SAMSUN'DA DEPREM RİSKİ
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Nuri Ergun, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın üzerinde bulunan Ladik'te meydana gelebilecek 7 ve üzerindeki büyüklüğündeki depremin, heyelanı da bereberinde getirebileceğini, bunun da felaketlere yol açacabileceğini söyledi.
"EN BÜYÜK GÖSTERGE KAPLICALAR"
Prof. Dr. Ergun, Kanal S ekranlarında Gürkan Sarıkaya'nın sunduğu Günaydın Samsun programının konuğu oldu. Samsun'un deprem riski hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ergun, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Ladik ve Havza arasından geçtiğini hatırlatarak, "Aktif fayların en büyük göstergeleri kaplıcalardır. Bir yerde kaplıca varsa orada aktif fay vardır. Samsun'da deprem olur mu? diye soruluyor. Samsun'da deprem tabi ki olacak. Bu depremin merkezi önemli. Geçmiş yıllarda Erzincan depremini Samsun'da hissetmiş, hatta hasarlar olmuş. Ladik'te olur mu? Evet olabilir" dedi.
"HASARI HAYAL EDEMİYORUM "
Ladik ilçesinin de İstanbul kadar riskli olduğunun altını çizen Ergun, "Ladik de en az İstanbul kadar deprem üretebilir. Ladik'te meydana gelebilecek bir deprem, büyük bir fay olduğu için 7'nin üzerinde olabilir. 7'nin üzerinde Ladik merkezli bir deprem olursa, Ladik başta olmak üzere civarında maksimum hasarlar oluşabilir. 7'nin üzerinde olabilecek bir depremde Samsun'un ne kadar hasar görebileceğini hayal etmek istemiyorum. İstanbul'da ne kadar risk varsa, Ladik'te de o kadar risk var" dedi.
"KAHİN OLMAYA GEREK YOK"
Ladik merkezli 7 ve üzeri yaşanabilecek depremin heyelanı da beraberinde getirebileceğinin altını çizen Ergun şöyle konuştu: "Korktuğum diğer konu depremle birlikte heyelanlı bölgelerin tetiklenmesi. Samsun çok heyelanlı bir şehir. Samsun'da iki büyük heyelan bölgesi var. Bu iki heyelan bölgesinin yapılaşmaya hiç açılmaması gerekiyordu ama amaalesef açıldı. Kürtün Çayı'ndan tutun Atakum'un yamaç eğimli bölgesi. İkinci büyük heyelanlı bölge ise eski havaalanından başlayan, eski askeri hastanenin olduğu civardan devam eden ve Kökçüoğlu Mahallesi bölgesinde büyük Samsun heyelanı var. Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok. Oradaki yapılara baktığınızda çatlaklar da görürsünüz. Bu heyelan durup dururken harekete geçmez. Deprem en büyük tetikleyicidir. Depremde meydana gelen titreşimlerde heyelanlarımızdan biri ya da bir bölümü harekete geçerse önemli felaketler yaşanabilir. Heyelanların üzerine çok yapı yaptık. Buralara bazı binalarda kazıklı temeller uygulandı ama ne kadar başarılı olduk bilemiyoruz."
O BÖLGELER YAPILAŞMAYA AÇILDI
Depremle yaşamyı öğrenmek zorunda olduğumuzu ifade eden Ergun, "Deprem kültürümüzün oluşması lazım. Türkiye'de deprem eğitimi yapmıyoruz. Kimse deprem konusunda eğitilmiyor. İlkokuldan başlayarak tüm sınıflarda çok ciddi eğitimler verilmeli. Bu eğitimleri vermediğimiz için insanlar depremi çok çabuk unutuyor. Ladik depremiyle birlikte heyelanlar harekete geçebilir. Hasar ne olur, kaç kişi ölür bilemeyiz. Ama depremle yaşamayı öğrenirsek, depreme karşı tedbirlerimizi alırız. Keşke heyelan bölgeleri yapılaşmaya açılmasaydı, yeşil alan olarak korunsaydı, binalar da sağlam zeminlere yapılsaydı. Halk bilinçlense o zeminlere yapılan binalara ilgi göstermezdi. Depremle yaşamayı öğrenirsek minimum hasarla atlatırız."
27 Kasım 1943'te yaşanan 7,2 büyüklüğündeki Tosya-Ladik depreminde resmi kayıtlara göre 4 bin 16'ya yakın kişi hayatını kaybetmiş, 4 bin 471 kişi de yaralanmıştı.
ELVAN İLHAN
SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.
