Türkiye sınırına 30 kilometre uzaklıktaki El Bab, Suriye'de Rakka'dan sonra DAEŞ'in elindeki en büyük yerleşim birimi.

Türkçe'de "kapı" anlamına gelen kasaba hem doğu-batı, hem kuzey-güney ekseninde çok kritik bir kavşakta bulunuyor.

Akdeniz kıyısındaki Lazkiye'den başlayıp İdlib, Halep ve Menbiç'ten geçerek Irak'a uzanan otoyolla kuzeyden, Türkiye sınırından gelen yolun kesişme noktasında yer alıyor.

Cerablus ve El Bab, DAEŞ'in kalesi konumundaki Rakka ve Deyr Ez Zor'a giden ana yolun üzerinde bulunuyor.

Bu hat DAEŞ'in yaklaşık 2.5 yıl boyunca kuzeyden militan getirdiği ana güzergah oldu. Bu nedenle stratejik önem taşıyor.

Bazı kaynaklar buranın DAEŞ tarafından ikinci kale olarak görüldüğünü öne sürüyor. İç savaştan önce yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı El Bab önemli bir sanayi merkeziydi.

Nüfusunun önemli bir kısmı Sünni Araplardan oluşan kasaba kasım 2013'ten bu yana DAEŞ'in elinde bulunuyor.

Kabasanın güneyinde rejim güçleri, batısında ana gövdesini YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri bulunuyor.

El Bab, Türkiye için pek çok açıdan önem taşıyor. Özgür Suriye Ordusu, El Bab'ı alırsa DAEŞ tehdidi Türkiye sınırından daha da uzaklaştırılacak. Örgütün militan ve mühimmat tedarik ettiği en önemli yollardan biri de kapanacak.

Kürt grupların Afrin ve Kobani kantonlarını birleştirmesi de engellenecek. El Bab'ı kaybetmek, Musul ve Rakka'da taarruz altında kalan DAEŞ'in daha da zayıflamasına yol açacak. 

Musul'da çember daralırken, örgütün elinde Rakka dışında önemli bir merkez kalmamış olacak.

Kaynak:Ntv