Bakan Tüfenkci, Adana’nın Yüreğir ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. 16 Nisan’da yapılacak referandumda vatandaşlardan evet oyu isteyen Bakan Tüfenkci, “Geleceğimizi oylamak için, irademizi oylamak için hep beraber 16 Nisan’da sandığa gidiyoruz ve evet diyoruz” ifadelerini kullandı. AK Parti olarak Türkiye’yi 2002’den bu yana her alanda tam 3 kat büyüttüklerini aktaran Bakan Tüfenkci, “Biz istiyoruz ki Türkiye 11 bin dolarlardaki kişi başı milli gelirleri 25 bin dolarlara çıkartsın. İstiyoruz ki işimizi büyütelim, aşımızı büyütelim, Adana’yı büyütelim, Yüreğir’i büyütelim. Bunun için de 16 Nisan’da evet demeye var mıyız?” diye konuştu.

Gençlere meclisin yolunu da açtıklarını ifade eden Bülent Tüfenkci, “Gençlerin önü açılırsa meclisin hepsi gençlerden olacak diyorlar. Gençlerin enerjisiyle tecrübe birleştiğinde Türkiye şaha kalkacak. Gençlerimiz 15 Temmuz’da terörle mücadelede bu vatan için, bu bayrak için, bu millet için, ezanımız için, namusumuz için, vatanımız için canlarını vermediler mi? Verdiler. Bu vatan için canını veren neden mecliste temsil edilmesin? Netice itibarıyla gençler sizlerin oylarıyla seçilecek. Beğenmediğiniz hiçbir gence de yol vermezsiniz. Neticede bu sistem tek millet istiyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan istiyor. Bunun için de inşallah 16 Nisan’da hep beraber evet diyeceğiz” şeklinde konuştu.

Dertlerinizin iş, aş ve yarınlar olduğunu kaydeden Bakan Tüfenkci, “Her yıl 1 milyondan fazla insanımız yeni iş bekliyor bizden. Onlara iş bulalım, esnafımızı, tüccarımızı, işçimizi, çiftçimizi büyütelim, ihracatçımızı büyütelim. Biz istiyoruz ki Türkiye daha da hızlansın. Etkin yönetimler gelsin. Biz istiyoruz ki Türkiye’de bürokratik engeller kalksın, vatandaş birinci sınıf vatandaş olsun. Bunun için, demokrasiyi, hukuku, özgürlüğü güçlendirmek için Cumhurbaşkanlığı sistemine evet diyoruz. Biz istiyoruz ki bir daha bu ülkede çukur siyaseti olmazın. Biz istiyoruz ki bu ülkede terör saldırıları dursun. Biz istiyoruz ki PKK ile de DAEŞ ile de FETÖ ile DHKPC ile bir yandan mücadele ederken bir yandan da ülkeyi, ekonomiyi ve sizleri büyütelim. Bunun için sistemi değiştirmek istiyoruz. Bu coğrafya ucuz bir coğrafya değil. Eğer bu coğrafyada, Anadolu’da yaşamak istiyorsak güçlü hükümetler, güçlü meclisler, güçlü yönetimler, güçlü liderler olması lazım. Bunun için Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet diyoruz” ifadelerini kullandı.

Koalisyon yönetimlerinin ülkede istikrar sağlamadığını anlatan Tüfenkci, şöyle devam etti:

