Erdoğan, “Eğer ispata yönelik bir şeyin varsa hukukta kaide şudur ‘müddei iddiasını ispatla mükelleftir.’ Millet seni çok iyi biliyor, tanıyor. Sözünde durmazsın” dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hükümetin mahkemelere genelge gönderdiğini ifade ederek, bunu ispatlaması halinde istifa edip etmeyeceğini sorduğu konuşmasına yanıt verdi. Erdoğan, dün, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen iftar programında, esnaf ve sanatkârlarla bir araya geldi. Erdoğan, burada özetle şunları kaydetti:

- 15 Temmuz CEVAPTIR: Ülkemizde tarihinden kültüründen değerlerinden bihaber birileri uzun zamandır milletimizle ilgili olumsuz değerlendirmeler yapıyorlardı. Meseleyi ‘Bu millet adam olmaz’ noktasına kadar götüren densizler vardı. 15 Temmuz tüm bu felaket tellallarına milletimizin verdiği topyekün bir cevaptır. Milletimiz o gece Akif’in de dediği gibi ‘değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli’ çağrısına uyarak sokakları doldurmuş bu cennet vatana sahip çıkmıştır. Aramızda Şerife bacımız var. Kamyonetin direksiyonuna geçti, yanına da bir hanım kardeşimizi aldı. Köprünün üzerinden Anadolu yakasına geçtiler.

- KURTULAMAYACAKSINIZ: 250 şehit, Türkiye genelinde 2 bin 193 gazimiz var. Bütün bunlara yönelik hala birilerinin çıkıp da yalan yanlış şeylerle bizi aldatacaklarını zannetmeleri kusura bakmasınlar öyle kolay değil. Çıkıyorlar, yargılanırken A’dan Z’ye her şey yalan. Bu ülkede adalet var, adaletin pençesinden kurtulamayacaksınız.

- BEDEL ÖDÜYORLAR: Birilerinin elinde kartonlarla yürüyerek adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet 250 şehidimizin kanıdır. 2 bin 193 gazimizin şu anda yaralı oluşudur. Öbür tarafta MİT’in gönderilen Türkmen kardeşlerimize yardımını basanlar kimdi? Aynen o FETÖ terör örgütüydü. FETÖ’nün yargı mensuplarından şu anda içerde olanlar ki MİT’e böyle bir şey yapamazsın. Yaptılar. Ama şu anda bedel ödüyorlar. Oradan alınan evraklar kimlere gönderildi? Şu anda mahkum edilen şahsa gönderildi. O da şu anda yurt dışına kaçmış olan bir başka gönüldaşına gönderdi.

- İDDİANI İSPAT ET: Çıkmış İstanbul’a yürüyor ya. Her geçen gün de bu yürüyüşteki seviye kaybı artıyor. bugün grup toplantısını açık alanda yapmışlar. Kapalı alan herhalde sıcak geliyor. Oradan da bir ifade kullanıyor. Cumhurbaşkanı’nın yargıya talimat verdiği ile alakalı ve istifaya çağırıyor. Eğer olmazsa ben istifa ederim diyor. Senin bu ilk defa değil ki bugüne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Senin yalan makinesi olduğunu bu ülkede bilmeyen kalmadı. Şimdi böyle bir şeyi ispata davet ediyor. Sen bir defa kendini bu ülkede ne olduğunu millete kabul ettirmişsin millet seni çok iyi biliyor, tanıyor. Biliyor ki hiçbir sözünde durmaz. Eğer ispata yönelik bir şeyin varsa hukukta kaide şudur ‘müddei iddiasını ispatla mükelleftir.’ İddianı ispat et.

- DÜRÜST DEĞİLLER: Benim senden yargıda aldığım birçok cezalar var, alıyorum. Aldığım bedelleri de avukatlarıma diyorum ‘bu sizin hakkınızdır sizde kalsın.’ Çevre ve Şehircilik Bakanımız o da maşallah baya bunlardan cezalar aldı, o da sucuk olarak dağıtıyor Kayseri’de. Dürüst değiller, dürüst. Bunlar şu anda terör örgütü ile el ele kol kola dolaşmıyor mu? Bunlar PKK ile de HDP ile de FETÖ ile de el ele kol kola. Dolayısıyla eğer kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar. Bizim Allah’tan başka hesap veremeyeceğimiz hiç kimse bu dünyada yok.

- TAZMİNAT CEZALARI UFAK: Şimdi yeni bir iftira daha atmışlar. Erdoğan’ın 3 milyar dolarlık hazinesi var. Allah Allah. Onunla ilgili davayı da kazanacağız da... Çünkü olmayan bir şeyle suçlandığınız zaman rahat olursunuz. Aksi takdirde tutuşursunuz. İşin kötüsü yargı bu işlerde büyük kesmiyor. Tazminat davalarında cezalar ufak. Yani büyük olsa da fakir fukaraya o gelenden dağıtma imkanı bulsak.  ,

HÜKÜMETİMİZ ANLAYIŞ GÖSTERİYOR

Şimdi İstanbul’a yürüyorlar, yolları açık olsun. Tabii kamunun hukukunu bozmadan... Böyle bir hakları aslında yok. Fakat arkadaşlarımız, hükümetimiz burada onlara anlayış göstermek suretiyle onlar bu yürüyüşlerini devam ettiriyorlar. 

‘Dayanışma güçlendirilmeli’

Yanlış yapanı sizler engeller doğru yapanı teşvik ederseniz önümüzde, önününüzde kimse duramaz. Komşusunun siftahını gözeten bir esnaflık anlayışını yeniden diriltelim. Eğer diriltemezsek, sizlerin tüketim çarklarının devasa dişleri arasında varlığınızı sürdürmeniz daha da zorlaşır. ‘Siftahımı ben yaptım ama komşum yapmadı. Gidin bir ürünü de oradan alın’ dediğiniz gün bu iş biter. Eskiden ‘kahraman bakkal süpermarkete karşı’ diye bir ifade vardı. Türkiye hem mahalle esnafını hem o alışveriş merkezlerini yaşatabilecek güce artık sahip konuma geldi. Yeter ki esnaf ve sanaktarlarımız aralarındaki dayanışmayı güçlendirecek iradeyi ortaya koysunlar. Hiçbir meslek grubu gibi esnaflıkta ‘3 dönüm bostan, yan gel yat Osman’ anlayışı ile yürütülemez.

'Yardımlarımız esirgemeyeceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Türkiye’nin, ihtiyaç sahiplerine öteden beri kapılarını açmakta tereddüt göstermeyen ve onların insanlık onuruna yakışır bir şekilde yaşamalarını sağlamak için tüm imkanlarını seferber eden bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, Suriye’de 2011’den beri devam eden kriz karşısında Türkiye’nin 3 milyonu aşkın mülteciye sahip çıktığını belirtti. Erdoğan, “Bugün ‘açık kapı’ politikasının sembolü haline gelen Türkiye, gelecekte de din, dil ve etnik köken ayrımı yapmaksızın, ülkelerindeki savaş ortamından kaçan ihtiyaç sahiplerine yardımlarını esirgemeyecektir” değerlendirmesini yaptı. 

Kaynak:Milliyet