Emniyet teşkilatının "kartal gözü" olarak da bilinen, gece gündüz  görüntü tespiti yapma kabiliyetine sahip özel donanımlı 6 "çelik kuşu"ndan  birinin 2 saatlik gece görevi uçuşuna, AA muhabiri tanıklık etti.

Arazide 20 kilometreye kadar insan ve araç tespit edebilen, 1,5-3  kilometre arasında çektiği görüntü ve fotoğraflarla yüz tanımlama yapabilen, 8  kilometreye kadar da plaka saptayabilen helikopterler, asayiş olaylarında sıcak  takipten trafik denetimine, deniz polisi ve Sahil Güvenliğe destekte büyük  başarılara imza atıyor.

Diyarbakır Sur'daki terör operasyonlarında polis araçlarına ve kamu  binalarına molotofkokteyli atan, toplumsal olayları provoke etmek için vatandaşın  arasına katılan çok sayıda şüpheli, bu helikopterler sayesinde gözaltına alındı.

Her biri 550 beygirlik iki motoru bulunan bu helikopterleri üstün  kılan asıl özelliği, 1 milyon dolarlık "flir" denilen küre şeklindeki çok  fonksiyonlu kameraları.

"Kartal gözü" olarak da bilinen kamera, gündüz elektro optik, gece ve  düşük ışık çekimlerinde low light, arazide canlı insan veya sıcak cisim  tespitinde termal ve sisli havalarda swır olmak üzere 4 farklı tip lenslerin  kombinasyonundan oluşuyor.

Doğuda 2, batıda ise 4 ilde konuşlu 12 milyon dolarlık bu  helikopterlerden biri, Antalya Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yapıyor. Antalya  Emniyeti Havacılık Şube Müdürlüğünün havalimanındaki özel yerinden AA ekibiyle  havalanan helikopter, hem sivil havacılık hem polis telsizinde "Kanat" koduyla  çağrılıyor.

Antalya semalarında tam 2 saat tur atan "Kanat", asayiş ve trafik  uygulama noktalarındaki ekiplerine destek verirken, denizde Sahil Güvenlik ve  deniz polisinin denetim için yanaştığı teknelere de projektör tuttu, çektiği hem  gece görüş hem de termal kamera görüntüleri ile tespit çalışması yaptı.

Kanat'ın güçlü sunlight ışığının altında aralarında balıkçı  teknelerinin de olduğu teknelerde yapılan denetimlerde kaçak göçmen ya da başka  bir suç unsuruna rastlanmadı.

Denetim sürecinde tekneler farklı kamera açılarından ayrıntılarıyla  görüntülendi. Elde edilen görüntüler, anında MOBESE merkezlerine aktarıldı,  oralardaki uzman teknik ekiplerce incelendi. Bu inceleme sonuçlarına göre  denetimlere son verildi.

3 kilometreden kaldırımda yürüyenin portre fotoğrafını çekebiliyor

Flir operatörü olarak da görev yapan teknisyen polis memuru Hilmi  Fedai, iki pilot, bir teknisyen ile 3 mürettebat ve 3 yolcu olmak üzere toplam 6  kişi kapasiteli helikopterin pilotların özel kasklarla gece uçuşu  yapabildiklerini, bunun suçluların yakalanmasında büyük bir avantaj olduğuna  dikkati çekti.

Fedai, şu bilgileri verdi:

"İki ekranlı flir konsolomuzu hem görüntü hem harita olarak  kullanabiliyoruz. Flir ile senkronize çalışan oldukça güçlü olan sunlight  ışığımız var. Aldığımız görüntüleri dawning cihazı sayesinde hem yerdeki  birimlere hem de haber merkezine basıyoruz. Bu görüntüler 'polnet' kanalıyla  anlık şekilde Ankara'ya, MOBESE merkezlerine gönderiliyor. Uzman teknik personel  çözüm yapıyor. Yani 3 kilometreden kaldırımda yürüyen birinin yüzünün fotoğrafını  çekip, sisteme entegre anlık verilerle kim olduğunu kolaylıkla  belirleyebiliyoruz. Özellikle gece ışıksız uçup, belli sürelerde askı diye tabir  ettiğimiz sabit şekilde de durabiliyoruz. Aşağıda suç işleyen biri bizi göremez,  belki ses duyabilir o kadar. Kanunlar çerçevesinde yaptığımız bu gözetleme ve  tespit çalışmaları çok sayıda olayın failini yakalayabiliyoruz."

Fedai, uçuş sürecinde kule ve yerdeki birimlerle sürekli emniyet  kanalından bağlantı yaptıkları 5 telsiz ve 2 navigasyon cihazı ile teknolojinin  gerektirdiği diğer destekleyici cihazlardan da faydalandıklarını kaydetti.

"Gayet etkiniz ve iddialıyız"

Helikopterin birinci pilotu 1. sınıf Emniyet Müdürü Hüsnü Rasim  Ergelen ise ihtiyaç olan her noktada yerdeki birimlere destek verdiklerini  vurguladı. Ergelen, polisin uygulama yaptığı noktalardan Ankara'daki harekat  merkezine interaktif şekilde görüntü geçtiklerini ifade etti.

Gece olduğu için alçak uçuş yapmak durumunda olduklarını belirten  Ergelen, yer artı 150 metreden görüntü aktardıklarını, yerdeki kuvvetlere  ihtiyacı olduğunda, ihtiyaca binaen alçalmaları olduğunu söyledi. Ergelen  "Sürekli kontroller yaptık, ayrıca yerden gelen yardım çağrılarına biz de havadan  destek verdik. Gayet başarılıydı." dedi.

Türk polisinin hava gücünün 1980'lere dayandığına işaret eden Ergelen,  şöyle devam etti:

"Türk polisinin hava gücü 1980'lere dayanıyor. Gayet etkiniz,  iddialıyız, gece gündüz uçabiliyoruz. Emniyet birimlerimizin her türlü talebini  karşılamaya çalışıyoruz. Bütün pilotlarımız gayet profesyonel, teknik cihazımız  son derce modern son model. Bizim helikopterimizin teknik bazı özelikleri var,  anlık görüntü aktarıyoruz, gece gündüz uçabiliyoruz. Hangi birim olursa olsun  emniyet teşkilatının o birimine teknik kabiliyetimiz ölçüsünde destek vermeye  çalışıyoruz."

Kaynak:Milliyet