Genital siğillerin, çoğunlukla cinsel ilişki yoluyla bulaştığını belirten Op.Dr. Evrim Aksoy, bu siğillerin geç tedavi edildiği takdirde kansere dönüşebildiğini söyledi.

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, “Günümüzde cinsel yolla bulaşan siğil (kondilom), gittikçe daha fazla rastlanan bir hastalık haline geldi. Cinsel bölgede oluşan kabarcıklar çoğu kez önemsenmiyor ancak bu siğillerin giderek çoğalmaları hem kadın hem de erkekleri tehdit ediyor. Genital siğiller human papilloma virüsünün (HPV) neden olduğu seksüel yol ile bulaşan en yaygın hastalık, öyle ki A.B.D istatistiklerine göre kadınların yüzde 40’ı bu virüsü taşıyor, her yıl 500bin yeni vaka bildiriliyor” dedi.

Genital siğillerin yüzde 90’ının Human papilloma virüsünün tiplerinden tip 6 ve tip 11 ile bulaşmakta olduğunu kaydeden Dr. Aksoy, “Bu siğiller görüntü olarak pembe, beyaz, yumuşak, geniş tabanlı ya da dışarıya doğru karnabahar tarzında büyümüş şekilde olabilirler. Genellikle herhangi bir belirti vermeyebilir ancak, kaşıntı, yanma, hassasiyet de yapabilirler. Hem erkek hem de kadınlarda yerleştiği yere göre de klinik belirti yapabilir, akıntı, idrar yapmada zorluk vb. Siğiller olmadan da HPV vücutta bulunabilir ve temasla bulaşabilir. Hastalık belirtileri kişinin bağışıklık sisteminin bu virüsle baş edemediği durumlarda ortaya çıkar. HPV vücutta kalıcıdır. Siğiller tedavi edilse bile virüsün vücutta kaldığı, zaman zaman alevlenerek tekrar siğil şeklinde kendini gösterebildiği bilinmektedir. Tedavi genellikle siğillerin üstüne uygulanabilen asit, jel ya da kremlerle sağlanabileceği gibi, elektrokoterle yakma, kriyoterapiyle dondurma ya da çok geniş yayılım varsa cerrahi ile sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

Burada önemli olanın hastaya bunun yaşam boyu devam eden bir infeksiyon olduğunu, zaman zaman tekrarlayabileceğini ve bulaşıcı durumunun devam ettiğini net bir şekilde anlatmak gerektiği olduğunu ifade eden Dr. Aksoy, “Seksüel temasta kondom kullanımı koruyucu bir yöntem olmakla beraber kesin koruma sağlayamaz. Burada önemli olan nokta henüz bir cinsel teması olmamış çocukların aşılanmasıdır. Human papilloma virüs tip 6 ve tip 11’e karşı geliştirilen aşının kullanımı bu anlamda çok önemlidir” diye konuştu.

“Genital siğil virüsünün kanser yapan tipleri de vardır”

Human Papilloma Virüsünün tip 16, tip 18, tip 31, tip 33 en sık karşılaşılan ve diğer bazı tiplerle beraber bu virüsün kadında rahim ağzına yerleşip burada kansere neden olduğunu vurgulayan Dr. Aksoy, “Bulaşma yine cinsel temasla olmaktadır. Herhangi bir şikayeti olmasa da, rahim ağzı, tüm kadınlarda her yıl yapılan pap -smear testiyle kontrol edilmelidir. Rahim ağzı kanserini önleme amaçlı geliştirilen aşı HPV tip 16 ve tip 18’e karşı ve aynı zamanda siğil yapan tiplerden tip 6 ve tip 11 ’e karşı da geliştirilmiş olup bu virüsün 4 tipine karşı koruma sağlamaktadır. Bu nedenle öncelikle 9-26 yaş arası kız çocukları olmak üzere daha sonra 45 yaşına kadar tüm kadınlar aşılanmalıdır” açıklamalarında bulundu.