“Bu ülkede provokasyonlar, manipülasyonlar olmasın istiyorsak Cumhurbaşkanlığı sistemine evet diyoruz. Gençlerimize iş bulalım. Bir daha bu ülke terör belalarıyla ulaşmasın. Daha müreffeh bir hayat için, daha güzel yarınlar için, birlik-beraberlik ve uzlaşma için hep beraber 16 Nisan’da evet diyoruz. Hayır diyenler de ’geleceğiniz için hayır diyin’ diyor. Bu sistem iyiyse, bu sistem güzelse benim neden esnafım, niye gencim ’bana iş, aş bulun’ diyor? Bizim daha fazla üretmemiz, istihdam sağlamamız için bu sistemi değiştirmemiz lazım. AK Parti olarak 15 yıldır tek başımıza iktidarız ve Allah’ın izniyle sizlerden her seçimde güvenoyu alarak çıkıyoruz ama biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de kişi başı milli gelir 3 bin dolarlardaydı. Şimdi 11 bin dolarlara çıkarttık. Bu yeter mi? Yetmez. Bizim insanımıza Türkiye’de kişi başı milli gelirler niçin 20 bin dolarlar, 25 bin dolarlar olmasın? Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de ihracat 33 milyar dolardı. Şimdi 150 milyar dolar. Yeter mi bu Türkiye’ye? Yetmez. Biz istiyoruz ki ihracatı 500 milyar dolara çıkaralım. Bunun için de hızlanmak lazım. Dünyayla rekabet edebilmek lazım. Bunun için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz.”

“TUZU KURULAR HAYIR DİYOR”

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, darbe dönemlerini de hatırlatarak şunları söyledi:

“Bu sistemin kaymağını yiyenler devam etsin diyorlar. Yeni bir sisteme geçmemiz lazım. Bu sistemi değiştirmemiz lazım. İnsanımıza ekmek, iş, aş bulmamız lazım. Kadınlarımızı, gençlerimizi, çiftçimizi, esnafımızı daha da büyütmemiz lazım. Onun için de evet diyoruz. Eski sistemden yana olanlar hayır diyor. Tuzu kurular hayır diyor. Ama benim köylüm, esnafım, gencim, ’değişsin artık bu sistem’ diyor. ’Bu sistem tek adamlık, diktatörlük getiriyor’ diyorlar. Size soruyorum, hangi tek adam kendini yargıyla, sandıkla sınırlar? Hangi tek adam kendini 2 dönemle sınırlar. Onun için bu sistem tek şahsa değil, bu sistem milletin geleceğine dair bir sistemdir. Biz istiyoruz ki bu millet tek hakim olsun. Söz ve karar da milletin olsun istiyoruz. Birileri ’milletin dediği olmasın’ diye hayır diyor. İstiyorlar ki eski sistem devam etsin. Sizler yetkiyi verdiğinizde, Ankara’ya gittiğinizde vesayet odakları başlarına çöksün, ’Adanalının dediği değil, bizim dediğimiz olsun’ diyorlar. Biz istiyoruz ki 15 Temmuz’da darbeye hayır diyen Adanalı milli iradeye evet desin. Bazıları bu sistemde diyor ki ’meclis güçsüz olsun, yargı güçsüz olsun, ekonomi güçsüz olsun’ istiyorlar ki her an provokasyonla manipülasyonla ekonomiyi çökertelim diyorlar ama biz istiyoruz ki ekonomimiz de yargımız da güçlü olsun.”

“TÜRKİYE ŞAHA KALKACAK”

15 yıldır tek başına iktidarda bulunduklarını hatırlatan Tüfenkci, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sistemi sağlamlaştıralım. Bizi engellemeye çalıştılar. Bizi sistemin boşluklarıyla, sistemin arızalarıyla uğraştırmaya çalıştılar ama biz bir yandan şeytan taşlarken bir yandan da Kabe’yi tavaf ettik, hizmet ettik sizlere. İnşallah 16 Nisan’dan sonra Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet dediğinizde Türkiye şaha kalkacak. Yargının bağımsızlığı da yetmez, tarafsız olmasını sağlayacağız. Kim niye endişe duyar? Eğer yargı taraf tutacaksa bu ülkede, milletten yana taraf tutması gerekir. Anayasa değişikliğinde yargının taraftar olmasından rahatsız olup ’hayır’ diyorlar. Niye diyorlar? Çünkü o hayırcılar bugüne kadar iktidar olmadıkları halde yargı eliyle iktidarmış gibi davranıyorlar da onun için. Bu ülkede 28 şubatları hatırlıyorsunuz. Her gün Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Başkanı, Danıştay Başkanı telefonlara, gazetelere çıkar toplum mühendisliği yapardı. Biz istiyoruz ki bundan sonra herkes işini yapsın.”