BARTIN (AA) - SELİM BOSTANCI - Bartın'da dedelerinden kalma derme çatma evde yaşayan 3 çocuk sahibi Ergin ailesi, yoklukla mücadele veriyor.

Merkeze bağlı Çayırköy köyünde yaşayan Ergün Ergin (24), yüzde 56 görme ve duyma engelli Hülya Ergin (25) ile 2013 yılında kaçarak evlendi.

Çiftin, 2014 yılında ilk çocukları dünyaya geldi. Daha sonra ikiz bebeklerine hamile kalan Hülya Ergin'in hamileliği sırasında rahatsızlanması nedeniyle tedavi olmak için Karabük'e gitmek zorunda kaldı. Kimseleri olmadığı için işten izin alarak eşini haftada 3 kez Karabük'e götüren Ergin, bir süre sonra çalıştığı fabrikadan çıkartıldı.

Bunun üzerine maddi sıkıntıya düşen aile, Hülya Ergin'in 3 ayda bir aldığı 900 liralık engelli maaşıyla geçinmeye çalıştı. Bu sırada çevreye borçlanan Ergin ailesi, elektrik ve su faturalarını da ödeyemedi. Yoklukla mücadele eden ailenin borcu nedeniyle elektriği kesildi.

Anne Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk çocuğunun dünyaya gelmesinin ardından ikizlerin hamilelik döneminde yaşadığı rahatsızlık nedeniyle haftada 3 kez Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmek zorunda kaldıklarını anlattı.

O dönemde çok borçlandıklarını, eşinin de sürekli izin aldığı için işten çıkarıldığını anlatan Ergin, "Kimsemiz de yok. Artık yiyecek ekmek bulamıyoruz. Eşim benim engelli durumumdan ve 3 çocuğumuzun bakım güçlüğünden dolayı beni bırakıp işe gidemiyor. Kendim de görme ve duyma engelliyim, ev işlerini zor yapıyorum" dedi.

- "Suyumuz da kesilirse ben çocuklarıma ne vereceğim"

Ergin, kendisinin 3 ayda bir 900 lira engelli maaşı aldığını ancak bu gelirin çocukların süt ve mama parasına yetmediğini, bunun üzerine borcundan dolayı elektriklerinin de kesildiğini anlatan anne Ergin, "4 aydır borcunu ödeyemediğimiz için elektriklerimizi kestiler. Tüp alamadığımız için elektrikli ocak kullanıyorum ve o nedenle kesilen elektriği kendimiz açtık ve şu anda kaçak kullanıyoruz. 2 yıldır da parasını veremediğimiz için suyumuz da kesilecek. Bu sabah muhtarımız geldi ve suyun kesileceğini söyledi. Maddi durumumuz kötü. Çocuklarıma süt yerine, su içiriyorum. Suyumuz da kesilirse ben çocuklarıma ne vereceğim. 1 yaşındaki çocuğuma da 3 öğün kendini tok hissetsin diye elma yediriyorum" ifadelerini kullandı.

- "Mama alabilmek için televizyonu satmak zorunda kaldık"

Eş, dost ve tanıdıklarının zaman zaman yaptıkları yardımlarla ayakta durabildiklerini anlatan Ergin, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla da kış mevsiminde 1 ton kömür yardımı aldıklarını aktardı.

Ergin, "3 çocuklu evde 1 ton kömür bize ne kadar yetecek? Çocuklarımı sık sık doktora getirmek zorunda kalıyorum. Dolmuşa verecek yol paramız olmuyor. Bebeklerimin beşiğini borçla aldık, ödeyemedik. Çamaşır makinesi aldık ödeyemedik. Hepsi de avukata icraya verilmiş. Çocuklarıma mama alabilmek için evdeki televizyonu satmak zorunda kaldık. Çocuklarımız için sürekli bez, mama, süt, kıyafet için borç yapmak zorunda kalıyoruz ama her yere borcumuz olduğu için artık borçla da alamıyoruz. Ne yapacağımızı şaşırdık" şeklinde konuştu.

Baba Ergin ise eşine yardım etmek ve çocuklarını sürekli hastaneye götürmek için evde durmak zorunda kaldığını ve bu yüzden çalışamadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Biz makarna ve ekmek yiyerek doyuyoruz ama artık çocuklarımıza ne süt ne de mama alabilecek gücümüz kalmadı. 3 aylık ikizlerimiz Cemre Naz ve Berkcan Ahmet'e anne sütü yetersiz geliyor ve hazır mama almamız lazım ama alamıyoruz. 1 yaşındaki Azra'ya da 3 öğün elma yedirip, su içiriyoruz. Yardıma muhtacız. Devletten ve yardımseverlerden yardım bekliyoruz."