20'li yaşlarının başında tıraşlı takım elbiseli bir çevik kuvvet polisi... Birazdan,resim sergisi açılışına gelen davetlilerin hiç beklemeyeceği bir şekilde Rusya’nın Ankara BüyükelçisiAndrey Karlov'un celladı olmak için arkasında bekliyor. Tetiği çekerek enteresan bir şekilde "sol" elini kaldırıp tekbir getirerek 1 çocuk babası diplomatın hayatına son veriyor... 
 
Maalesef bilindiği üzere Rus Büyükelçi Andrey Karlov, uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Saldırgan çevik kuvvet polisi Mevlüt Mert Altıntaş ise çatışmada öldürüldü. Katil, Türkiye ve Rusya değil dünyanın da gündemine oturarak arkasında kocaman bir kaos bıraktı. Saldırının ardından 7 kişi gözaltına alındı. Rusya'dan 18 kişilik heyet, soruşturma için Ankara'ya geldi. Erdoğan ve Putin, suikastın iki ülke ilişkilerini bozmak için yapılmış bir provokasyon olduğunu vurguladı.
Devlet televizyonu Russia 24, Büyükelçi Andrey Karlov'a silahlı saldırı düzenlemesinde FETÖ'nün olağan şüpheli olduğu mesajını verdi. Dünya liderleri hain saldırıyı kınadı.

"Karlov'un öldürülmesine anında tepki gösterdiği için Türkiye'ye minnettarız.
Alçak bir terör eylemi."
 
Peki bundan sonra düzelme sürecinde olan Türk Rus ilişkileri hangi döneme giriyor? 
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Gazetevatan.com’dan Mine Üçgün’e değerlendirdi.

“Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin bundan sonra devam etmesi tabii ki kaçınılmaz bir olay. Çünkü her iki ülkenin bölgesel ve küresel anlamda yani her ikisi de birbirleriyle bu coğrafyada iş birliği yapmak zorunda olan ülkeler.” 

“OLUMSUZ TEPKİLERİ VE YANKILARI OLACAK”
 
Büyükelçinin öldürülmesinin içeride ve dışarıda olumsuz tepkileri ve yankıları olacak. Türkiye'nin 1961 Viyana Konvansiyonuna göre kendi ülkesinde bir Büyükelçiyi koruyamamasının getirdiği uluslararası bir sorumluluk var. Bunun üzerine ortaya çıkacak krizi nasıl idare edecekler o çok önemliydi ve ben iki cumhurbaşkanının telefonda birbirleriyle konuşarak bu işi doğrudan halletmeleri ve konuşmalarını doğru buldum. İyi de oldu.

Olayın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i telefonla arayarak konuyla ilgili bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara'daki suikastin bir provokasyon olduğu konusunda hemfikir.

Geçen seneki kriz gibi radikal söylemler değil tam tersine yumuşatıcı, birbirini destekleyici açıklamalar,Putin'in Türkiye'ye yönelik olarak vermiş olduğu açıklamalar, iyi niyet beyanları devlet bazında devam edecektir. Benim en büyük endişem önümüzdeki dönem yaz sezonunda Rus turistlerin Türkiye’yi tercih etmeme durumunun söz konusu olması. İnşallah öyle bir durum olmaz. 
 
TÜRKİYE POLİTİKALARINDA REVİZYONA GİDEBİLİR
 
Diğer taraftan Türkiye ile Rusya’nın Suriye başta olmak üzere bölgedeki gelişmeler hakkında tabii ki ortak bir tavır içine girmeleri önemli. Rusya'nın Suriye politikasıyla Türkiye'nin Suriye politikası birbirinden farklıdır. Türkiye Beşşar Esad'ın gitmesi gerektiğini söylerken Rusya, Beşşar Esad'ın gitmemesi gerektiği yönünde bir politika takip ediyor. Bu politikanın özellikleTürkiye, İran, Rusya ile dengelenmesi veyahut eşitlenmesi gerekiyor. Şimdi Türkiye'nin buradaki en büyük dezavantajı 80 bini aşabilecek bir mülteci kitlesinin Türkiye'ye gelecek olması. Zaten Türkiye bu anlamda da önlemlerini almaya başladı ama asıl gerçeklik Suriye'de artık Beşşar Esad'ın iktidardan gitmeyeceği gerçeğinin ortaya çıkması ki bu Türkiye'nin politikalarında bir revizyonu, bir yeniden değerlendirmeyi beraberinde getirebilir. Rusya için Türkiye’nin bu konuda hemfikir olup olmaması önemli olmayabilir çünkü Rusya için önemli olan Beşşar Esad'ın iktidarda kalmasıdır ve şimdi de bu amaç şu anda sağlanmış durumdadır. 
 
“DÜNYADA 3 LİDER DÖNEMİ BAŞLADI: DONALD TRUMP, VLADIMIR PUTIN, TAYYİP ERDOĞAN”
 
Bir diğer nokta, uluslararası alanda baktığımızda yeni ABD başkanı, Rusya ile yeni bir ilişki biçimi geliştiriyor. Bu ilişki biçiminin, ABD'nin Ocak ayından itibaren takip edeceği Rusya politikası açısından çok önemli. Avrupa'da da dünyada otokratik siyasal liderler döneminin başladığını söylüyorlar.  Bu otokratik siyasal liderlerde de 3 kişi var; Donald Trump, Viladimir Putin ve Tayyip Erdoğan ve bu otokratik siyasal liderler önümüzdeki dönemde artacak gibi görünüyor yani genel gidişat artış yönünde. O nedenle bu üçlünün bundan sonra bölgesel ve küresel politikalarda takip edecekleri yol çok önemli diye düşünüyorum ben.
 
“RUSYA BU KONUDA EMİN OLURSA FETÖCÜLER İÇİN İYİ OLMAYACAK”
 
Türkiye bu yıl 15 Temmuz'da çok önemli bir travma yaşadı. Ben bu travmanın henüz geçtiğini düşünmüyorum. Gerçekten de Türkiye deyim yerindeyse uçurumun eşiğinden döndü. Çok kötü bir iç savaş olasılığı ortaya çıkacaktı ama bu olağanüstü durumun bir an evvel normale dönmesi de Türkiye'nin hem ekonomik açısından hem de siyasi istikrarı açısından çok önemli. Bu ne kadar sürer bilemiyorum ama bildiğim bir şey var FETÖ'nün bu anlamda Rusya'nın siyasal radikal terörist grup envanterine girmesi FETÖ’cüler için iyi olmayacak, onu biliyorum. Eğer Rusya bu konuda emin olursa FETÖ’cüler için kötü sonuçları olacak. Bu, Rus hükümetinin yapacağı açıklamalara bağlı olacak. 
 
“GÖRÜŞMELERİN DEVAM ETMESİ ÇOK ÖNEMLİ”
 
Nereden bakılırsa bakılsın iki ülke arasında çok önemli bir siyasal kriz şu aşamada önlenmiş gibi gözüküyor. Yani görüşmelerin devam etmesi Putin'in yapmış olduğu yatıştırıcı açıklamalar bence bu açıdan çok önemliydi. 

Kaynak:Gazete vatan