FAİZ İNDİRİMİ BEKLENMİYOR
Ergezen, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimine gitme olasılığının oldukça düşük olduğunu belirtti. Artan küresel maliyetler ve jeopolitik risklerin, Merkez Bankası’nın temkinli adım atmasına neden olacağını dile getiren Ergezen, “Merkez Bankası temkinli davranacaktır. Böyle bir ortamda MB gözlem yapmak isteyecektir. Savaş ortamı olmasa faiz indirimi ihtimali vardı. Ancak artan maliyetler nedeniyle MB beklemeyi tercih edecektir” yorumunda bulundu.
KÜRESEL RİSKLER VE FED ETKİSİ
TGRT Haber’e yaptığı açıklamada küresel gelişmelere de değinen Zafer Ergezen, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) da İsrail-İran hattındaki gerilimden doğrudan etkilendiğini ve potansiyel tarife savaşlarının küresel enflasyon üzerinde baskı yarattığını söyledi. “Faiz indirimi ihtimalini düşük görüyorum ancak çok düşük bir ihtimalle 100 baz puanlık bir indirim olabilir” dedi.
TEMMUZ AYI VURGUSU
Ekonomideki yavaşlama sinyallerine de dikkat çeken Ergezen, faiz indirimi kararının daha sağlıklı biçimde Temmuz ayındaki toplantıda alınabileceğini belirtti. Savaşın ve küresel maliyet artışlarının ekonomi üzerindeki etkilerinin henüz tam anlamıyla hissedilmediğini belirten uzman, mevcut konjonktürde erken alınacak bir kararın risk taşıyabileceğini vurguladı.
ALTINDA GÜÇLÜ TALEP VE SATIŞ FIRSATI
Altın fiyatlarındaki güçlü trendi değerlendiren Ergezen, “Altın-gümüş rasyosu 106 seviyesinden 92’ye geriledi. Ons altına olan talep güçlü, ancak yükselişler aynı zamanda satış fırsatı olabilir. Yeni alım yapacak yatırımcılar için 3350 ya da 3300 seviyeleri alım noktası olabilir” dedi.
YATIRIMCILAR EMTİAYA YÖNELİYOR
Son dönemde yatırımcı ilgisinin farklı emtia gruplarına kaydığını da belirten Ergezen, Çin’de platin alımlarının yükseldiğini ve bunun fiyatlara doğrudan yansıdığını aktardı. “Altına olan talep halen güçlü, ancak yatırımcılar yükselişleri aynı zamanda bir satış fırsatı olarak da değerlendirmeye başladı” yorumunda bulundu.
GÜMÜŞTE HAREKETLİLİK VAR
Altınla birlikte gümüş piyasasında da hareketlilik olduğunu belirten Ergezen, altın-gümüş rasyosunun 106’dan 92 seviyesine gerilediğini ve gümüşün alternatif yatırım aracı olarak öne çıkmaya başladığını söyledi. “Eğer altın 3000 dolar seviyelerine çekilirse, gümüşte de benzer bir düşüş görülebilir. Ancak genel yönü yine ekonomik veriler belirleyecek” ifadelerini kullandı.
