Milyonlarca emekçi ilk toplantısını aralık ayı başında yapacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkacak karara odaklandı.
 İşçi (Türk-İş), işveren (TİSK) ve hükümet temsilcilerinden oluşan 15 kişilik komisyonun yaklaşık 10 milyon emekçinin 2023 yılında alacağı yeni ücreti aralık sonuna dek gerçekleştireceği dört toplantının ardından saptayıp, kamuoyuna açıklaması bekleniyor.  
Bu yılın ocak ayında yüzde 50.5 artışla net 4.253 liraya çıkarılmasının ardından işçi ve işverenin talebi doğrultusunda temmuzda yüzde 25 oranında ara zam ile net 5.500 liraya yükseltilen yürürlükteki asgari ücret, dayanılmaz boyuta ulaşan yaşam pahalılığı karşısında satın alma gücünü yine yitirdi. 
Yılbaşından geçerli olmak üzere vergi dışı bırakılması emekçiye bir ölçüde katkı sağlasa bile önlenemeyen yüksek enflasyon, asgari ücreti güneş gören kar gibi eritti. 
Türk-İş’in araştırmasına göre ekim ayında açlık sınırı 7.425 liraya ulaştı. Açlık sınırı ile 3.500 lira olan en düşük emekli aylığı arasında 3.925 lira, 5.500 lira tutarındaki asgari ücretle de 1.925 lira fark oluştu. Mevcut asgari ücret bırakın ailesini geçindirmeyi işçinin tek başına bile zorunlu giderlerini karşılayamıyor. En düşük aylığa talim eden 2 milyon emeklinin durumu tam bir facia.
2023’ün seçim yılı olmasından ötürü asgari ücrette beklentiler hayli yüksek. Siyasi iradenin onayı ile net ücretin 7-8 bin aralığında belirleneceği, hatta 10 bin lira bile olabileceği dillendiriliyor. İleri sürülen rakamların ne denli gerçekleşeceğini emekçi kadar kamuoyu da merak ediyor.
Zira asgari ücret temel ücret niteliğinde olup birçok gelir ve sosyal destek kalemlerini etkilemektedir. Asgari ücretteki artışa koşut kıdem tazminatı, sigorta primleri, isteğe bağlı sigorta primleri, işsizlik ödeneği, askerlik ve doğum borçlanması, genel sağlık sigorta primleri ile 65 yaş üstü aylığı ile engelli aylığı da yükseliyor. Bu nedenle dar ve sabit gelirli kitleyi de yakından ilgilendiriyor.   
Asgari ücret, Türkiye’de 3008 sayılı ve 1936 tarihli iş yasası ile mevzuata girdi. Günümüzde yaş ayrımı olmaksızın ulusal düzeyde ve tüm sektörler için tek tip saptanıyor. Asgari ücretin belirlenmesinde dünyada üç temel yöntem uygulanıyor. 
Birincisi, asgari ücretin doğrudan hükümet tarafından belirlenmesi, ikincisi asgari ücretin hükümet ve sosyal taraflarla tespit edilmesi, üçüncüsü ise asgari ücretin ulusal veya sektörel toplu pazarlık yolu ile saptanması. 
Türkiye’de asgari ücret hükümet ve sosyal taraflar arasında gerçekleştirilen görüşmeler yolu ile belirleniyor. Lakin genelde hükümet ve TİSK’in oy çokluğu ile ücret tespit ediliyor. Nitekim işçi tarafının 14 kez komisyon kararlarına itiraz etmesi bunu kanıtlıyor.
Can yakan hayat pahalılığı karşısında net asgari ücretin 10 bin liraya yükseltilmesi hiç de uçuk talep olmamalı. Tabii işçi çıkarmalarını önlemek için işverene sağlanacak teşvik ve yardımlarla birlikte.