1 Kasım seçiminde parti müşahidi olarak görev yapan CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Taşkın Balta, aynı okuldaki bir başka sandıkta seçmen olan Dursun Azaklı’nın yerine mahkeme kararı ile vasisi olan Aydın Azaklı’nın oy kullandığı bilgisi üzerine itiraz etti. İtirazı kabul görmeyen Balta, tutanak tuttuktan sonra Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Açılan soruşturmada tarafların ifadeleri alındı. Sandık Kurulu Başkanı Hamza Bayraktar, “Şahsın elinde vasi kararını görünce oy kullanmasına izin verdim. Bizzat kısıtlının bulunması gerektiğini döşünmedim. Kasten böyle bir işlemi yaptırmadım” dedi.

Sandık Kurulu Üyesi Buse Dadaylı da “Ortalık kalabalıklaşınca Aydın Azaklı hem kendi adına hem de vasisi olduğu kişi adına oy kullanmış, oy kullandıktan sonra itiraz geldi. Oy pusulasını ben vermedim, kimin verdiğini hatırlamıyorum” diye konuştu.

Kurulun AKP’li üyesi Aysun Saraç ise, “Bir önceki seçimde kısıtlı yanında olmadan oy kullandı. Daha önce de benzer şekilde oy kullandığını bildiğimiz için müsade ettik. Yanında kısıtlının olması gerektiğini tahmin etmedik, kastımız yoktur” dedi.

Savcı ‘kovuşturmaya gerek yok’ dedi

Cumhuriyet Savcısı Fatih Şimşek tarafından verilen kararda, “YSK’nin 135 sayılı genelgesinin 32. maddesinde engellilerin sandık alanında bulunan akrabalarından birinin, arkabası yoksa diğer herhangi bir seçmenin yardımı ile oylarını kullanabileceklerinin belirtildiği, şüpheli Aydın Azaklı’nın da vasisi olarak atandığı ve rapordan da kronik zihinsel rahatsızlığı olduğu anlaşılan seçmen listesinde yer alan Dursun Azaklı adına oy kullandığı, tek eksiğin Dursun Azaklı’nın yanında olmaması olduğu, rapor incelendiğinde Dursun Azaklı yanında olsa bile özrü itibariyle oyu kullanmasının mümkün olmadığı, onun yerine Aydın Azaklı’nın oy kullanacağı, bu usuli eksikliğin suç unsuru oluşturmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi” denildi.

‘Savcı diplomasını nereden almış?’

Yaşananlara tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Böyle bir şeye ne rastlamak mümkün, ne de böyle bir pişkinliği anlamak mümkün. Bunlar nasıl savcı, dipolmalarını nereden almışlar merak ediyorum. Bir başkasının yerine oy kullanmak açıkça suç. Suçu işleyen itiraf ediyor. Oy kullandıran sandık kurulu üyeleri de ifadelerinde ‘doğrudur kullandırdık’ diyorlar. Seçim kanununda bunun cezası var. Buna rağmen savcı takipsizlik kararı veriyor. Bu, AKP hükümetinin, ikidarının yargıyı hangi noktaya getirdiğinin ve seçimlerin hangi şartlarda ne büyük hilelere göz yumularak yapıldığının göstergesi” diye konuştu. Tezcan, şunları kaydetti:

‘Fuat Avni’nin listesindeymiş’

“Türkiye’de seçim güvenliğinin hangi noktada olduğunun ve yargının seçim sürecine nasıl baktığının delili. İkdidarın baskısı savcıların tepesinde. Zaten sandık başkanı da Fuat Avni’nin, ‘seçimde hile yapacaklar’ listesindeymiş. Savcı muhtemelen bundan dolayı takipsizlik kararı verdi. ‘Eğer aksini yaparsam başıma iş alırım’ diye düşündü. Cumhuriyet savcısı değil AKP savcısı gibi hareket etmiş.”