Özkan ARSLAN-Enver ALAS/İSTANBUL,() SABANCI Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından şirketlerin, çalışan kadınların yakın ilişkide maruz kaldıkları şiddete karşı harekete geçmeleri amacıyla hazırladığı, ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle İlgili İşyeri Politikaları Geliştirme ve Uygulama Rehberi’nin tanıtım toplantısı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun katılımıyla yapıldı. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun ‘İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi’ kapsamında, TÜSİAD’ın işbirliği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Sabancı Vakfı’nın desteği geliştirilen rehberin tanıtım toplantısı İstanbul Sanayi Odası’nın Beyoğlu’ndaki merkezinde yapıldı. Toplantıya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, UNFPA Türkiye Temsilcisi, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Bölge Direktörü Karl Kulessa ile iş dünyasından çok sayıda isim katıldı. TOPLUMLARIN SAHİP OLDUKLARI KÜLTÜREL DEĞERLER KADINA BAKIŞINI ORTAYA KOYAR Toplantıda bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, toplumların kendi sahip olduğu kültürel değerlerin kadına bakışını ortaya koyduğunu belirterek, “Bu açıdan kültürler arası etkileşimin hız kazandığı bir çağda şiddete karşı ortak bir dil oluşturmak son derece önemlidir. Zira kültür ve geleneklerimiz, ahlaki ve dini değerlerimiz, insana ve topluma bakış açımız her türlü şiddeti reddetmektedir. Tüm bunlara karşın şiddetin halen toplumda kadının iş yaşamında önemli engel olarak karşımıza çıkması temel bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir” dedi. KADIN HER ALANDA POZİTİF AYRIMCILIKLA DESTEKLENMELİDİR Şiddetin üç önemli sebebi olduğunu belirten Bakan Ramazanoğlu, şunları söyledi: “Birincisi, sosyolojik ve kültürel sebepler, ikincisi hukuki ve ekonomik sebepler, üçüncüsü ise toplumun kadına biçtiği roldür. Sosyolojik açıdan kadına bakışın düzeltilmesi, kadınların da erkekler gibi sosyal hayatta, ekonomik, siyasi ve hukuki alanda yürüttüğü başarılı çalışmalarla öne çıkartılması gerekmektedir. Kültürel anlamda kadına bakış açısı değişmeli, kültürümüzde kadının yeri doğru bir şekilde anlatılmalı, yanlış kanaatlere ve yanlış bilgilendirmelere karşı sessiz kalınmamalıdır. Hukuki alanda kadın birçok toplumda ihmal edilmiş, ekonomik ve sosyal yaşamın dışında tutulmuştur. Bu zamanla toplumların eğitimde, ekonomide ve kültürde geri kalmalarının da temel nedeni olmuştur. Ekonomik haklar bakımından kadın çalışma hayatının dışına itildiğinden erkek egemen toplumlarda büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Kadının eğitiminin yükseltilerek, mesleki alanlarda becerilerinin geliştirilmesi, çocuk yetiştirmesi ve çalışma hayatındaki yerini alması siyasi ve ekonomik anlamda desteklenmeye devam edilmelidir. Kadının her şeyden önce bir anne olduğu unutulmamalıdır. İşte tam da bu sebeple kadın hukuki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanların tamamında pozitif ayrımcılıkla desteklenmelidir.” KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI SIFIR TOLERANS ANLAYIŞININ YERLEŞMESİ İÇİN DEVLETİN HAREKETE GEÇMESİNİ BEKLİYORUZ Konuşmasında kadına yönelik şiddette cinsiyet eşitsizliğinin etkisini anlatan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes "Aile içinde veya yakın ilişkide engellenemeyen kadına yönelik şiddetin toplum geneline yayılması ve tüm toplumu zehirlemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla refah toplumu diyorsak cinsiyet eşitsizliği mutlaka üstesinden gelmemiz gereken bir sorun. Kadının toplumda güvensiz ve şiddete açık bir konuma iten kısır döngünün her şartını hep birlikte kırmak zorundayız. Kadına