AGÜ Spor Koçu Ayhan Avcı, TKBL sezon değerlendirmesini yaparak, "Kayseri’yi en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum" dedi.
AGÜ Spor Koçu Ayhan Avcı, "Öncelikle Galatasaray’ı şampiyonluğundan dolayı tebrik ediyorum. Hak ederek kazandıkları bir şampiyonluk oldu. Yaptıkları büyük yatırımın karşılığını aldılar. Tüm sezon boyunca, toplam 3 kupanın 2 sini Fenerbahçe, 1’ni de GS kazanmış oldu. Tabi biz de bu 2 takıma karşı gösterdiğimiz direnç ile takdiri hak ettik diye düşünüyorum. Türk Kadın basketbolunun marka değeri yükselten tüm TKBL takımlarına da teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu sezon oynanan maçlar, yaşanan çekişme ve ligimizin kalitesi Avrupa’da örmek gösterilebilecek bir seviyede geçti. Takımlarımızın gösterdiği büyük emek ve mücadele en üst düzeydeydi. Ayrıca Fenerbahçe ‘Final 4’ oynayarak ülkemize bir gurur yaşattı. Tüm bunlar Kadın basketbolumuz için önemli gelişmelerdi" diye konuştu.
Avcı, "Aksayan tek konu ise bence; bu kadar kaliteli maçlarda, hepsi birbirinden değerli tecrübeli hakemlerimizin yönetim tarzları diyebilirim. Tabi ki hatalar olacak normal. Ancak Onların da kafalarındaki ezberleri değiştirme zamanları gelmiş ,bu çok net görüldü. Yani bazen kazanmak için sahada aynı seviyede olmak yetmiyor, çok daha iyi olmak lazım. Yoksa sonuçlar ortada" diyerek değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü:
" AGÜ Spor Kulübü olarak, çok başarılı bir TKBL sezonu geride bıraktık. Ne planladıysak yaptık. Normal sezonu 2. bitirip playoff’ta da final oynayarak tarihimizin en başarılı sezonunu yaşadık. Ezberleri bozduk finalin adını değiştirdik. Sıra Şampiyonluğa adımızı yazdırmaya geldi. Kayseri yönetiminin yıllar süren istikrarlı tutumu ve mental yatırımı meyvelerini vermeye başladı. Mental diyorum çünkü eğer gelecek sezonlarda da bu seviyelerde olmak istiyorsak bu yarıştaki değerli rakiplerimiz ile aramızdaki 1/4 oranındaki bütçe farkını kulüp olarak azaltmamız lazım.
AGÜ Spor olarak tabi ki bizim de sezon içinde yaşadığımız sıkıntılar, şanssızlıklar ve olumsuzluklar oldu, ancak hiçbir zaman bunları bir mazeret olarak dillendirmeyerek iyi bir kulüp duruşu gösterdiğimizi düşünüyorum. Tüm bu olumsuzluklara rağmen gösterilen büyük emekten dolayı, öncelikle oyuncularımı sonrasında da teknik ve idari ekip arkadaşlarımı kutluyorum. Hepsinin ellerine sağlık. Ayrıca yönetimimize de bu şartlarla takımı final oynatma becerisi gösterdiği için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Bence gerçek bir yönetim başarısı yaşandı. Tabi ki tüm bu başarıya rağmen hiç kimse tarafından TKBL de yılın takımına aday bile olamamak bizim için düşündürücü oldu. Galiba ancak Şampiyonluk yaşadığımızda böyle bir onura layık görülebileceğiz. Zaten kazandığımız büyük maçlardan sonra bile değerli basketbol yazarlarımız, yorumcular ve medya bizden daha çok rakiplerin nasıl kaybettiğinin analizini yapmaktan bizim başarı satırlarımız hep birkaç cümle ile kaldı. Ama Türkiye’de yaşıyoruz böyle şeyler bize artık normal geliyor.
Final serisinden bahsetmek gerekirse; karşımızda EuroLig dahil Avrupa’nın en geniş ve en kaliteli uzun rotasyonu vardı. Tabi ki gerçek bir uzunumuz olmadan böyle zorlu bir seri oynamak çok da kolay olmadı bizim için. Ama gösterdiğimiz mücadele, direnç ve kaliteli basketboldan memnunum. Kayseri’yi çok iyi temsil ettiğimizi düşünüyorum. Maçlardaki belirgin en önemli fark Galatasaray’ın uzun rotasyonu sayesinde maçların sonunda diri kalması ile ortaya çıkan fiziksel güç ve beraberinde gelen atış yüzdeleriydi.
AGÜ Spor takımı sezon başında Şampiyonluk hedefi ile kurulmadı. Bir çok konuda belki de bu seviyelere hazır değildik ve eksiklerimizi gördük. Sadece TKBL değil, Eurolig Şampiyonluğu hedefleriyle yola çıkan rakiplerimizin önünde, bizim için Şampiyonluk çok daha büyük anlam taşıyordu. Sonuçta Rakiplerimiz tarihlerindeki onlarca şampiyonluktan birini daha kazanacaktı. Oysa biz kupayı İstanbul dışına çıkartarak bir tarih yazmayı düşünüyorduk bu sene ama olmadı. Ancak şunu gördük ki ; sezon başı kadromuzla bu hedef için yeterliymiş. Bu da bize bir tecrübe oldu diyebilirim. Bu sezon takımımız bizleri bir TKBL şampiyonluğu için daha çok umutlandırdı. Ancak çıkarmamız gereken çok ders var. Bence gelecek sezon daha profesyonel adımlar atmalı, organizasyonumuzu ve yatırımımızı daha yukarılara çekebilmemiz lazım. Artık Kulüp olarak geldiğimiz bu noktadan geriye gidemeyiz.
Bu sezon ile ilgili bizi sevindiren bir diğer konu ise; doğru oyunculara yatırım yaptığımızı görmemiz oldu. A Milli takım aday kadrosuna Lara Sanders, Esra Ural ve Pınar Demirok’u verdik. Bu 3 oyuncu da bizim 6 sezondur yatırım yaptığımız isimlerdi. Umarım hepsi de Ana kadroda yer alırlar. Ayrıca 1995 doğumlu oyuncumuz Sinem Ataş’ın da Ümit milli takım kadrosunda yer alacak olması kulübümüz adına bizleri çok mutlu etti.
Kayseri’de Kadın basketbolu adına çok doğru şeyler yaşanıyor. Ve bunun karşılığını da almaya başladık. Ben son teşekkürümü de ,bu ligin tartışmasız en iyi taraftar gurubu olan Kayseri taraftarına etmek istiyorum. Onlar ,Hem saygılı hem etkili ,hem bilinçli bir sportif duruşu olan, Türkiye de birçok takımın örnek alması gereken bir kitle. Gönülden takıma kendini adamış bu İnsanlar en büyük alkışı hak ediyor diye düşünüyorum.
Son olarak ;Yakın bir tarihte oynayacağımız Avrupa Şampiyonası için, ‘A MİLLİ KADIN TAKIMI’mıza canı gönülden başarılar diliyorum. Artık Altın madalya almanın zamanı geldi ve Ekibimize güvenimiz tam. Umarım Türk Kadın Basketbolu her kategoride hak ettiği yerlerde olur."