Bingöl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Vedat Söyiler, 14 Kasım “Diyabet Günü” nedeniyle açıklama yaptı.

Dünyada diyabet gelişim hızının en yüksek ülkeler arasında yer alan Türkiye’de konunun daha fazla anlaşılması öneminin vurgulanması amacıyla her yıl 14 Kasım’da “Diyabet Günü” aktiviteleri düzenlendiğini ifade eden Söyiler, bu kapsamda Bingöl’de de diyabet hastalığı konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiklerini söyledi. Diyabet hastalığının pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği veya yokluğu sonucu kandaki şeker miktarının yükselmesiyle ortaya çıkan ömür boyu devam eden bir hastalık olduğunu kaydeden Söyiler, hastalıkla ilgili şunları söyledi:

"Diyabet kişinin, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamaması ve kan şekerinin yükselmesidir. Kontrol altına alınmadığı takdirde kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, sinir hasarı gibi pek çok hastalığa yol açmaktadır. Küresel bir halk sağlığı sorunu olarak diyabet hastalığının azaltılması, farkındalığın ve tedavi kalitesinin arttırılması amacıyla her yıl 14 Kasım’da, 'Dünya Diyabet Günü' faaliyetlerine yer verilmektedir. Ayrıca diyabetin simgesi olan mavi halka, birlik ve kardeşlik anlamına gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre dünyada 285 milyonun üzerinde diyabet hastası bulunmaktadır. Eğer önlem alınamazsa bu rakamın 2030 yılında yaklaşık 450 milyon civarında olacağı öngörülmektedir. Küresel ölçekte gerçekleşen tüm ölümlerin yüzde 5’inden diyabet sorumludur. Diyabetli hastaların yüzde 80’i düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşadıkları ve bunların çoğunun orta yaşlı olduğu bilinmektedir. Ayrıca diyabet kaynaklı ölümlerin gelecek 10 yılda yüzde 50 artabileceği düşünülmektedir.”

Diyabet tanısı konan hasta sayısının her geçen gün arttığını kaydeden Söyiler, "Ülkemizde yaklaşık 6. 5 milyon kişinin diyabetli olduğu, yaklaşık 3.2 milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberi olmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra diyabet hastalığının görülme sıklığının obezitenin artışına paralel olarak hızla arttığı ve ülkemizde 20 yaş üzerindeki her yedi kişiden birinin diyabetli olduğu ortaya çıkmıştır. Diyabet Tip I ve Tip II olarak ikiye ayrılır. Tip I diyabet, genellikle genç ve çocuk yaşta ortaya çıkar. Bu hastalarda pankreastan insülin yapımı ya çok azalmış veya durmuştur. Bu durumda kanda insülin yoktur. Kan şekeri düzeyini dengelemek için dışarıdan insülin vermek zorunludur. Tip II diyabet; bu hastalarda pankreasta ileri yaşlara kadar normale yakın düzeyde insülin yapımı vardır. Hatta bazen normalden fazla bile insülin yapımı söz konusu olabilir. Ancak insülin yeterli etkiyi sağlayamamaktadır. Şişmanlık ve yanlış beslenme insülinin istenen etkiyi göstermesini engeller ve kan şekeri yükselir. Bu hastaların çoğunluğu 40 yaşın üzerindedirler. Diyabetli kişilerde sıklıkla aşırı susama ve su içme, sık sık idrara çıkma, kilo kaybı, aşırı iştah ve çok yeme, bulanık görme, cilt enfeksiyonları, iri bebek doğumu yapılması, iyileşmeyen yaralar ve halsizlik belirtileri görülebilir. Ailede diyabet öyküsü olması, şişmanlık, hareketsiz yaşam, tansiyon yüksekliği, düzensiz beslenme, kan yağlarının yüksekliği ve aşırı stres, diyabetin oluşmasında önemli etkenlerindendir" diye konuştu.

Diyabet tedavisindeki amacın kan şekeri ayarını sağlamak, diğer bir ifade ile kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemek olduğunu aktaran Söyiler, "Bu ayarın sağlanması, komplikasyonların gelişimini önlemek veya gelişmiş komplikasyonların seyrini yavaşlatmak için son derece önemlidir. Diyabet tedavisinde öncelikle diyabetlinin eğitimi kadar edinilen bilgilerin günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği de önemlidir. Diyabetin tedavisinin temelini beslenmenin dengeli ve doğru yapılması ile sürekli ve düzenli egzersiz oluşturur. Alışkanlıkların değiştirilmesi tedavinin başarısı için önemlidir. Diyet ve egzersizle kontrol altına alınmayan hastalarda diyabet ilaçları ile hastalık kontrol edilmeye çalışılır. Gerekliliğinde insulin tedavisine geçilir. Diyabet belirtileri görülen vatandaşlarımızın en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli tedaviye başlanması yaşam kalitesine önemli katkı sağlamaktadır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı koordinasyonunda 81 İl ile birlikte ilimizde de yürütülen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Halk Sağlığı Müdürlüğümüz ve Devlet Hastanesi Baştabipliği ile ortaklaşa 14 Kasım 2013 tarihinde İlimiz Genç caddesi saat kulesi önünde stant kurulacaktır. Stantta konuyla ilgili afiş, broşür, tişört dağıtımı ve ücretsiz olarak kan şeker ölçümü yapılacaktır” şeklinde konuştu.