Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, kuru üzüm tüketiminde Türkiye’nin yıllık 250 gram tüketimle utanılacak bir durumda olduğunu ve kuru üzüme alışmış genç kuşaklar yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Manisa Ticaret Borsası ev sahipliğinde Ege illeri Borsa Başkanlarını, ziraat odaları başkanları ve üniversite akademisyenlerinin katılımı ile bağ danışma kurulu toplantısı gerçekleşti. Toplantıda 2013-2014 sezonunda yaşanan kalite sorunlarının nedenleri ve çözümüne yönelik yapılması gerekenler masaya yatırıldı.
Manisa Ticaret Borsası Toplantı Salonu gerçekleşen toplantıda görüşülen gündem maddelerinin ardından söz alan Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, “Doğal koşullarda çok ciddi olumsuzluklar yaşanmadığı sürece hem yaş meyve hem de kuru meyve ihracatında ülkemize en çok kazandıran ürünlerinin başında üzüm gelmektedir. Bu milli gelir kaynağının alt yapısında, üreticilerimizin, tüccarlarımızın, üzüm işletmelerimizin ve ihracatçılarımızın ilgili resmi kurum ve meslek kuruluşlarımızın uzman kadrolarının ve elbette akademisyenlerimizin yoğun emek ve çabaları yer almaktadır” dedi.
Özkasap son olarak şöyle konuştu:
“Ortak amacımız ülkemize ve insanımıza kazandırmak ve hep birlikte bunu daha üst seviyelere çıkarmaktır. Bu ortak amaç doğrultusunda gösterdiğiniz hassasiyet ve sağladığınız birliktelik ortamı için sizlere teşekkür ediyorum. Kurulumuzun çalışmalarının; bölge ve ülke ekonomisi ile üzüm konusunda emek sarf eden herkes için hayırlı olmasını temenni ediyor, daha iyi sonuçlara ulaşmamıza vesile olmasını diliyorum.”
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli ise, “Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuru üzüm sektörü raporlarını 1990 yılından beridir ben yaptım. Kuru üzüme alışmış genç kuşak yetiştirmemiz lazım. Bizim yıllık üzüm tüketimimiz 250 gram yani bir avuç kadar. 365 günde kişi başına yediğimiz miktar bu. Utanılacak bir durumdayız. O kadar kıymetli bir ürün ki dişi çürütmüyor, enerji veriyor. Antioksidanları var. Tüm bunları bir mekanizma ile iç tüketimde kesinlikle desteklemeliyiz” dedi.