Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve Paralel Devlet Yapılanması'nın (PDY) askeri darbe girişimini protesto eden sağlık çalışanları, şehit olanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı. Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin önünde düzenlenen protestoya FETÖ'nün darbe girişimi kapsamında gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan'ın eşi Anestezi Doktor İlkay Arıcan, İl Sağlık Müdürü Ahmet Sarı ve sağlık çalışanları katıldığı grup, Türk Bayrağı açtı, İstiklal Marşı okudu ve saygı duruşunda bulunduktan sonra darbe girişiminde şehit olanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı.
Karabük’te çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Safranbolu 125. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan’ın anestezi uzmanı Dr. İlkay Arıcan, eşinin kendisine gelen Karabük sıkı yönetim görevini anlamadığını ve kabul etmediğini söyledi. Cuma günü yaşananları anlatan İlkay Arıcan, “O anda görüşemedik. O kendi makamına gitti. Neden bana bu görev geldi acaba diye kendisi de şaşırdı. Acaba İL Jandarma Komutanı yıllık izinde, burada en kıdemli ben miyim? Ya da neden sıkıyönetim, nedir bu anlayamıyorum dedi. Sonra kendisinden öğrendiğim göre, kendi ekibini toplamış, arkadaşlar biz böyle bir şeye eşlik etmeyiz, biz millet için, vatan için buradayız ve hiçbir manevramız olmayacak demiş kendi ekibine. Daha sonra sayın valimizi aramış. Ben millet için, vatan için devlet için buradayım, hiçbir hareketim olmayacaktır, emrinizi bekliyorum demiş sayın valimize. Valimizde kendisine teşekkür etmiş ve kendisine buyurun bizde burada rektör, emniyet müdürü, hakim ve savcı beylerle toplandık oturuyoruz, buyurun sizde demiş. Eşimde bu davet üzerine vali beyin yanına gitmiş ve beraber olayları vali beyin makamında takip ediyorlarmış. Zaten olaydan haberi yok, o da olayı anlamaya çalışıyor ne oluyor diye. Karabük’te hiçbir askeri manevra olmadı. Daha sonra kendisini aradığımda ulaşamadım. Yardımcısı vali beyle oturuyorlar, olayı takip ediyorlar dedi. Sonra sabaha karşı olayın değiştiğini öğrendim, çok üzgünüm. Bugün buradayım. Alnım ak, eşime inanıyorum. Yani onun isminin neden verildiğini bilmiyorum, kendisi de bilmiyor. O yüzden çok üzgün. 2 gündür gözaltındaydı. Bana dışarıda ne oluyor diye soruyor bende çok kişi ölmüş, tanklar insanların üzerine gitmiş, meclis bombalanmış dedim. O da bunun üzerine çok üzüldü” dedi.

“Benim isteğim eşimin masumiyetinin kanıtlanması” 
Eşinin darbeye karşı, demokrasiye inanan bir insan olduğunu da savunan Dr. Arıcan, “Bunu yaşadığımıza çok üzgünüz. Eşim şu anda mahkeme kararıyla tutuklu yargılanmak üzere cezaevinde. Çok üzgünüm ama yapacak bir şey yok. Bunu yapan kişiler kimlerse onlar bulunsun. Benim isteğimde eşimin masumiyetinin kanıtlanması. Eşimi gözaltına aldıktan sonra evimize gelen savcı bey ciddi bir arama yaptı. Elektronik aletlerimiz gitti, yeniden telefon aldım kendime. Hiçbir şey saklamadım her şey ortadaydı. Neden ismi verildi bilmiyorum, bir komplo olabilir, ne düşünüldü bilemiyorum. Öncelikle vatanımız bu kaos ortamından kurtulsun, demokrasimiz devam etsin. Eşimin kurtulmasını her şeyin düzelmesini istiyorum. Hastanede mesaime devam edeceğim.” ifadesinde bulundu.