeti aldıktan sonra bu sefer dışarıdan eğitimimi tamamlayacağım. Araba sürmeyi ben çok seviyorum. Benim 6 öğrencim var ve onları servis götürüyor, neden ben çocuklarımı bırakmayayım? Okula götüreyim, oradan eve getireyim, en çok bu nedenle de ehliyetimin olmasını istiyorum" dedi.
"Okuma yazmam olmadığı için çok zorluk çektim"
Kitap okumayı çok sevdiğini, çocukları kitap okuduğunda hep onlara baktığını dile getiren Yalçın, "Keşke ben de okuyabilseydim diye hep iç çekerdim. Zorlandığım şeyler vardı, elektrik, su faturası geliyordu. Ne kadar geldiğini bile bilmiyordum. Birini çağırıyordum ki gelsin bana fatura borcu ne kadar söylesin. Hastanelere gittiğim zaman çok zorlanıyordum. Benim büyük kızım ile küçük kızım okula gittiğinde bilmediği şeyleri bana danıştığı zaman üzülüyordum, neden çocuklarıma yardımcı olamıyorum diye. Okuma yazmam olsaydı çocuklarıma da yardımcı olurdum diye çok düşünüyordum" diye konuştu.
"Eşim bana hep destek oldu"
Eşinin kendisine hep destek olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu: "Eşim bana çok destek oluyor, destek olmasa gelemezdim bu kursa. Ben 7 çocuk annesiyim ve buraya geliyorsam, bu eşimin sayesindedir. Annem babam beni okutamadı, sonradan neden olmasın diye çok düşünmüştüm, eşimle ilk önce konuştum, okuma yazma öğrenmek istiyorum dedim, o da tamam olur dedi. Sonra ehliyet de çıkaracağım dedim, o da tamam onu da kabul ediyorum dedi. Şimdi çok şükür okuyabiliyorum ve yazabiliyorum ve ehliyetimi de yakın zamanda alacağım inşallah. Köydeyken dikiş nakış kursuna gitmiştim. O zamanki arkadaşlarım şu an dikiş nakış öğretmenliği yapıyorlar, ben o zaman kimliğim olmadığı için belgelerimi alamadım. Olsaydı belki okuma yazmayı da çok önceleri öğrenmiştim. Ehliyetimi aldıktan sonra ilk eşimi çocuklarımı yanıma alıp benim ve eşimin ailesini ziyarete giderim. Baksınlar desinler ki, bak araba da kullanabiliyor. Hep diyorlar bana 'bu yaştan sonra okuma yazma mı öğreneceksin' diye. Bir bayan isterse yapar. Hız yapmam, yapanları da uyarırım. Hem kendilerini hem başkalarını tehlikeye atıyorlar, dikkatli olsunlar." 
Aydın Yorat