yönelik şiddete karşı yasal korunma sağlanması, yasaların etkin bir şekilde kullanılması hükümet programlarında yer alan bir husustur. Son yıllarda da son derece önemli adımlar atılmıştır. Gerek ulusal gerekse de uluslararası farkındalık yaratan kampanyalar giderek artmaktadır. Ancak ne yazık ki kadınların yaşamına etkili ve güçlü bir şekilde yansımamıştır. Kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans anlayışının yerleşmesi için devletin tüm mekanizmalarının en etkili bir şekilde harekete geçmesini bekliyoruz. Bir seferberlik anlayışıyla yurdun her tarafına bu anlayışın ulaştırılması ve içselleştirilmesi için TÜSİAD olarak katkıda bulunacağız” dedi. ALINAN KARARLARDA HAFİFLETİCİ UNSURLAR BİZLERİ BÜYÜK BİR ACIYA VE ÜMİTSİZLİĞE BOĞUYOR Hukuksal alanda atılan adımlarda kültürel bir değişime ihtiyacın olduğunu bilerten Cansen Başaran Symes “Zaman zaman alınan kararlarda hafifletici unsurlar bizleri büyür bir acıya ve ümitsizliğe boğuyor. Eğitim müfredatında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yerleştirilmesi, erken evliliklerle mücadele, şiddetten koruyucu önlemler, danışmanlık hizmetleri, kadın dostu şehirler, kadınların eğitim ve çalışma yaşamda güçlendirilmesine yönelik adımlar çözümün ayrılmaz birer parçalarıdır. Kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütleri olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve şiddete maruz kalan kadının haklarının korunmasında ortak bir duruş sergilememiz gerektiğini hep birlikte inanıyoruz” dedi. ÖZGECAN ASLAN OLAYI PROJEDE TETİKLEYİCİ UNSUR OLDU Konuşmasında Özgecan Aslan cinayetinin toplum üzerindeki etkisini anlatan Cansen Başaran Symes şunları söyledi: “Bu olay kadına karşı tüm toplumu bir araya getiren simge oldu. TÜSİAD olarak biz de üzerimize düşen sorumluluğu, Sabancı Üniversitesi Kurumsal yönetim Forumu’nun daha önce başlatmış olduğu 'İş Dünyası Aile içi Şiddete Karşı Projesi'ne destek vererek üstlenmeye karar verdik. Bizim için bu proje arayışı içinde tetikleyici unsur maalesef acı ve tatsız bir olay sebep oldu. Dolayısıyla kapsayıcı büyüme anlayışıyla iş dünyasında yükselen farkındalık ile birlikte artık daha fazla şirketin kurumsal politikalarını toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını mutlaka ama mutlaka dahil etmeleri gereklidir. Salonda olan iş dünyası temsilcilerini bu projeye sahip çıkmaya davet ediyorum. Daha fazla kadının çalışma yaşamına katılması, sadece katılmakla kalmayıp kalıcı olması için kurumsal mekanizmaların önemi son derece açıktır. Burada devlete değil iş dünyasına büyük bir sorumluluk düşüyor. TÜSİAD olarak kadına yönelik şiddet başlığının şirketlerin kurumsal politikalarında mutlaka yer alması gerektiğine inanıyorum. Kadın çalışanlar kurumlarımızın birer değeridir. Ancak onların öncelikle sağlığını ve huzurunu giderek etkileyen şiddete karşı mutlaka kurumsal yeteneklerimizle harekete geçmemiz gerekiyor. Burada rehber bizim için son derece önemli bir kaynak teşkil edecek. İşte bugün tanıtılan bu rehber şiddet riski altındaki veya şiddet mağduru kadın çalışanları desteklemek üzere kurumsal politik oluşturmak üzere şirketlerin başvurabilecekleri son derece değerli bir kaynaktır. TÜSİAD olarak bu rehberin tanıtılmasına güçlü bir şekilde destek vereceğiz. Anadolu'daki şirketlerimize rehberlerimizin yayılması ve benimsenmesi için TÜSİAD'ın çok yakından çalıştığı Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED)'in desteği tümüyle arkamızdadır.” Açılış konuşmalarının ardından TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Nur Ger’in moderatörlüğünde düzenlenen oturumla rehberin uygulanması ve rehberde yer alan en iyi uygulama örnekleri hakkında bilgiler verildi.